Dünya Meteoroloji Örgütü (DMÖ), küresel ısınma nedeniyle son 50 yılda görülen aşırı hava olaylarının 2 milyondan fazla kişinin hayatını kaybetmesine ve 4.3 trilyon dolarlık ekonomik kayba neden olduğunu açıkladı.
DMÖ’nün 22 Mayıs tarihinde Cenevre’de başlayan Dünya Meteoroloji Kongresi sırasında yayımladığı yeni verilere göre 1970 ile 2021 yılları arasında hava, iklim ve suya bağlı 12 bine yakın afet meydana geldi. Aşırı hava olaylarından gelişmekte olan ülkeler en fazla etkilendi. Beklenmeyen ve aşırı hava olayları nedeniyle meydana gelen her 10 ölümün dokuzu ve ekonomik kaybın %60’ı bu ülkelerde gerçekleşti.
DMÖ, bu hava olayları nedeniyle En Az Gelişmiş Ülkeler ve Gelişmekte Olan Küçük Ada Devletlerinin ekonomilerinin büyüklüğüne oranla “orantısız” bir şekilde yüksek maliyete maruz kaldığını da açıkladı.
DMÖ Genel Sekreteri Petteri Taalas, “En savunmasız topluluklar ne yazık ki hava, iklim ve suyla ilgili tehlikelerin yükünü taşıyor” ifadelerini kullandı.
DMÖ, En Az Gelişmiş Ülkelerde, son yarım yüzyılda meydana gelen birçok afetin gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYİH) %30’una varan ekonomik kayıplara neden olduğunu bildirdi.
Gelişmekte Olan Küçük Ada Devletlerinde ise her beş afetten biri GSYH’nin “% 5’inden fazlasına eşdeğer” bir etki yarattı, bazı afetler ise ülkelerin GSYH’sinin tamamını yok etti.
Asya Kıtası, son 50 yılda aşırı hava koşulları, iklim ve su ile ilgili olaylar nedeniyle en yüksek ölüm oranına sahne oldu ve yarısından fazlası sadece Bangladeş’te olmak üzere bir milyona yakın kişi hayatını kaybetti.
DMÖ, Afrika Kıtası’nda gerçekleşen 733.585 iklim nedenli ölümün %95’inin kuraklık nedeniyle olduğunu belirtti.
DMÖ açıklamasında, gelişmiş erken uyarıların ve koordineli afet yönetiminin afetlerin ölümcül etkilerini azaltmaya yardımcı olduğunu vurguladı. Taalas, “Erken uyarı hayat kurtarıyor” diye vurguladı.
BM ajansı ayrıca 2020 ve 2021 için kaydedilen ölümlerin önceki on yılın ortalamasından daha düşük olduğunu kaydetti.
Myanmar ve Bangladeş’in kıyı bölgelerinde yıkıma neden olan ve “yoksulların en yoksullarını” vuran geçen haftaki şiddetli siklonik fırtına Mocha örneğine işaret eden Taalas, geçmişte yaşanan benzer hava olaylarının her iki ülkede de “on binlerce hatta yüz binlerce kişinin ölümüne” neden olduğunu hatırlattı.
DMÖ’nün Başkanı, “Erken uyarı sistemleri ve afet yönetimi sayesinde bu feci ölüm oranları çok şükür ki artık tarih oldu” dedi.
Birleşmiş Milletler’in Herkes için Erken Uyarı girişimi, WMO’nun en üst düzey karar alma organı olan Dünya Meteoroloji Kongresi tarafından onaylanması beklenen en önemli stratejik önceliklerden birini oluşturuyor.
Girişim, erken uyarı hizmetlerinin 2027 yılı sonuna kadar dünya üzerindeki herkese ulaşmasını sağlamayı amaçlıyor. Girişim, BM Genel Sekreteri António Guterres tarafından geçen yıl Kasım ayında Şarm El-Şeyh’te düzenlenen COP27 iklim değişikliği konferansında başlatılmıştı.
Halihazırda dünyanın sadece yarısı erken uyarı sistemleri kapsamında bulunuyor ve Gelişmekte Olan Küçük Ada Devletleri ile En Az Gelişmiş Ülkeler bu sistemin çok gerisindeler.
BM iklim şefi Stiell, gelecek hafta toplanacak G20 liderlerine iklim finansmanı çabalarına destek verme çağrısında…
İlham Aliyev’in geçtiğimiz 1 senede yaptığı konuşmaları analiz eden bir çalışmaya göre, COP29’un ev sahibinin…
G7, son 20 yılda iklim finansmanı borçlarını ödememesi nedeniyle COP29’da “Günün Fosili” ödülünü aldı. BM…
Bu yılki BM iklim zirvesine ev sahipliği yapan Azerbaycan, fosil yakıt patronlarına ve lobicilere başkanlığın…
Azerbaycan COP29 Başkanlığı, girişimin 2025 sonrası iklim finansmanı hedefiyle ilgili müzakerelerle iç içe geçme riski…
UNEP, küresel ısınmayı olumsuz yönde etkileyen metan emisyonlarını azaltmaya yönelik taahhütlerin arttığını, ancak bu yöndeki…