Dış yardım kesintileriyle ilgili eleştirilerin ardından İngiltere, Haziran ayında ev sahipliği yapacağı G7 toplantısında savunmasız ülkelerin iklim değişikliğinin kötüleşen etkileriyle başa çıkmalarına yardımcı olmak için finansmanı artırmaya yönelik bir itici güç olma sözü verdi.
COP26 Başkanı Alok Sharma sanal bir zirvenin kapanış oturumunda, İngiltere dışişleri bakanı Dominic Raab’ın apatasyon finansmanını bu yaz gelişmiş ülkeler toplantısında bir öncelik haline getireceğini söyledi.
Etkinlikle ilgili bir belgeye göre, İngiltere bakanlara ek mali taahhütler sağlamayı amaçladığını söyledi.
Sharma, gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelerde iklim eylemlerini desteklemek için yılda 100 milyar doları seferber etme sözünü yerine getirmenin “hayati” olduğunu ve gelecekteki vaatler için “tavan değil zemin” değer olması gerektiğini söyledi.
Bakanlar toplantısına donör ülkeler, yükselen ekonomiler, gelişmekte olan ülkeler, küçük ada ülkeleri ve çok taraflı kurumlardan 50’den fazla temsilci katıldı. Toplantıya davet edilen Çin ise yoktu.
Bir gün süren zirve, dünyanın en yoksul ve en zengin ülkeleri arasındaki güveni yeniden inşa etmeyi ve iklim ve kalkınma zorluklarını ele almak için pratik adımlar bulmayı amaçladı. İngiltere, gelişmekte olan ülkelerin COP26’dan önce “uluslararası gündemi belirlemelerine” olanak sağlayacağını söyledi.
Toplantı sırasında iklime karşı savunmasız ülkeler tarafından gündeme getirilen sorunlar yeni değildi. Küresel iklim etkilerini ele almak için yıllık 70 milyar dolarlık bir boşluk var ve şu anda iklim finansmanının yalnızca beşte biri uyum projelerine gidiyor. Care International adlı yardım kuruluşuna göre, zengin ülkeler en yoksulların iklim etkileriyle başa çıkmalarına yardım etmek için ne kadar fon harcadıklarını şişirmiş olabilirler.
Toplantının bir özetine göre, gelişmekte olan ülkeler ise Yeşil İklim Fonu gibi çok taraflı kurumlardan mevcut finansmana erişimdeki zorlukların altını çizdiler.
Sharma, İngiltere’nin iklim finansmanına erişimi iyileştirmek ve finansmanı ülkelerin iklim hedefleriyle daha uyumlu hale getirmek için bir görev gücü oluşturmak için Fiji ile birlikte çalışacağını söyledi. Grubun, COP26’dan önce bazı ülkelerde pilot uygulanabilecek yeni finans mekanizmaları önermesi bekleniyor.
Finans konusunda ilerleme kaydedecek bir başka bakanlar toplantısının da Kasım ayında İngiltere’nin Glasgow kentinde yapılacak iklim görüşmeleri öncesinde yapılması bekleniyor.
BM Genel Sekreter Yardımcısı Amina Mohammed, COP26’nın “uyum ve direnç konusunda büyük bir ilerleme” sağlaması gerektiğini söyledi.
Tüm bağışçı ülkelerin, Haziran ayındaki G7 toplantısından önce iklim finansmanlarının en az %50’sini adaptasyona yönlendirmeyi taahhüt etmeleri gerektiğini belirtti. ABD, Kanada, Japonya, İtalya, Almanya, Fransa ve İngiltere’yi 2021-2025 dönemi için kamu iklimi finansmanlarını ikiye katlamaya ve hibe bazlı finansmanın payını ikiye katlamaya çağırdı.
Mohammed, tüm G7 ülkelerinin milli gelirlerinin %0,7’sini denizaşırı kalkınma yardımına harcaması gerektiği konusunda ısrar etti. İngiltere, zengin ülkeler grubunda pandemiyle mücadelede yardımını kesen tek ülke.
Toplantı boyunca savunmasız ülkeler fırtına, sel ve kuraklıktan kaynaklanan mevcut kayıp ve hasarlardan kaçınmak ve bunlardan kurtulmak için çözüm bulmanın önemi üzerinde ısrar etti.
İngiltere ise, İspanya’nın Madrid kentinde yapılan son iklim görüşmelerinde ülkelerin 2019’da kurmayı kabul ettikleri konuyu tartışmaya yönelik bir çerçeve olan Santiago Ağı’nı kurmak için bu yıl üç istişare yapacağını söyledi.
BM’ye sunulan güncellenmiş iklim planlarında, artan sayıda gelişmekte olan ve küçük ada devletleri, zengin ülkeleri ekonomik kayıplarla ve küresel ısınmayla ilişkili diğer zararlarla başa çıkmalarına yardımcı olmak için daha fazla finansman sağlamaya çağırdı.
Eylem Yardımı iklim danışmanı Harjeet Singh, “BM iklim müzakereleri, iklim değişikliğinin neden olduğu kayıp ve hasar nedeniyle halihazırda harap olan savunmasız ülkelere telafi etmek için finansman sağlayamadı. COP26, bunu düzeltmek için bir şans” dedi.
