İklim değişikliği alanında çalışan sivil toplum kuruluşları, Türkiye’nin 2023 yılında iklim alanında attığı olumlu ve olumsuz adımları derleyerek Türkiye’nin “2023 İklim Karnesi”ni çıkardı.
Karnede, Türkiye’nin 2023 yılında yenilenebilir enerji alanındaki hedefleri, adil geçişin resmi belgelerde ilk kez yer alması olumlu olarak değerlendirildi.
Türkiye’nin kömürde hâlâ ısrar etmesi, yeni nükleer santrallar kurma planları yapması, iklim hedefini iyileştirmemesi, İklim Kanunu taslağını sivil toplumla beraber hazırlamaması ise karnede olumsuz olarak değerlendirildi.
Türkiye’nin İklim Karnesi şöyle:
Bu sene başında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından sunulan 2023-2035 Ulusal Enerji Planı’nda, yenilenebilir enerjiye dair olumlu hedefler olsa da kömürden çıkış kararının yer almaması Türkiye’nin 2053 net sıfır hedefi ile uyuşmuyor. Diğer yandan Bakanlığın planda güneş ve rüzgar yatırımları yerine elektrik üretimi için nükleer santral yatırımlarını teşvik edeceği de görülüyor. Oysa EMBER’in yeni raporuna göre, Türkiye’nin sadece çatılarında bile en az 120 GW’lık güneş enerjisi potansiyeli mevcut ve bu Türkiye’nin 2022 yılı toplam elektrik tüketiminin %45’ine denk geliyor.
Türkiye’nin yürüteceği iklim politikalarına hukuki zeminini oluşturacak İklim Kanunu taslağı İklim Değişikliği Başkanlığı’nca hazırlandı. 2024 yılında Meclis’e gelmesi beklenen taslak hazırlanırken iklim alanından sivil toplum kuruluşlarının görüşü alınmadı. Uzman görüşleri ile hazırlanması gereken bu kanunda 2030 yılına kadar % 35 mutlak emisyon azaltım hedefi yer almalı, kömürden adil bir çıkış hedeflenmeli. Kanunla, biyolojik çeşitlilik ve doğal sistemler korunmalı, uyum mekanizmaları kurulmalı ve bağımsız bir bilim kurulu oluşturularak süreç takip edilmeli.
Sivil toplum örgütleri, COP28 öncesinde, güçlü bir iklim hedefinin ekonomik büyüme, enflasyonla mücadele, yoksulluğun giderilmesi, enerjide bağımsızlık gibi ekonomik faydalar getireceğini belirterek Türkiye’nin iklim hedefini 2030’a kadar en az %35 mutlak emisyon azaltımı olarak güncellemesini talep etmişti. İklim Değişikliği Başkanlığı 2030 iklim hedefini güncellemedi ve Türkiye’nin emisyonlarını 2030’a kadar %30’tan fazla artırma öngörüsünü korudu. Ancak zirveden çıkan karara göre hedefini 2024 yılının sonuna kadar güncellemesi gerekiyor.
Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın Orta Vadeli Programında ve 12.Kalkınma Planında yeşil dönüşümden etkilenecek sektör ve meslekler ele alındı ve “adil geçiş” kavramına yer verildi. Türkiye’de ilk kez adil geçiş kavramının resmi belgelerde yer alması olumlu bir gelişme olsa da bu geçişin hangi alanlarda ve nasıl olacağı hâlâ net değil. Yeşil dönüşümden etkilenmesi beklenen sektörlerin başında kömürden elektrik üretimi geliyor. Kömürlü termik santralların tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de aşamalı olarak kapanması gerekliliği kaçınılmaz, bu süreçte kömür bölgelerinde yaşayan madenciler ve aileleri başta olmak üzere kimsenin geride kalmadığı bir adil geçiş için bugün planlamaya başlamamız gerekiyor.
BM iklim şefi Stiell, gelecek hafta toplanacak G20 liderlerine iklim finansmanı çabalarına destek verme çağrısında…
İlham Aliyev’in geçtiğimiz 1 senede yaptığı konuşmaları analiz eden bir çalışmaya göre, COP29’un ev sahibinin…
G7, son 20 yılda iklim finansmanı borçlarını ödememesi nedeniyle COP29’da “Günün Fosili” ödülünü aldı. BM…
Bu yılki BM iklim zirvesine ev sahipliği yapan Azerbaycan, fosil yakıt patronlarına ve lobicilere başkanlığın…
Azerbaycan COP29 Başkanlığı, girişimin 2025 sonrası iklim finansmanı hedefiyle ilgili müzakerelerle iç içe geçme riski…
UNEP, küresel ısınmayı olumsuz yönde etkileyen metan emisyonlarını azaltmaya yönelik taahhütlerin arttığını, ancak bu yöndeki…