YAZI: Şenol BALİ
Türkiye’nin her bölgesinde çok yaygın olarak devam eden ekolojik talan Şırnak’ta da sürüyor. İki yıldır Cudi ve Besta bölgelerinde devam eden ağaç kesimleri, bölgeyi adım adım çoraklaştırmaya götürüyor. Şırnak Barosu’nun yaptığı açıklamaya göre 2021 yılında yalnızca Şubat ayından Eylül ayına kadarki yedi aylık bir sürede Şırnak’ın tüm ormanlarının %8’si yok edildi. Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre ise 2 yılda 500 bin ton ağaç kesildi. Kesimlerin sürdüğü alanların neredeyse tamamı “özel güvenlik alanı” ilan edilmiş ve buralara girmek yasak. Kesimlere yapılan hukuki ve siyasi itirazlardan ise henüz bir sonuç alınmış değil.
Kamuoyunun genelde sessiz kaldığı kesimlere karşı en büyük mücadeleyi Şırnak Barosu veriyor. Şırnak Barosu Kent ve Çevre Komisyonu, kesimlere ilişkin iki ayrı rapor hazırlayarak kamuoyunun bilgisine sundu. Birinci raporda, “Ülkelerin can damarları olarak görülen ormanların herhangi bir hukuki çerçeve içinde ele alınmaması söz konusu değildir” denilmişti. Raporda, “Orman Genel Müdürlüğü Şanlıurfa Orman Bölge Müdürlüğü resmi internet sitesinden alınan güncel verilere göre Şırnak İli ve ilçelerinde orman alanları toplam alanın %36’sına denk gelmektedir. Bununla birlikte Orman Genel Müdürlüğü’nün resmi sosyal medya hesaplarından kamuoyuna duyurulmak üzere 18.02.2021 tarihinde yapılan ‘İllerimizin Orman Yüzdesi’ başlıkla paylaşımda Şırnak İl’inin orman yüzdesi olarak %44’lik bir oranın gösterildiği görülmektedir. Temmuz 2022 itibariyle bu oran daha da düşmüştür” bilgilerine yer verilmişti.
Raporun sonlarına doğru şu ifadeler kullanılmıştı :
“Şırnak Barosu Çevre ve Kent Komisyonu olarak 18.01.2022 tarih ve 2021/5509 esas sayısı ile Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığımız suç duyurusunun soruşturma dosyası 2022/217 karar sayılı karar ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir. Akabinde Şırnak Sulh Ceza Hakimliği’ne 09.02.2022 tarihinde yaptığımız itiraz 2022/543 değişik iş sayılı karar ile ivedilikle REDDEDİLMİŞTİR. Temmuz 2022 itibariyle bu konuda kamu baş denetçiliğine başvuru yapılmış ve halen hukuki başvurular devam etmektedir.”
Ağaçların satış ve nakliye işlemleri de uzun dönemdir tartışılıyor. Günlük bin ila bin 200 ton arasında ağaç kesilerek daha sonra traktörlerle kent merkezine yakın bir yere getiriliyor, satılmak üzere kamyon ve TIR’lara yüklenerek başka kentlere gönderiliyor. Genelde bölgedeki korucuların kesim ve satış işlemlerini gerçekleştirdiği iddia ediliyor. Bölgeden çıkarılan ağaçlar Osmaniye, Mardin, Gaziantep ve Şanlıurfa gibi kentlere gönderilerek buradan dağıtılıyor. Bu kentlerden en çok göze çarpanı ise Urfa. Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre kentteki Keresteciler Çarşısı, Şırnak’tan kamyonlarla getirilen ağaçların dağıtıldığı ana merkezlerden biri.
Mezopotamya Ajansı‘nın duyurduğu haberde kesilen ağaçların sosyal medyadan satışa çıktığı açıklandı. Habere göre; kesilen ağaçlar birçok kişi tarafından sanal medya hesaplarında satılığa çıkarılıyor: “Her yere nakliye var, nakliye size ait bin 150 TL” notuyla içi odun dolu TIR fotoğrafları paylaşıldı. Bunun gibi birçok kişinin kesilen odunları sanal medya hesaplarında paylaştıkları ve birçok kentte kesilen ağaçları gönderdikleri belirtildi
Kesimler, 8 Ekim 2020 tarihinde başladı ve bugüne kadar aralıksız devam etti. O tarihten bu yana kentten her gün ağaç yüklü birçok kamyonun geçtiğini görmek mümkün. 8 Ekim 2020 ve 17 Ekim 2021 tarihlerinde, uydu görüntülerine yansıyan haliyle geniş bir ormanlık alanın tamamen yok edildiği görülüyor. Ormanlık alanların nasıl yok edildiği Google Earth’te yer alan uydu fotoğraflarına yansıdı. Mezopotamya Ajansı’nın servis ettiği görüntülere göre bazı bölgelerde 2020, bazı bölgelerde ise 2021 yılına kadar çekilen fotoğraflarda binlerce ağacın kesildiği görülüyor. Ancak uydu fotoğraflarında yer alan diğer ormanlık alanların da son bir yıl içerisinde büyük oranda kesildiği tahmin ediliyor.
Yaklaşık 2 yıldır süren kesimler karşısında batı kamuoyu genelde sessiz. Şırnak halkı ve kentteki STK temsilcilerinin en büyük itirazı da buna. Kent sakinleri, hem batı kamuoyunun sessiz kalması hem de kentteki itirazların cılız çıkmasını kesimlerin güvenlik gerekçesiyle yapılmasına ve halkın üzerindeki baskılara bağlıyor.
Uluslararası kurumlar da genelde ya kayıtsız ya da tepkileri oldukça cılız. Baronun Çevre Komisyonu; Greenpeace, Doğa Derneği, Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı gibi birçok kuruma başvurarak destek çağrısı yapmıştı. “Konu maalesef uzmanlık alanlarımızın dışında” şeklinde yanıt veren Greenpeace, daha sonra cevaplarının yanlış anlaşıldığını açıklamıştı.
Öte yandan kesimlerin başladığı 2020 yılında Şırnak Barosu bünyesinde Çevre ve Kent Komisyonu kuruldu. Kurulan komisyon iki yıldır en büyük mücadelesini bu konuda veriyor. Hatta bir de Kent Çevre Platformu kurulması için hazırlık çalışmaları yapılıyor. Kurulacak platformda HDP’nin yanı sıra CHP, DEVA ve Gelecek partisi de yer alıyor.
Yine Şırnak Barosu şimdiye kadar kesimlerin gidişatına ilişkin iki rapor hazırlamış, iki defa da suç duyurusunda bulunmuş. Baronun ilk başvurusu, “şüpheden uzak, somut ve inandırıcı delilin bulunmadığı” gerekçeleriyle takipsizlikle sonuçlanmıştı.
Belli aralıklarla siyasi parti ve STK’ların katılımıyla basın açıklamaları yapılıyor. Birkaç defa da aralarında HDP’li milletvekili ve yöneticilerin olduğu gruplar kesimlerin yapıldığı bölgeye gitmek istedi ancak bu girişimleri yine güvenlik gerekçesiyle engellendi.
2 yıla yakın bir süredir HDP’li milletvekilleri konuyu sıklıkla meclis gündemine taşıyor. Şimdiye kadar farklı isimler tarafından 20’ye yakın soru önergesi verilirken, herhangi bir cevap alınamadı. HDP Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç da orman kıyımının engellenmesi için Meclis Araştırması açılmasını istemişti.
Meclis düzeyinde verilen soru önergelerine genelde cevap verilmediği belirtiliyor. Süreçle ilgili şimdiye kadar yapılan açıklamaların en detaylısı ise Şırnak Orman İşletme Müdürlüğü’ne ait oldu. Müdürlük, 6 Haziran 2021’de yapılan ve valilik sitesinden de yayımlanan açıklamada, “ormanlık alanların rehabilite edilmesi, traşlama ve seyretme çalışmaları belli bir plan dahilinde yerine getirilmektedir” ifadelerine yer verdi. Açıklamada ayrıca “Bu çalışmaların amacı meşe ormanlarımızın yenilenerek daha gür ve canlı olarak yetiştirmektir. Yaşlanmış, çürümeye yüz tutmuş meşe ağaçları kesilerek yeni sürgünler verilmesi sağlanarak gençleştirilmesi hedeflenmektedir” bilgisi paylaşıldı.
Türkiye’nin en genç illerinden biri olan Şırnak, orman alanında zayıf bir bölge. 2 yıla yakın bir süredir kentte 100 binlerce ağaç kesiliyor. Açıklanan verilere göre 2 yılda 500 ton ağacın kesildiği bilgisi bulunuyor. Kesilen ağaçların tekrar doğaya dönmesinin on yılları bulacağı belirtiliyor. Uzmanlar, kesimin olduğu bölgelerde oksijen ve karbondioksit dengesinin bozulacağını ve ekosistemdeki canlıların doğaya kattıkları etmenlerin yok olacağını ifade ediyor. Ağaçların kesilmesi aynı zamanda bölgedeki lokal iklimi de etkiliyor. Bu bölgenin sıcaklığı 45-50 derece dolaylarında. Çoraklaşan bölgede sıcaklıklar artacak ve kış ayları da çetin geçecek öngörüsü dillendiriliyor. Yine bölge halkı kesilen ağaçların Palamut ve Meşe ağaçlarından oluştuğunu, kesimlerin olduğu alanda ise birçok yabani hayvanın yaşam alanını terk ettiğini ifade ediyor. Ağaçların tahliyesi için de bölgede birçok yeni yolun açıldığı belirtiliyor. Bunun da bölgedeki ekolojik düzeni bozduğu vurgulanıyor.
Azerbaycan COP29 Başkanlığı, girişimin 2025 sonrası iklim finansmanı hedefiyle ilgili müzakerelerle iç içe geçme riski…
UNEP, küresel ısınmayı olumsuz yönde etkileyen metan emisyonlarını azaltmaya yönelik taahhütlerin arttığını, ancak bu yöndeki…
Çatışmalardan etkilenen bir grup ülke, halklarının karşı karşıya olduğu doğal afet ve güvenlik krizleriyle mücadele…
COP29'a ev sahipliği yapan Azerbaycan ve komşuları hâlâ büyük ölçüde fosil yakıtlara bağımlı ancak yenilenebilir…
COP29'a ev sahipliği yapan Azerbaycan, 2229 kişiyle zirvede en büyük delegasyona sahip ülke olarak kaydedildi.…
Fosil yakıt lobicileri COP29’da iklim açısından en hassas ülkelerin delegasyonlarını gölgede bıraktı; zirveye iklim açısından…