Süheyla Doğan’ın Çanakkale Su Zirvesi’ne sponsor olan maden şirketlerini protesto etmesini engelleyenler hakkında suç duyurusunda bulunuldu.
Altıparmak Hukuk Bürosu, Çanakkale’deki Su Zirvesi’ne sponsor olan maden şirketlerini protesto eden Süheyla Doğan’ın zirveden yaka paça dışarı atılması üzerine suç duyurusunda bulundu.
Geçtiğimiz Perşembe günü (10 Nisan) Çanakkale Kolin Otel’de, Çanakkale Valiliği, Çanakkale Belediyesi, ÇOMÜ, DSİ, Çanakkale İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Çanakkale Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Genel Müdürlüğü, ÇASĠAD, ve Çanakkale Teknopark’ın işbirliğinde “Zirve”17 Çanakkale Su Zirvesi” düzenlendi.
Zirvenin sponsor listesine son anda bölgede faaliyet gösteren ve yörenin su varlığına en büyük tehdidi oluşturan madencilik şirketlerinin eklenmesi üzerine Çanakkale Ekoloji Platformu ve Çanakkale Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri tarafından zirvenin protesto edilmesi kararı alındı.
Altıparmak Hukuk Bürosu’ndan yapılan açıklamada, müvekkilleri Süheyla Doğan’ın da Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği’ni ve Kazdağları Ekoloji Platformu’nu temsilen zirveye katıldığını ve madencilik firmalarının sponsorluğu ile ilgili olarak söz hakkı talep ettiğini belirtirken, müvekkillerinin bu talebinin kabul edilmemesi üzerine, sözlerini söylemek için sahne ortasına yürüdüğü anda Çanakkale Asayiş Şubesi sivil kolluk kuvvetlerinin müdahalesi ile karşılaştığını aktardı.
“Müvekkilimiz kollarından çekiştirilerek ve zor kullanılarak sahneden aşağı indirilmiş ve sözünü kesmek için ağzı zorla kapatılarak bina dışına çıkarılmıştır” denilen açıklamaya şöyle devam edildi: “Müvekkilimiz 20 gün önce diz protezi ameliyatı olmuştur ve kamuoyuna yansıyan video ve fotoğraflardan görüleceği üzere Zirve’ye elinde bastonuyla katılmıştır. Kendisine hukuka aykırı ve orantısız bir şeklide müdahale eden ve zorla dışarıya çıkarmaya çalışan kolluğa müvekkil bu durumu sürekli anımsatarak, canını acıttıklarını, müdahale etmemelerini söylemiş ancak müvekkil bina dışına çıkarılana kadar kolluk görevlileri kendisini kollarından sıkmaya, çekiştirmeye ve ağzını kapatmaya devam etmişlerdir.”
Görüş ve düşünce açıklamanın, barışçıl olarak protesto etmenin Anayasal bir hak olduğu hatırlatılırken şöyle devam edildi:
“Anayasa ve uluslararası insan hakları sözleşmeleri ile korunan ifade özgürlüğüne ve demokratik protesto hakkına yönelik haksız ve hukuk dışı müdahaleler suçtur.
Demokratik ve barışçıl protesto da düşünceyi açıklama özgürlüğünün kullanılmasına yönelik yöntemlerden biri olup, bu yöntemin ve hakkın yasa dışı bir şekilde engellenmesi, ifade özgürlüğünün ihlalidir.
Müvekkilimiz Süheyla Doğan’ın Çanakkale Su Zirvesi’nde gördüğü muamele de bu hukuk dışı müdahalenin bir yansımasıdır. Müvekkilimizin ve tüm yurttaşların düşünce, ifade ve demokratik, barışçıl protesto haklarını korumaya ve savunmaya devam edeceğiz.”