Prof. Dr. Naci Görür, Erzincan-Bingöl arasındaki faya dikkat çekerken, “Burası yakında kırılabilir. Bir tarih vermek doğru değil. Ancak çok beklemeyeceğimizi düşünüyorum” dedi.
Jeolog ve Bilim Akademisi üyesi Prof. Dr. Naci Görür, “Bu ülkede ebediyen yaşayacaksak deprem dirençli kentleri nasıl yaparız onu konuşalım. Benim kendimi adadığım nokta bu” dedi. Görür, ayrıca Erzincan-Bingöl arasındaki fay hattındaki riske dikkat çekti.
Fatih Altaylı’nın Teke Tek programında soruları yanıtlayan Prof. Görür’ün açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
“Gerçekten bu olan olayları hazmedemiyoruz. Doğal felâkettir, başımıza geldi demek pek de mümkün değil. Bu doğa olayını afete dönüştürmede bizlerin katkısı küçümsenmeyecek ölçüde maalesef. Bu depremi belki çok küçük hasarla atlatamayabilirdik. Ama depremi felaket olmaktan çıkarmış, yerleşim alanları deprem dirençli hale getirmeyi becermiş toplumlarda bu afet çok az sayıda can ve mal kaybıyla atlatılabilirdi.
“Kahramanmaraş’taki Depremi Bekliyorduk”
Ülkemizde yer bilimleri camiası hem sismologlar, hem jeologlar hem yer bilimciler. Araştırmanın içinde olanlar. Literatürü takip eden insanlarımızın mutabakat sağladıkları bir konuydu. Maraş depremi bizim için gelmekte olduğunu bağıran depremdi. Sebebi de ilk kez Elazığ depremi olduğu zaman başka arkadaşlarım da söylemiştir. ‘Doğu Anadolu fayı uyandı’ diye her yerde söyledim. Doğu Anadolu Fayı ile Kuzey Anadolu Fayı Bingöl Karlıova’da birleşiyor. İki fay da doğrultu atımlı karakterli. Birbirine sürtünerek hareket ediyorlar. Elazığ fayı uyandı dedim ve dikkatli olmak lazım. Elazığ fayının bir anlamda kardeşi Kuzey Anadolu Fayı, bütün enerjisini 20. asırda boşalttı, Marmara hariç. Jeolojik dönemlerde, tarihi dönemlerde zincirleme depremler ürettiğini biliyoruz. Doğu Anadolu Fayı’nda bir korkum olduğunu söyledim. Karlıova’dan başlayıp Akdeniz’e kıra kıra gidecek dedim. Doğu Anadolu’yu depreme boğup öyle enerjisini boşaltacak, dikkatli olalım dedim. Elazığ depremi, Maraş tarafına, Erkenek, Hatay tarafına enerji transfer etmiş olabilir. Mevcut biriken enerjiyi artırmış olabilir. Dolayısıyla deprem yaratabilir dedim. Bu uyarıyı ilk 2020’de yaptım. Her gün her ay ne zaman imkan olduysa söyledim. Bu ülkede gün geçmiyor ki, 4 veya 4’ün üzerinde deprem olmasın. Maraş’taki depremi bekliyorduk. Çok komplike düşünüp, bilim insanı pozlarına girmeye gerek yok. Doğrultu atımlı faylar enerjisini boşaltırken, %20’sini uca doğru enerjisini bir miktar gönderiyor. Oralarda en son deprem 1514. Çok fazla sene geçmiş. Enerji birikmiş, ‘kırıldım, kırılacağım’ noktasına gelmiştir.
“Kahramanmaraş Üç Levhanın Birleştiği Yer”
Karlıova’dan Doğu Anadolu Fayı Maraş’a kadar geliyor. Türkiye’deki yer bilimleri camiasının farklı görüşleri var. Celal Şengör ve ben aynı şeyi düşünüyoruz ama farklı düşünen arkadaşlarımız var. Doğu Anadolu Fayı’nı Hatay’a götüren bir kabul de var. Ölüdeniz fayı ve Hatay graderi Doğu Anadolu Fayı olarak devam eder. Bu faylar levha sınır faylarıdır. Ölüdeniz Fayı Afrika ile Arap levhasının sınırı. Ölüdeniz Fayı Batı’dan Afrika ve Arabistan’ın sınırıdır. Kuzeydeki sınır da bu bindirme fayıdır. Kahramanmaraş’ta Anadolu, Arap ve Afrika levhasının birleştiği bir yer var.”
Doğu Anadolu Bölgesi’nde her zaman depremlerin görülebileceğini söyleyen Prof. Dr. Naci Görür, “Ama, en ağırlıklı olarak Erzincan, Bingöl, Karlıova arasında Yedisu fayının bulunduğu yer var. Kuzey Anadolu fayı üzerinde. En son 1790’larda olmuş. Burası yakında kırılır. Bir tarih vermek doğru değil. Ancak çok beklemeyeceğimizi düşünüyorum” dedi.