Şırnak’ta aylardır süren ağaç kesimlerine ilişkin Şırnak Barosu suç duyurusunda bulunurken, konuya ilişkin bir rapor da hazırladı. Raporda, kesimlerin ticari boyutundan çok güvenlik gerekçesiyle yapıldığı belirtildi.
YAZI: Şenol BALİ
Şırnak’ın Cudi, Gabar, Namaz ile Besta Bölgesi’ndeki ağaç kesimleri aylardır devam ediyor. Sürece ilişkin suç duyurusunda bulunan Şırnak Barosu yayımladığı raporda kesimlerin ticari boyutundan çok güvenlik gerekçesiyle yapıldığını belirtiyor. Şırnak Barosu Çevre ve Kent Komsiyonu üyesi avukat Fadıl Tay ise kesimlere karşı yeterli tepkinin oluşmadığını belirtirken “Ağaçlar siyasi bir partiye üye değil. Buradaki ağaç ile Ankara ,Trabzon’daki ağaç aynı” diyor.
Bingöl’ün ardından ağaç kesimlerin yaşandığı bir başka bölge de Şırnak. Cudi, Gabar, Namaz ile Besta Bölgesinde aylar önce başlatılan kesim işlemi tüm tepkilere rağmen devam ediyor. Kesilen ağaçların dağlık alanlardan traktörlerle yerleşim yerlerine taşındıktan sonra TIR’lara yüklenip farklı illerde düşük fiyatlarla satıldığı belirtiliyor. Aylardır devam eden kesimler sonucu bölgedeki ormanlık alan yüzdesinde önemli oranda bir düşüş gözlemleniyor. Nitekim Orman Genel Müdürlüğü’nün “İllerimize göre orman yüzdesi” istatistiklerine %8’lik bir düşüşle yansıdı. Buna göre Şubat ayında Şırnak’ta %44 olan ormanlık alan Eylül ayında %36’ya düştü.
“Kesimlerde Bilimsellik ve Denetim Yok”
Bölgede yaşanan ağaç kesimlere ilişkin İklim Haber’e konuşan Şırnak Barosu Çevre ve Kent Komisyonu üyesi avukat Fadıl Tay, kesimlerin devam ettiğini, kesilen ağaçların fahiş fiyatlarla satıldığını ifade ediyor. Tay, şu ifadeleri kullanıyor: “Aylar önce başlatılan kesimler hâlâ devam ediyor. Orada kesilen ağaçlar kentte veya çevre illerde satılıyor. Ton fiyatı 700 TL iken şu an 400 TL üzerinden satılıyor” Sunulan delillere rağmen yaptıkları suç duyurularına herhangi bir cevap alamadıklarını aktaran Tay şu sözleri kullanıyor: ”Yaptığımız suç duyuruları cevapsız bırakılıyor, kesimlerin verdiği tahribata ilişkin deliller sunmamıza rağmen bir sessizlik söz konusu. Orman Kanunları da uygulanmıyor. Kesimlerde bir bilimsellik veya denetim yok. Bölgedeki canlı popülasyonu da dikkate alınmıyor.”
Kesimlerin Olduğu Alanın Çoğu Özel Güvenlik Bölgesi
Kesimlerin olduğu bölgelerin çoğunun Özel Güvenlik Alanı olduğunu, bu yüzden çoğu zaman bölgeye gidemediklerini söyleyen Tay, “Kesimlerin olduğu alanlara çoğunlukla giremiyoruz. Köylüler de özel izinlerle girebiliyor. Ancak bölge halkı bu durumdan çok rahatsız” diyor. “Uydudan çekilen görüntülere göre kesimler sonucu bölgedeki yeşil alanlarda %8’lik bir azalma söz konusu. Bölgeye girip tespit yapamıyoruz ancak tahminlere göre onbinlerce ton ağaç kesildi şu ana kadar. Ciddi bir hayvan göçü de var. Orada yaşam alanı tahrip edilen hayvanlar ya başka yerlere göç ediyor ya da ölüyor” sözlerini kullanan Tay, kesimlerin yarattığı tahribata dikkat çekiyor.
“Buradaki Ağaçlar Siyasi Bir Partiye Üye Değil”
Kesimlerin durdurulması için yeterli tepkinin oluşmamasından duyduğu rahatsızlığı dile getiren Tay şu sözlerle devam ediyor konuşmasına: “Doğa evrenseldir. Ülke genelerinde ciddi bir refleks gösterilmiyor. Oysa ağaçların üye olduğu bir parti yok. Buradaki ağaç ile Ankara, Trabzon’daki ağaç aynı. Bölgenin Özel Güvenlik Alanı olmasından dolayı herkes üç maymunu oynuyor maalesef.” Konuşmasının devamında geçtiğimiz hafta Türkiye’nin Paris Anlaşması’na taraf olduğu yasanın mecliste onaylanmasını hatırlatan Tay, “Paris Anlaşması’na müdahil olduğumuz bir süreçte kesimlerin devam etmesi büyük bir çelişki. Anlaşmanın içeriğine göre yeşil alanlar korunarak çoğaltılmalı ancak şu an tam tersi yapılıyor” ifadesini kullanıyor.
Ağaçlar kesilmeye devam ediyorken bölgedeki yurttaşlar Şırnak Valiliği, Şırnak İl Tarım Orman Müdürlüğü ve Urfa Orman Bölge Müdürlüğü’ne dilekçelerle itiraz başvuruları yaptı. Ancak yapılan itirazlar, “Askerler istedi biz de onay verdik” yanıtıyla reddedildi. Bunun üzerine Şırnak Barosu Çevre ve Kent Komisyonu Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Şırnak Barosu Hazırladığı Raporu Kamuoyu ile Paylaştı
Şırnak Barosu Çevre ve Kent Komisyonu tarafından bir rapor hazırlandı. Raporda, “Şırnak’ta 2015 yılından itibaren giderek artan bir oranda süregelen orman yangınları ve ağaç kesimleri hangi hukuki usullere göre yapılmaktadır? Eğer ortada hukuk bir dışı bir durum varsa bundan dolayı cezai yaptırıma uğrayan insanlar ya da kurumlar var mıdır? Ormanlık alanlar yasalar uyarınca hukuki güvence altına alınmasına rağmen, Şırnak’ta süregelen kapsamlı ekolojik tahribatlar karşısında hukuk dilinde değil halk dilinde ‘Orman Kanunları’ usullerine göre mi hareket edilmektedir? Şırnak’taki ormanlık alanların varlığı hangi kanunlara göre korunmaktadır?” soruları soruldu.
Güvenlik Gerekçesiyle Yaşanan Kıyım Ormanlık Bölgeleri Kurak Alanlara Çevirecek
Bir dizi tespitin yer aldığı raporda kesimlerin güvenlik gerekçesiyle yapıldığına dikkat çekildi. Raporda “Buna göre Şırnak İl’inde yapılan ağaç kesimlerinin bir bölümünde maddi kaygılar olduğu görülmüş ise de esas olarak ağaçların ‘güvenlik kaygıları’ nedeniyle kesildiği bilinmektedir. Aşırı güvenlik kaygıları sonucu alınan güvenlik tedbirleri nedeniyle hukuki dayanaklardan yoksun bir şekilde ölçüsüz ve orantısız bir şekilde herhangi bir ön hazırlık ve inceleme yapılmadan ağaçlar kesilmekte, orman alanları azaltılmakta ve orman habitatı zarar görmektedir. Ağaç kesimlerinin aynı hızda devam etmesi durumunda yakın zamanda orman alanlarının kurak bölgelere dönüşeceği tartışmasızdır. Bununla birlikte ağaç kesimleri nedeniyle orman alanının nitel ve nicel olarak zayıfladığı, ileriki zamanlarda bölgede iklim değişikliğinin yaşanacağına dair endişeler artmaktadır” ifadelerine yer verildi.
İklim değişikliği açısından dönüm noktası olarak nitelendirilen ve Uluslararası Adalet Divanı'ndan görülen davanın duruşmaları sona…
Enerji Yatırımcıları Derneği Başkanı Cem Özkök, GES ve RES projelerinin yapı denetim kapsamından çıkarılmasının, yatırımcıların…
Dünya Ekonomik Forumu’nun yeni bir çalışmasına göre, küresel seragazı emisyonlarının %40’ını oluşturan sekiz sektördeki emisyon…
Dünya, kuraklık ve arazi bozulumuna en çok maruz kalan ülkeleri desteklemek için yeni bir çerçeve…
İklim ve çevre alanında çalışan 8 sivil toplum kuruluşu, okul, hastane, belediye binası, kamu binası,…
Çin, kömür çıkarımı sırasında açığa çıkan metan emisyonlarını azaltma amacıyla daha sert kurallar getireceğini duyurdu. Metan,…