Bilim

“Sürdürülebilir Arazi Yönetimi Emisyonları Azaltmanın Önemli Bir Yolu”

IPCC’nin dün yayımladığı tarihi İklim Değişikliği ve Arazi Özel Raporu’nun yankıları sürüyor. 350.org’dan Mahir Ilgaz, sürdürülebilir arazi yönetiminin, emisyonları ve iklim değişikliğinin etkilerini azaltmanın önemli bir yolu olduğunu belirtiyor.

IPCC (Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli) tarafından dün yayımlanan İklim Değişikliği ve Arazi Özel Raporu insanların neden olduğu seragazı emisyonlarının topraklara eşi benzeri görülmemiş zararlar verdiğini ve gıda güvencesini tehdit ettiğini ortaya koyuyor. İnsanlık, arazileri devasa ve sürdürülemez taleplerini karşılamak için kullanıyor ve bu durum hemen değişmezse iklim krizini önlemek mümkün olmayacak.

Rapor hakkında açıklamalarda bulunan 350.org Araştırma Koordinatörü Mahir Ilgaz, fosil yakıt kullanımını önemli ölçüde azaltmaya başlamadıkça ve 2050 yılına kadar tamamen terk etmedikçe, iklim değişikliği ve arazi bozulumu kombinasyonunun daha fazla insanı yoksulluğa ve iklim etkilerine maruz bırakacağını belirtti. Ilgaz, “Yaydığımız karbondioksit ve metan miktarı arttıkça, özellikle korunmasız bölgelerde, gıda sistemlerimizdeki bozulma riski de artacak. Fosil yakıtlara ve fosil yakıtları çıkarmaya yönelik devam eden yatırımlar, bu noktada, dolaylı olarak yoksul insanlar için açlık demek” dedi.

Sürdürülebilir arazi yönetiminin, emisyonları ve iklim değişikliğinin etkilerini azaltmanın önemli bir yolu olduğunu ifade eden Ilgaz, “İnsanları topraklarından ayrılmaya zorlamayan ve biyolojik çeşitliliği monokültür ve sanayi tarımına tercih etmeyen seçeneklerin peşinden gitmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.

350 Türkiye Kampanyalar Koordinatörü Efe Baysal ise iklim değişikliği ile arazi bozulumunun birbiriyle ilişkili olduğunun bilindiğini ifade ederek, “IPCC’nin son raporu bu ilişkiye yönelik son detayları ortaya koydu. Ormanlarımızı yok ederek, iklim krizini körüklüyoruz. Bunun karşılığında artan ısınma arazimizin bozulumunu hızlandırıyor. Türkiye’nin acilen bu fasit daireyi kırması gerekiyor” dedi.

Tüm dünyanın doğal kaynak sömürüsüne dayanmayan bir sisteme geçmek zorunda olduğunu belirten Baysal, “Bunun arayışları yapılıyor, sancıları yaşanıyor. Bu yapılırken artık iklim değişikliği meselesinde tarihi sorumluluk kavramı da bulanmaya başladı. Hiçbir ülkenin adım atmama veya eylem geciktirme lüksü kalmadı. Türkiye’nin de bir an önce bu çizgiye gelmesi elzem. Özellikle son yıllarda iyice artan madencilik faaliyetleri ve büyük inşaat projelerinin acilen terk edilmesi gerekiyor. Son IPCC özel raporunun da bir kez daha ortaya koyduğu gibi yapılan tercih daha fazla gelir veya gider arasında değil, yapılan tercih varlık veya yokluk tercihi” diye konuştu.

Önceki Haberler

BM İklim Şefi Finans Müzakereleri Yavaş İlerlerken G20 Liderlerinden Destek İstedi

BM iklim şefi Stiell, gelecek hafta toplanacak G20 liderlerine iklim finansmanı çabalarına destek verme çağrısında…

16 Kasım 2024

Aliyev Bir Senedir Paris Anlaşması’nı Bir Kez Olsun Anmamış!

İlham Aliyev’in geçtiğimiz 1 senede yaptığı konuşmaları analiz eden bir çalışmaya göre, COP29’un ev sahibinin…

16 Kasım 2024

COP29’daki İlk Günün Fosili Ödülü G7’ye Gitti!

G7, son 20 yılda iklim finansmanı borçlarını ödememesi nedeniyle COP29’da “Günün Fosili” ödülünü aldı. BM…

16 Kasım 2024

Fosil Yakıt Liderleri COP29’da “Kırmızı Halıyla” Karşılandı

Bu yılki BM iklim zirvesine ev sahipliği yapan Azerbaycan, fosil yakıt patronlarına ve lobicilere başkanlığın…

16 Kasım 2024

Fosil Yakıt Endüstrisinin Desteğiyle Oluşturulacak Fon “Şimdilik” İptal

Azerbaycan COP29 Başkanlığı, girişimin 2025 sonrası iklim finansmanı hedefiyle ilgili müzakerelerle iç içe geçme riski…

15 Kasım 2024

Metan Emisyonlarını Azaltmak için Taahhüt Var, Eylem Yok

UNEP, küresel ısınmayı olumsuz yönde etkileyen metan emisyonlarını azaltmaya yönelik taahhütlerin arttığını, ancak bu yöndeki…

15 Kasım 2024