Çanakkale de altın madencilerinin sponsorluğunda yapılan Su Zirvesi’ni protesto eden Kazdağları Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan’ın yaka paça salondan atılmasına tepki gösteren siyasi parti örgütleri ile demokratik kitle örgütleri Doğan için imza kampanyası başlattı.
Süheyla Doğan, ülkenin dört bir yanından su kaynaklarını kirleten maden şirketlerinin sponsorluğunda yapılan Çanakkale Su Zirvesi’nde, Çanakkale Valisi’nin de iznini isteyerek kürsüde söz almak istedi. Vali izin vermedi.
Doğan’a “Madene Verecek Suyumuz Yok” yazılı dövizini açmaya çalışırken polis ve özel güvenlik tarafından müdahale edildi. Doğan’ın dövizi elinden zorla alındı ve salondan çıkarıldı.
Zirvenin düzenlendiği otel önünde basın açıklaması yapan Doğan, madencilik şirketlerinin doğaya ve su kaynaklarına verdiği zarara dikkat çekerek, “Bu şirketler ekosistemi yok ediyor. Kirli paralarıyla suyu koruyamazsınız” dedi.
Doğan, şunları söyledi: “TÜMAD, Lapseki’de ormanları mahvetti. TÜPRAG, Tahtalı Barajı dibinde maden açtı. OREKS’in faaliyet gösterdiği bölgede işçi ölümleri yaşandı. Bu şirketlerin sponsorluğu zirvenin inandırıcılığını ortadan kaldırıyor.”
Öte yandan Kazdağları Ekoloji Platformu ve çeşitli sivil toplum temsilcileri de zirveyi otel önünde protesto etti.
Yaşanan duruma tepki gösteren Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Süheyla Doğan’a destek için imza kampanyası başlattı.
Yaşanan duruma tepki gösterilen imza metninde, “İfade özgürlüğü engellenemez. Baskılar bizi yıldıramaz. Her koşulda sözümüzü söylemeye devam edeceğiz” denildi.
160’tan Fazla Kurumdan Destek
Aralarında siyasi parti örgütleri ve demokratik kitle örgütlerinin bulunduğu 160’tan fazla kurumun imzacısı olduğu metin şöyle:
“Çanakkale Kolin Otel’de 10-11 Nisan 2025’de gerçekleştirilen Zirve’17 Çanakkale Su Zirvesi’nde yaşananlar, ülkemizin içinde bulunduğu antidemokratik, baskıcı sürecin bir yansımasıdır. 10-11Nisan 2025 günlerinde Çanakkale Valiliği, Çanakkale Belediyesi, ÇOMÜ, DSİ, Çanakkale İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Çanakkale Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, ÇASİAD, ve Çanakkale Teknopark’ın işbirliğinde “Zirve’17 Çanakkale Su Zirvesi” düzenleneceği duyurulmuştur.
Yaklaşık bir yıl önce çalışmalarına başlanan zirvenin amacı; küresel ısınma, sanayi ve nüfus artışının Çanakkale’yi tehdit ettiği, Çanakkale Köprüsü’nün açılmasından sonra bölgeye olan talebin arttığı belirtilerek, Çanakkale’nin tek içme suyu kaynağı olan Atikhisar Barajı üzerinde baskıların arttığı, bu nedenle Atikhisar Barajı’nın sürdürülebilir kullanımı için bir yol haritası çıkarmak olduğu belirtilmektedir.
Zirve’nin hazırlık sürecinde Çanakkale’nin su varlıklarını uzun yıllardır koruyan, Atikhisar Barajı’nı korumak amacıyla “Kirazlı mücadelesi” gibi destansı direnişler yazan ekoloji, emek ve demokrasi örgütleri yok sayılmış, çalışma gruplarına davet edilmemiştir. Ancak buna rağmen, ekoloji örgütleri olarak, iyi niyetle, çalışma grupları raporlarının sunulması ve panellerde söz alınarak, görüş ve önerilerimizi dile getirmeyi amaçlamış ve zirveye kayıt yaptırılmıştır.
Zirvenin sponsor listesine TÜPRAG, TÜMAD, OREKS gibi altın madeni şirketlerinin son anda eklenmesi üzerine, Çanakkale Ekoloji Platformu ile Çanakkale Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri tarafından zirvenin protesto edilmesi kararı alınmıştır. Çanakkale Belediye Başkanı Av. Muharrem Erkek de 9 Nisan’da basına yaptığı açıklamada tüm ekibiyle birlikte zirveden çekildiğini bildirmiştir. Köylülerin tarlalarına, yeraltı ve yerüstü su varlıklarımıza el koyan, kirleten, ekolojik yıkımlara yol açan maden şirketlerin sponsor yapılması, zirveye gölge düşürmüştür.
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği’ni ve Kazdağları Ekoloji Platformu’nu temsilen Süheyla Doğan toplantıya katılıp açış ve protokol konuşmalarını sonuna kadar izlemiştir. Plaket törenine geçmeden önce temsilcimiz kürsünün yanına gelerek salona ve Sn. Vali’ye hitap ederek “Kazdağları Ekoloji Platformu ve Çanakkale Emek ve Demokrasi Örgütleri adına iki dakikalık söz istiyorum” demiştir.
“Demokratik Hak ve Özgürlüklerin Kullanımı Suç Sayılıyor”
Vali’nin bu talebi kabul etmemesi üzerine temsilcimiz sözünü söylemek için sahne ortasına yürüdüğü anda Çanakkale Asayiş Şubesi sivil kolluk kuvvetlerinin müdahalesi ile karşılaşmıştır. Temsilcimizin kollarına girerek kendisini zorla sahneden aşağı indirmişler, “Madene Verecek Suyumuz Yok” dövizini zorla elinden almışlar ve sözünü kesmek için ağzını kapatarak yan kapıdan zorla bina dışına çıkarmışlardır.
Temsilcimizin bina dışında basına bilgi vermesini engellemek için de kendisine müdahale edilmiş ancak açıklamayı izleyenlerin itirazı üzerine temsilcimizin dışarda yaptığı açıklamaya engel olamamışlardır. Temsilcimiz 20 gün önce diz protezi ameliyatı olmuştur ve Zirve’ye elinde bastonuyla katılmıştır. Kendisine müdahale eden ve zorla dışarıya çıkarmaya çalışan kolluğa bu durumunu sürekli anımsatarak, canını acıttıklarını, müdahale etmemelerini söylese de bina dışına çıkana kadar kendisini kollarından çekiştirerek, ağzını kapatarak müdahaleye devam etmişlerdir. Görüş ve düşünce açıklamak, barışçıl olarak protesto etmek “Anayasal Haktır” yasal olarak engellenemez, müdahale edilemez. Ancak ülkemizde uzun süredir ifade özgürlüğü yoktur. Demokratik hak ve özgürlüklerin kullanımı suç sayılmakta, her gün onlarca vatandaş gözaltına alınmakta, tutuklanmaktadır.
Temsilcimiz Süheyla Doğan’a Su Zirvesi’nde yaşatılanlar da bu antidemokratik uygulamaların bir parçasıdır. Temsilcimizin ifade özgürlüğünün engellenmesi ve zorla dışarı çıkartılması ile ilgili olarak yasal başvurular avukatlarımız tarafından yapılacaktır. Tüm ekoloji ve kadın örgütleri ile birlikte bu sürecin takipçisi olacağız. İfade özgürlüğü engellenemez. Baskılar bizi yıldıramaz. Her koşulda sözümüzü söylemeye devam edeceğiz.”