Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, şebeke suyunun bu safhada yalnızca temizlikte kullanılması gerektiğini söyledi.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen iki büyük deprem, 11 ilde yıkıma neden oldu. Yaklaşık 14 milyon yurttaşın etkilendiği depremde en az 42 bin 310 yurttaş yaşamını yitirdi. Depremde en ağır hasar alan şehirlerin başında Hatay geliyor.
Halk TV’den İsmail Saymaz’ın sorularını yanıtlayan Koca, çevre illere nakledilen yaralı sayısını şöyle açıkladı: “51 bin 200’ü geçti. Böyle bir operasyon olamaz. Hatay’dan Adana’ya karayoluyla, İskenderun’dan da ağırlıklı Mersin’e… İskenderun’a naklettiğimiz hasta sayısı 7 bini, Adana’ya 6 bini buldu. Ağırlıklı Adana, Mersin, Ankara ve İstanbul şeklinde. Havadan 2 bin, karayoluyla 48 bin 800’e yakın. Deniz yoluyla İskenderun’dan Mersin’e 327 hasta nakledildi.”
“Temizlik için Çeşmeler Oluşturulacak”
Bakana göre bölgede hâlâ salgın riski yok: “Salgın olursa Hatay’da olabilir. Hatay’da havalar bir-bir buçuk ay sonra ısınacak. Tedbirleri yoğunlaştırıyoruz. Ne yapmak gerekiyor? Bir, güvenilir suyun sağlanması. İki, güvenilir gıdanın sağlanması. Üç, hijyenik tuvaletlerin sağlanması. Çöp dahil olmak üzere ilaçlamanın yaygın yapılması.
Şimdi çeşmeler oluşturuluyor 200 noktada. İçilmesi anlamında değil, temizlik anlamında. Duş kabinleri oluşturuluyor. Çöp yaygın toplanıyor. İlaçlama yaygın yapılıyor. Kireçleme dahil… Bu tedbirleri ne kadar yoğunlaştırabilirsek salgını o kadar önlemiş oluruz. Çeşme ve ana kaynakta yaygın klorlama ve mikrobiyolojik analiz yapılıyor. Bir sorun yok.”
“Şebeke Suyu Yalnızca Temizlikte Kullanılmalı”
Koca, bölgedeki seyyar tuvalet ihtiyacı hatırlatılınca şunları dedi: “Her geçen gün sayı artırılıyor. Hatay’da insanlar çadırlı toplu alana gelmeyi tercih etmiyor. Bulunduğu noktada çadırını istiyor. Tekil çadırlar çok olursa hijyeni sağlamak kolay olmuyor.”
Bakan, temiz ve sıcak suya erişimde sorunlar olduğunu kabul ederek “Şebeke suyunun bu safhada yalnızca temizlikte kullanılmasını söylüyoruz” dedi.
Deprem bölgesini inceleyen Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) ‘mevcut yaşam koşullarının, bulaşıcı hastalıkların ortaya çıkma riskini çok artırdığı‘nı duyurmuştu. Bu hastalıkların önlenebilmesi için hızla gereken önlemlerin alınması istenmişti.