Geçen yıl sadece yedi ülke Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) hava kalitesi standartlarını karşıladı. Araştırmacılar, ABD’nin küresel izleme çalışmalarını durdurmasının ardından hava kirliliğiyle mücadelenin daha da zorlaşacağı konusunda uyardı.
İsviçreli hava kalitesi izleme firması IQAir’in derlediği rakamlara göre, 2024 yılında Çad ve Bangladeş dünyanın en kirli havasına sahip ülkeleri oldu; ortalama hava kirliliği seviyeleri, Dünya Sağlık Örgütü kılavuzlarından 15 kat daha yüksekti.
IQAir, en iyi notu yalnızca Avustralya, Yeni Zelanda, Bahamalar, Barbados, Grenada, Estonya ve İzlanda’nın aldığını belirtti.
Özellikle Asya ve Afrika’da önemli veri boşlukları, dünya çapındaki tabloyu bulanıklaştırıyor ve birçok gelişmekte olan ülke, hava kirliliği seviyelerini izlemek için ABD büyükelçilik ve konsolosluk binalarına yerleştirilen hava kalitesi sensörlerine güveniyor.
Ancak Dışişleri Bakanlığı, bütçe kısıtlamalarını gerekçe göstererek bu planı yakın zamanda sonlandırdı ve geçen hafta ABD hükümetinin resmi hava kalitesi izleme sitesi airnow.gov’dan Çad’da toplanan veriler de dahil olmak üzere 17 yıldan uzun süreli veri kaldırıldı.
IQAir’in hava kalitesi bilimi müdürü Christi Chester-Schroeder, “Çoğu ülkenin birkaç başka veri kaynağı daha var, ancak bu durum Afrika’yı önemli ölçüde etkileyecek, çünkü çoğu zaman bunlar kamuya açık gerçek zamanlı hava kalitesi izleme verilerinin tek kaynakları oluyor” dedi.
Chester-Schroeder, iklim değişikliğinin hava kirliliğinin artmasında giderek daha fazla rol oynadığı konusunda uyardı. Yüksek sıcaklıkların Güneydoğu Asya ve Güney Amerika’nın bazı bölgelerini kasıp kavuran daha şiddetli ve uzun süreli orman yangınlarına yol açtığını söyledi.