İklim bilimci Prof. Dr. Levent Kurnaz, İstanbul’un kuraklık tehdidine karşı rahat bir nefes alması için uzun süre yağış alması gerektiğini, aksi takdirde su kesintisi önleminin hayata geçirebileceğini söyledi.
İstanbul’da etkili olan yağışların ardından baraj doluluk oranları İSKİ verilerine göre dün 17.08 olarak ölçüldü.
Yağışların ardından baraj doluluk oranlarına yansımalarını DHA’ya değerlendiren Boğaziçi Üniversitesi İklim Politikaları Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, “İstanbul çok büyük bir şehir. Kime sorarsanız 16-22 milyon arasında nüfusu var İstanbul’un. İstanbul’a düşen su yetmiyor. Çünkü İstanbul’un kendi barajları ağzına kadar dolu olacak olsa bu İstanbul’da anca 6-7 milyon kişiye yetebilecek kadar yağış demek. Son iki günde yağan yağmur çok iyiydi. Bu yağmurun yaklaşık 10-15 gün daha bu şekilde yağması lazım ki ‘Aman tedbirli olalım’, ‘Aman barajlarda su bitiyor’ demeyelim. Şu anda %17’nin biraz üzerine çıktı ama İstanbul barajları için %17 doluluk hiçbir şey değil demek. İki gün etkili olan yağışlarla birlikte İstanbul’da baraj doluluk oranları yaklaşık 16.4’ten 17’ye çıktı. Ama bugün görüyorsunuz günlük güneşlik ortalık. Yere damla düşmüyor. O yağışların böyle uzun süre gitmesi gerekiyor ki biz rahat nefes alalım. Onun için herkesin İstanbul’da tedbirli olması hatta eğer mümkünse pek çok alanda kısıntılara gidilmesi gerekiyor” diye konuştu.
İstanbul’a yağmur düşmeyecek olursa kesintilerin kaçınılmaz olduğunun altını çizen Prof. Dr. Levent Kurnaz “Bu hafta biraz daha yağış gelecek. Bu yağışlar olmayacak olursa İstanbul barajları dibinde demektir. Avrupa tarafındaki barajlara baktığımız zaman hepsi %3, %5 civarında. Bu oranlarda o barajlardan su çekilemez demektir. Anadolu yakasındaki barajlar özellikle Melen’den su geldiği için Ömerli Barajı iyi durumda. Ömerli Barajı’ndan da devamlı Avrupa yakasına takviye yapılıyor. Bu şekilde devam edecek olursak ve hiç yağmur düşmeyecek olursa kesintilere gitmek gerekli olacak ama yağmur düşer merak etmeyin” dedi.
İstanbul’da yaşanan su sıkıntısı konusunda vatandaşların bilinçlenerek davranışlarında değişikliğe gitmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Kurnaz, “Bireysel olarak bizim İstanbul’da düşünce tarzımızı değiştirmemiz gerekiyor. Araba yıkatmak diye bir olayın artık olmaması lazım İstanbul’da. Halı yıkatmak diye bir şeyin de olmaması lazım. Alternatifleri neyse onlara yönelmek gerekiyor. İstanbul’da araba yıkatmak yerine araba silmeyi kimse düşünmüyor. Eskiden biz arabamızı silerdik. Hortum takıp yıkamazdık arabalarımızı. Bu yeni adet oldu, bir ton suyla araba yıkamak. Alın elinize bir kova arabanızı kendiniz yıkayın. Çok da zor bir şey değil. Bir kova su o kadar kötü bir şey değil. İdare ederiz ama bu tür davranış değişikliklerine gitmemiz gerekiyor hepimizin. Elimizden geldiğince bu konuyla ilgili olarak biz konuşacağız, siz konuşacaksınız mümkünse belediye konuşacak, İSKİ konuşacak ki insanlar problemin ne kadar ciddi olduğunun farkına varsınlar. Su kısıtlamalarına gidilmesi konusunda ise İSKİ ile konuşmak gerekiyor. İSKİ elinden geleni yapmaya çalışıyor şu sıralar. Mümkün olduğunca kesintiye gitmeden bu problemi halletmeye çalışıyorlar. Kesintiye gidildiği zaman her tarafta uygulanacak bir kesinti olacak. İnşallah o noktaları görmeyiz” şeklinde konuştu.
