Share Action tarafından yürütülen küresel proje Asset Owners Disclosure Project (AODP – Sermaye Sahipleri Bildirim Projesi) kapsamında yayımlanan yeni bir rapor, toplam 15 trilyon dolar değerinde varlık yöneten dünyanın en büyük 80 sigorta şirketinin finansal iklim risk yönetimini mercek altına alıyor. “Değişen İklimde Sigorta” başlığı ile yayımlanan rapora göre sektördeki 10 yatırım stratejisinden dokuzu Paris Anlaşması hedefleri ile uyumlu değil.
Avrupa’da önemli sigorta şirketleri, iklim değişikliğinin sermaye piyasalarında yol açtığı finansal riskleri aktif olarak yönetiyor. Ancak Share Action tarafından yürütülen küresel proje Asset Owners Disclosure Project (AODP – Sermaye Sahipleri Bildirim Projesi) kapsamında geçtiğimiz gün açıklanan yeni bir küresel sigorta sektörü sıralaması, sektördeki 10 yatırım stratejisinden dokuzunun Paris Anlaşması hedefleri ile uyumlu olmadığını ortaya koyuyor. “Değişen İklimde Sigorta” isimli rapora göre, iklim liderleri kategorisindeki ilk dört sıranın ikisi Birleşik Krallık’a ait. Listenin en üst sıralarında AAA derecelendirmesiyle AXA ve ardından Aviva, ve AA derecelendirmesiyle Allianz ve Legal & General yer alıyor. Legal & General, geçen yıldan bu yana 8 derecelendirme notu yükselerek, en fazla ilerleme kaydeden şirket olarak da yer alıyor.
AODP, sigorta şirketleri bildirimlerini incelerken iklim stratejisi, iklim riski yönetimi ve hedeflerini kapsayan sektörel (İklim Bağlantılı Finansal Bildirim Görev Gücü TCFD) önerilerini temel alıyor. Çalışmada hem kamuya açık bilgi hem de özel anketlerde verilen yanıtlardan yararlanılıyor. Bu yıl 80 sigorta şirketinden 24’ünün AODP anketine katılmış olması, geçen yıl sadece üç şirketin katıldığı hatırlandığında, iklim risklerine atfedilen önemin arttığına işaret ediyor.
ABD Şirketleri Ne Durumda?
AODP raporu, 2017’de yapılan son anketten bu yana sigorta şirketlerinin iklim bağlantılı riskler konusunda ne tür çalışmalar yaptığını ortaya koyuyor. Değerlendirilen sigorta şirketlerinin üçte birinden fazlasının derecelendirme notu yükseltildi. Lider şirketler listesine yükselen Tokio Marine, bu listeye Avrupa dışından giren tek şirket oldu. En yüksek derecelendirme notuna sahip ABD şirketinin üzerinde ise dört Japon sigorta şirketi bulunuyor. Bu durum, Japonya’nın en büyük varlık fonu olan Devlet Emeklilik Fonu’nun yatırım süreçlerine çevre, sosyal ve yönetişim etkenlerini entegre etmiş olmasının Japonya finansal ekosisteminde yol açtığı dalgalanmanın olası katkısıyla açıklanabilir.
ABD iklim bildirim kurallarının Avrupa’dan çok önce, 2010 yılından beri uygulanmasına rağmen, değerlendirilen ABD sigorta şirketlerinin üçü hariç tamamı en düşük iki not olan D ya da X derecelendirme notu aldı. Bu kapsamda Prudential Financial, AIG ve New York Life’a D derecelendirme notu verildi. Mayıs 2018’de Kaliforniya Sigorta Komiseri Dave Jones tarafından yayınlanan ilk sektörel stres testi sonuçları, incelenen sigorta şirketleri portföylerinin kömüre yüksek derecede bağımlı olduğunu ve bu portföylerin altı derecelik küresel ısınmaya neden olabilecek emisyon profiline sahip olduğunu ortaya koymuştu.
Avrupa sigorta şirketlerinin 2018 liderler sıralamasına hükmetmesi ise iklim bildirimleri hakkındaki devam eden tartışmalar ve sivil toplumun baskısıyla ilişkilendirilerek yorumlanıyor. İngiltere Merkez Bankası Başkanı Mark Carney, iklim değişikliğini bir finansal ve olası sistemik risk olarak tanıyan ilk düzenleyici kurum yetkilisiydi. Carney 2015’te sigorta sektörüne hitaben yaptığı konuşmada, iklim değişikliği karşısında ekonomik ve sosyal istikrarın korunmasında sektörün temel bir role sahip olduğunu vurgulamıştı.
Yenilenebilire Yeterli Yatırım Yok
Ancak, Avrupalı sigorta şirketlerinin gayretleri bile, küresel ısınmayı iki derecenin oldukça altında tutmak için yetersiz olduğunu düşünen kampanyacılar tarafından ağır şekilde eleştirildi. Sigorta şirketlerinin yatırım ve yüklenim faaliyetlerinin çok sayıda topluluk ve ekonomiyi etkilediği biliniyor. Unfriend Coal gibi küresel kampanya örgütleri, AODP lider kategorisinin en üst sıralarında yer alan sigorta şirketlerinin bile, hissedar ve yüklenici yetkilerini her zaman kullanmadıklarını belirtirken, bu şirketlerin iki derecelik küresel hedefle uyumlu olmayan yüksek karbonlu şirketleri desteklemeye devam ettiğine dikkat çekiyor.
AODP’nin hesaplarına göre yenilenebilir enerji gibi düşük karbonlu yatırımlara toplam tahsis edilen miktar yaklaşık olarak 70 milyar dolarken bu rakam düşük karbonlu bir ekonomiye hızla geçiş yapılması için gereken toplam 1,1 trilyon doların çok altında kalıyor. Avrupa sigorta şirketlerinin üçte ikisinden fazlası ve çok daha az sayda Amerikalı ve Asyalı sigorta şirketi, düşük karbonlu yatırımları hakkında kamuya açık bildirim yapıyor. Bu oran, Avrupa ortalaması toplam varlıkların %0,79’u. UNFCCC eski Sekreteri Christiana Figueres kurumsal yatırımcılara 2020’ye kadar toplam varlıklarının %1’ini temiz teknolojiler ve yenilenebilir enerjiye tahsis etmeleri çağrısı yapmıştı.
Dönemin BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon’un sigorta sektörüne iklim risklerini yönetmek için sürdürülebilir enerji yatırımlarını ikiye katlamaları, mevcut portföylerini karbonsuzlaştırmaları ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ni desteklemeleri çağrısı üzerinden ise iki yıl geçti. AODP rapor sonuçlarına göre, değerlendirilen sigorta şirketlerinden çok azı (%6 ile %8 arası) tüm talepleri karşılamış durumda. Şirketlerin büyük kısmının ise Ban Ki-moon’un her üç talebini de yerine getirmediği görülüyor.
Raporda yer alan bazı öneriler ise şu şekilde sıralanabilir:
– İklim bağlantılı bildirim mevzuat çerçeveleri ve zorunlu gereklilikler düzenleyiciler tarafından güçlendirilmelidir.
– Yatırımcılar iklim bağlantılı risk bildirimlerinin ve fırsatların daha iyi yönetilmesini desteklemek için ABD sigorta sektörüyle ilişkilerine öncelik vermelidir.
– Sigorta şirketlerinin Ban Ki-moon’un taleplerini karşılamaları ve Paris Anlaşması hedeflerini tutturmaları için, iklim değişikliğiyle mücadelede daha kapsamlı ve cesur adımlar atmaları gerekmektedir.
– Sigorta şirketleri TCFD önerilerine uymak için, raporda tanımlanan ölçekler ve hedefler arasındaki boşluk arasında köprü kurmalıdır.
Azerbaycan COP29 Başkanlığı, girişimin 2025 sonrası iklim finansmanı hedefiyle ilgili müzakerelerle iç içe geçme riski…
UNEP, küresel ısınmayı olumsuz yönde etkileyen metan emisyonlarını azaltmaya yönelik taahhütlerin arttığını, ancak bu yöndeki…
Çatışmalardan etkilenen bir grup ülke, halklarının karşı karşıya olduğu doğal afet ve güvenlik krizleriyle mücadele…
COP29'a ev sahipliği yapan Azerbaycan ve komşuları hâlâ büyük ölçüde fosil yakıtlara bağımlı ancak yenilenebilir…
COP29'a ev sahipliği yapan Azerbaycan, 2229 kişiyle zirvede en büyük delegasyona sahip ülke olarak kaydedildi.…
Fosil yakıt lobicileri COP29’da iklim açısından en hassas ülkelerin delegasyonlarını gölgede bıraktı; zirveye iklim açısından…