Shell’in iklim değişikliği konusundaki konumu, parçası olduğu ticaret birliklerinin yaklaşık yarısı ile uyumsuz. Aralarından biriyle olan anlaşmazlık ise o kadar ciddi ki şirket gelecek yıl üyeliğini sonlandıracak.
Royal Dutch Shell Plc tarafından yayımlanan yeni bir rapordaki bulgular, şirketin lobicilik gruplarıyla olan ilişkisinin iklim değişikliği konusundaki çalışmalarına zarar verip vermediğini ele alıyor. Shell’in raporunun fosil yakıt sektöründe ses getirmesi bekleniyor. Şirketle aynı sektörde bulunan diğer firmaların çoğu aynı gruplara üye ve iş modellerini Paris Anlaşması ile uyumlu hale getirmek için hissedarları tarafından büyük bir baskıyla karşı karşıyalar.
Shell, iklim değişikliği politikası nedeniyle gelecek yıl Amerikan Yakıt ve Petrokimya Üreticileri derneğinden (American Fuel & Petrochemical Manufacturers association) ayrılmayı planlıyor. Ayrıca, aynı fikirde olmadığı ve aralarında Amerikan Petrol Enstitüsü ve ABD Ticaret Odası’nın da bulunduğu dokuz grubun ismine raporunda yer verdi ancak o gruplarla daha sonra bağlantıya geçeceğini söyledi.
Shell’den yapılan açıklamada, “Bu raporun yayımlanması, bu alandaki faaliyetlerimizde daha fazla şeffaflık için ilk adım” ifadeleri kullanılarak, “Shell’in yatırımcıları ve daha genel olarak sivil toplum, iklim değişikliği konusunda diğer organizasyonlarla yapıcı bir şekilde ilgilendiğimizden emin olmalı” dendi.
Ticaret birlikleri, uzun zamandır sektörde daha sıkı düzenlemeleri destekleyen çevresel aktivistlerin hedefindeydi. Shell, yatırımcı baskısının ardından geçen yıl, seragazı emisyonlarının azaltılmasında ilerlemeyi engelleyen kurumlara para kazandırmadığını daha fazla raporlama yaparak kanıtlayacağını söylemişti.
Shell her ne kadar bu dokuz grubun ismini raporunda geçirse de o gruplara üyeliğini devam ettirecek. Bunun nedeni ise Shell’in bu grupların bazı konularda aldığı pozisyona karşı gelmesi. Örneğin, API 2017’de metan emisyonları ile ilgili kuralları iptal etmek için mücadele ederken, şirket bu kurallarla devam edilmesini istemişti.