Politika

Seragazı Seviyeleri Karantinalara Rağmen Rekor Kırdı

BM’ye bağlı Dünya Meteoroloji Örgütü’nün (WMO) çalışmasına göre seragazı seviyeleri pandemi kaynaklı karantinalara rağmen yeni rekor kırdı.

Karbondioksit, metan ve azot oksit miktarları, son 10 yıldaki yıllık ortalamadan daha fazla arttı.

BBC’den Matt McGrath’tın haberine göre WMO, bu seviyelerin sıcaklıkları Paris İklim Anlaşması’nda belirlenen amaçların ötesine çıkartacağını söylüyor ve bu durumda daha da ısınan dünyada doğal kaynaklardan gelen karbon salımını artıracağından kaygı duyuluyor.

Koronavirüs salgını döneminde alınan kısıtlama önlemleriyle, karbondioksit emisyonları dünya genelinde %5,6 oranında azaldı. Peki, bu azalma atmosferdeki seragazı birikimlerine neden yansımadı?

Bunda birkaç faktör rol oynadı.

İnsan faaliyetlerinin yol açtığı emisyonların yaklaşık yarısı ağaçlar, toprak ve okyanuslar tarafından alınıyor. Ancak bunların seragazlarını özümseme kabiliyeti büyük ölçüde sıcaklıklara, yağmura ve diğer unsurlara bağlı.

Bir diğer sorun da, son 10 yılda karbondioksit salımının sürekli artması. Yani geçen yıl karbon salımı azalmış olsa da, atmosferdeki karbon seviyesinde artış 2011-2020 arasındaki ortalama düzeyden daha fazlaydı.

WMO’nun yıllık Seragazı Bülteni’ne göre atmosferdeki karbondioksit seviyesi milyonda 2020’de 413,2 partiküle ulaştı ve sanayi devrimi öncesi düzeyin %149 fazlası oldu.

Bu, dünyadaki sıcaklık artışlarını kontrol altına almak açısından kötü bir haber.

WMO Genel Sekreteri Prof. Petteri Taalas, “Seragazı konsantrasyonları mevcut hızla artmaya devam ederse, bu yüzyılın sonunda Paris Anlaşması’nın hedefleri olan, sanayi devrimi öncesine kıyasla 1,5 ila 2 derecelik sıcaklık artışının çok daha fazlasını göreceğiz. Hedefin çok uzağındayız” dedi.

Taalas ayrıca, “Bu, bir kimya formülünden ya da bir grafikteki rakamlardan çok daha fazlası. Günlük yaşamımıza, refahımıza, gezegenimizin, çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğine büyük olumsuz etkileri olacak” diye de ekledi.

WMO uzmanları, dünyanın son olarak üç ila beş milyon önce bu ölçülerle kıyaslanabilir düzeyde seragazı birikimi gördüğünü ve dönem sıcaklıkların günümüze göre 2 ila 3 derece daha fazla, deniz seviyesinin de 10 ila 20 metre daha yüksek olduğunu söylüyor.

Araştırmacıların büyük kaygılarından biri de, sıcaklıkların artmasının doğal kaynaklardan gelen seragazı seviyesini artırması. Uzmanlar, bunun metan gazında şimdiden yaşandığından endişeli.  Karbondioksite göre daha kısa ömürlü olsa da, metan gazı daha güçlü bir ısıtıcı kimyasal madde.

Atmosferdeki metan gazının %60 kadarı, tarım, fosil yakıtlar, çöplükler ve atık yakma tesisleri gibi insan faaliyetlerinden kaynaklanıyor. Kalan %40’lık kısımsa, bataklıklar gibi doğal alanlardaki mikropların faaliyetlerinden geliyor.

Geçen yılki, metan gazı yükselişi 2007’de yeniden başlayan çoğalmadaki en büyük artıştı.

Büyük çoğunluğu ise doğal kaynaklardandı. WMO’dan Dr. Oksana Tarasova, “Bataklıklardaki yağış oranlarını artırırsanız ve sıcaklığı artırırsanız bu metan üreten bakteriler daha fazla metan üretir” dedi. Tarasova BBC’ye yaptığı açıklamada, “Yani bu gelecekte artacak, çünkü sıcaklıklar yükselecek. Bu büyük bir endişe” diye konuştu.

Bilim insanları bu kısırdöngüleri geribesleme döngüsü diye tanımlıyor. Bu durum, Amazonlar’da da gözlemleniyor. Araştırmacılar geçtiğimiz aylarda, yağmur ormanlarının özümsediğinden daha çok karbondioksit erittiğini söylemişti. Dr. Tarasova, “Sıcaklık artıp, yağış azaldıkça ağaçlar daha çok baskı altına girecek. Çürüyüp gitme oranları artan ağaçlar, karbondioksit depolayamayacak. Yani kendi emisyonlarımıza ek olarak, ormanlarımızdan emisyon gelecek” dedi.

WMO, azot oksitteki artıştan da kaygılı aynı zamanda. Bu gaz nitrojen gübre kullanımının yanı sıra, doğal kaynaklardan da geliyor. Azot oksit emisyonu da son 10 yılda ortalamamın üzerinde arttı.

Dünya liderlerinin Glasgow’daki COP26 İklim Zirvesi’nde buluşmasından önce, atmosferdeki seragazı birikimi miktarlarına dair haberler kaygı verici. Londra Üniversitesi’ndeki Royal Holloway Koleji’nden Prof. Euan Nisbet, “Seragazı ölçümleri çarpışmadan önce kayan araba gibi. Felaket giderek daha da yakınlaşıyor ama durduramıyorsunuz” diyor ve ekliyor: “İlerideki çarpışmayı net bir şekilde görebiliyorsunuz ama tek yapabildiğiniz bağırmak.”

Paylaş

Önceki Haberler

COP29: Küresel İklim Finansmanı ve Eylemi için Alınan Kararlar

COP29, küresel iklim değişikliğiyle mücadelede belirli bir adım olmasına rağmen bazı kritik konularda ilerleme kaydedilemedi…

17 Ocak 2025

İklim Değişikliğinin Ekonomiye Etkisi Sarsıcı Olacak

Önemli risk uzmanlarının kalem aldığı yeni bir rapor, iklim krizine yönelik değerlendirmelerin ciddi etkileri göz…

17 Ocak 2025

Gediz Deltası için Doğa Zaferi: “ÇED Gerekli Değildir” Kararının Yürütmesi Durduruldu!

İzmir Gediz Deltası’nda yapılmak istenen Bölgesel Isıtma ve Termal Sağlık Amaçlı Jeotermal Kaynak Arama Projesi’ne…

17 Ocak 2025

Çevresel Riskler 10 Yıllık Risk Sıralamasını Domine Ediyor

2025 Küresel Riskler Raporu'na göre, devlet temelli silahlı çatışma, 2025 yılı için en önemli ve…

17 Ocak 2025

COP29’da Kilidi Açılan Karbon Piyasalarının Avantajları ve Türkiye

COP29 görüşmelerinde ilerleme özellikle karbon azaltım ve giderme projeleri ile kredilendirme ticaretini esas alan 6.4…

16 Ocak 2025

Şirketlerin İklim Planları Hazır Değil

İklim değişikliğiyle mücadelede yeşil ekonomiye doğru bir dönüşüm her geçen gün daha kaçınılmazken, küresel sanayinin…

16 Ocak 2025