Alman mühendislik şirketi Siemens, Avustralya’da yapımı onaylanan ve Adani Group tarafından işletilen Carmichael kömür madeniyle ilişkili projesi sebebiyle yoğun eleştiri altında. Şirket ise verdiği taahhüdü tutma konusunda kararlı.
Alman mühendislik grubu Siemens, Avustralya’nın taşra bölgesinde yapımı onaylanan, tartışmalı bir kömür madenciliği projesi olan Carmichael kömür madenine ilişkin sözleşme yükümlülüklerini yerine getireceğini söylemesi üzerine Pazartesi günü çevre gruplarından ağır eleştiriler aldı.
Avustralya’nın kuzeyinde yer alan Queensland eyaletinde Hindistanlı şirket Adani Group tarafından işletilen kömür madeni alanından kömürün taşınması için yapılan demiryolu hattına sinyal teknolojisi sağlayacak Siemens, geçtiğimiz yıl bir anlaşma imzaladı.
Siemens, projeye dahil olup olmayacaklarına Pazartesine gününe kadar karar vereceklerini açıklamıştı. Geçtiğimiz Cumartesi günü genç iklim aktivisti Greta Thunberg, Siemens’e projedeki rolünü gözden geçirmesi çağrısında bulundu. Proje hayata geçerse, 4.6 milyar ton karbon salımına sebep olacak.
Siemens CEO’su Joe Kaeser yaptığı bir açıklamada, “Güvene dayalı görevleri ihmal etmeden sözleşmeyi gevşetmenin yasal ve ekonomik olarak sorumlu bir yolu yok” dedi.
Siemens, yerel ve federal hükümetlerin, 1999 Çevresel Koruma ve Biyoçeşitliliğin Korunması Yasası ile yüzlerce sayfalık çevresel etki beyanları uyarınca geliştirilen projeyi onayladığını söyledi.
Kaeser, “Çevresel meselelere anlayış göstersem de, yapılan iş yasal bir meşruiyete sahip olduğu sürece farklı paydaşların farklı çıkarlarını göz önünde bulundurmam gerekiyor. Bu proje hakkında öncesinde daha akıllıca davranmalıydık. Ancak şu an, müşteri yasal bir zeminde bulunduğu sürece, taahhütlerini yerine getiren bir tedarikçi olmalıyız. Çünkü müşterileri tarafından güven duyulamayan bir şirket olmak seçenek olamaz” dedi.
Çevre aktivistleri bu kararı ağır bir şekilde eleştirirken, kömür kullanımının karbon emisyonlarını artıracağından endişe duymaları nedeniyle protestolarına devam etme konusunda kararlılar.
Avustralya Koruma Kuruluşu (ACF) kıdemli kampanya sorumlusu Christian Slattery, Siemens’in duyurusunu Avustralya yangınlarla mücadele ederken, “utanç verici” olarak değerlendirdi. Slattery, “Siemens Paris Anlaşması’nı desteklediğini iddia ediyor ancak şu an dünyanın en büyük karbon emisyonuna neden olacak projelerden birine destek olma konusunda kararlı” dedi.
Melbourne’deki çevre savunması grubu Market Forces’ın müdürü Julien Vincent ise, “Siemens Yönetim Kurulu bu karar üzerine dair tartışmaların son bulacağını düşünüyorsa kendisini kandırıyor” dedi.
Vincent, sözlerine, “Siemens’in 5 Şubat’ta gerçekleşecek Yıllık Paydaşlar Buluşması’nda (AGM), şirket yoğun bir kamu baskısıyla karşılaşacak. Bu sebeple şirket, paydaşlarına, bu kadar riskli olduğu bilinen bir projeye ortak olmanın şirkete nasıl faydalar sağlayacağını açıklamalı” şeklinde devam etti.
Siemens, 2030’a kadar karbon nötr olacağını ve fosil yakıt bağımlılığını kademeli olarak bitireceğini taahhüt ediyor.
Hava kirliliği ile fiziksel rahatsızlıklar arasındaki bağ üzerine daha önce birçok araştırma yapılmıştı. Ancak yeni…
Küresel kömür talebinin bu yıl rekor seviyeye ulaşmasının ardından 2027'ye kadar yatay bir seyir izleyeceği…
Türkiye’de 10 kentte enerji şirketlerinin projeleri için acele kamulaştırma kararı verildi. Niğde, Ankara, İstanbul, Sakarya,…
Dünyanın ortalama sıcaklığının orta vadede 1,5 dereceden öte 2 dereceyi de geçebileceğini belirten Prof. Dr.…
Karbon emisyonları azaltımı hedeflerini açıklayan Kanada hükümeti, resmi danışma kurulunun tavsiye ettiği miktarın altında bir…
Türkiye’de son yıllarda birçok göl ve su kaynağında yaşanan kuraklık, Salda Gölü'nde de derinden hissediliyor.…