;
Politika

Pre-COP25: “İmkansız Olduğunu Kim Söyledi?”

Aralık ayında Şili’de gerçekleşecek COP25 öncesinde Kosta Rika’da düzenlenen Pre-COP25’te, zorlayıcı politik meseleler ele alındı. “İmkansız olduğunu kim söyledi?” sloganıyla gerçekleşen Pre-COP25’de 1.5 derece, 2050’de karbon nötr hedefi ve 2030’da emisyonları yarı yarıya azaltma hedefleri tartışmaların temel çerçevesini oluşturdu.

25. Taraflar Konferansı (COP25) öncesi gerçekleştirilen Kosta Rika’da gerçekleştirilen Pre-COP25’te açıklık ve kapsayıcılığa dair yeni bir çerçeve belirlendi. 1500’den fazla kişinin katıldığı toplantıda resmi anlaşmaların ötesine geçerek iklim ve sürdürülebilir kalkınma alanlarında çalışan genç ve yerli gruplara yönelik etkinlikler düzenlendi.

BM Genel Sekreterliği İklim Eylemi Zirvesi’nde tartışılan konular politik alanda hız kazanıyor. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in dile getirdiği dört temel hedef tartışılan bütün konularda ana çerçeveyi oluşturuyor. Bu dört hedef arasında küresel ısınmayı 1.5 derece ile sınırlandırma, iklim odaklı bütün eylemlerde bilim temelli hareket etmek, 2050 yılında sıfır karbon hedefine ulaşmak ve 2030 yılında emisyonları yarı yarıya indirmek yer alıyor. 2020 yılı ise, Ulusal Katkı Beyanlarının (NDC) bu hedefe ne kadar ulaşabildiğine göre değerlendirilecek.

İklim, doğa odaklı çözümler, biyoçeşitlilik ve okyanuslar önümüzdeki ay ve yıllarda tartışılacak ana çerçeveyi belirleyecek konular arasında. Pre-COP25 ise bu konuların arasındaki ilişkileri açığa çıkarmaya katkıda bulundu.

Pre-COP25’te ilerleme kaydedildiği ancak daha geniş ölçekteki jeopolitik durumların belirsiz kaldığı ve ilerleyen zamanlarda ek işbirliği gerektirebileceği belirtiliyor.

Politik Tartışmaların Ana Çıktıları

Kalkınmakta olan Küçük Ada Ülkeleri (SIDS), Az Gelişmiş Ülkeler (LDCs), Latin Amerika ve Karayipler Bağımsız Birliği (ALIAC) ve Avrupa Birliği (AB) ortak bir mesajla artırılmış NDC’lerinin ve 2020 yılında sunulmak üzere bilimle, 1.5 derece hedefi ile, karbon nötrlük ve 2030 yılında karbon emisyonlarının %45 azaltımı ile uyumlu uzun dönemli stratejilerin belirlenmesi çağrısında bulundu.

İklim, biyoçeşitlilik ve okyanus gündemleriyle yerel yönetimler ve devlet dışı aktörler arasındaki bağın gerekliliği vurgulandı.

Brezilya ise ormansızlaştırma ve arazi kullanımı konusunda korumacı davrandı.

Afrika Grubu, LDC ve AILAC tarafından büyük ölçüde desteklenen Küçük Ada Ülkeleri Birliği (AOSIS), çevresel bütünlüğü koruma konumunu devam ettirdi. Tam tersi bir konumda duran Suudi Arabistan ise NDC’lerin “geniş çeşitliliği” için maksimum esneklik talebinde bulundu.

Küresel ısınmayı 1.5 derece ile sınırlandırma, 2050 yılında karbon nötr olma ve 2030’da emisyonları yarıya indirme hedefleri piyasa ve piyasa dışı yaklaşımlardaki hakim tartışmaların ana çerçevesini oluşturmaya devam etti.

Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin (BRIC) açıkça uyum gösterdi. Çin ve Hindistan Brezilya’yı destekledi. Rusya ise her zamanki gibi gizemliydi.

Küçük ve orta büyüklükteki ekonomilerin de iklim hedeflerini uygulamadaki eylemlerini arttırmak istediği açıkça görülüyordu. Kosta Rika ve Hollanda, yenilenen eylem planlarıyla NDC’lerde öncü konumundaydı. Latin Amerika ülkeleri koalisyonu, e-mobilite üzerine çalışma taahhüdünde bulunurken yeşil iklim fonu için ortak bir teklifte bulundular.

Fransa, Gabon, Grenada ve İngiltere’nin yanı sıra Kosta Rika Paris Anlaşması’nın hedeflerine doğa temelli çözümler ile katkıda bulunmak adına, 2030 yılında arazi ve okyanusların %30’unun korunacağı hedefiyle, Doğa için Küresel Kampanya kapsamında yeni bir High Ambition Coalition for Nature’ı duyurdu.

Endonezya, Fiji, İsveç ve Kosta Rika COP25 Başkanlığı için okyanuslar konusunda resmi olmayan Konferans Odası Bildirisi (CRP) sundu. Bildirinin, COP25’te ele alınacak resmi konuşmaları ve okyanus üzerine çalışan 50’den fazla liderin bir araya gelerek oluşturduğu The Friends of Ocean Action’ın IPCC’nin Okyanus ve Kriyosfer Özel Raporu’na daha iddialı referanslar vererek eylemlerini hızlandırmasını olumlu yönde etkilemesi bekleniyor.

Pre-COP25 şu ana kadar görünmeyen, genç ve yerli grupların dahil edilmesi konusunda oldukça çaba gösterdi. Ancak bu grupların katılımı hâlâ başlangıç seviyelerinde ve COP25’te daha görünür olmaları adına çaba sarf edilecek.