Bingöl, Dersim ve Elazığ arasında bulunan ve bu üç kenti birleştiren Peri Vadisi, uzun yıllardır çevresinde yürütülen maden projeleri ile açılmak istenen yeni maden ocaklarının zararlarına maruz kalıyor. Zengin bir doğal ekosisteme sahip olan vadide, balıkçılık ve bal üretimi de yapılıyor.
Munzur ve Bingöl dağlarından doğan suların buluştuğu ve Fırat Havzası’na aktığı bu bölgedeki su kaynakları, yürütülen maden projeleri sebebiyle neredeyse yok olmak üzere. Bölge halkının ve ile kurum ve aktivistlerin yaşanan tahribatın engellenmesine dönük mücadelesi sürüyor. Faaliyetlerin durdurulması için birçok defa dava açıldı, eylemler düzenlendi. Bölgede son dönemlerde faaliyet göstermeye başlayan “Kurşun-Çinko-Gümüş Kompleks Cevher Maden Ocağı” projesine karşı da itirazlar sürüyor.
HES ve ocakların faaliyeti sonucu, bölgedeki su kaynakları hızla azalıyor. Kalan sular ise kirleniyor. Suların zehirlenmesi ile ilgili bir açıklama yayımlayan Karakoçan Dayanışma İnisiyatifi, Peri Vadisi üzerinde art arda 9 HES’in kurulduğunu ve bunun ekolojik yıkım yarattığını söyledi.
“HES projeleri bölgedeki onlarca köyü, bütün değerleri ile sular altında bıraktı. Pembelik Barajı, ÇED sürecinde olmasına rağmen çalışmalarına devam ediyor. Limak gibi şirketler, köyler arasındaki iletişimi sağlayan köprüleri yapmayarak halklar arası iletişimi kesiyor ve ayrıca kültürel soykırımı da beraberinde yaşatıyor. Peri Vadisi’nde bu HES projeleri ile yetinmeyen sermaye, vadide bulunan dağlarımızda maden projelerine başlamış, bazı yerlerde ise sondaj çalışmaları yapıyor. Diğer maden ocakları da faaliyetini sürdürüyor.”
HES projeleri ile suyun kullanım hakkının şirketlere verildiğini dile getiren Karakoçan Dayanışma İnisiyatifi, bunun diğer şirketlerin de iştahını kabarttığını belirtti. Açıklamada, suyun kirlendiğine dikkat çekildi: “Peri Vadisi’nde sular kirleniyor. Özlüce Barajı’nda faaliyete geçen 7 adet balık tesisinden çıkan yağ ve kimyasal karışımlar, sulara karışıyor ve suyu zehirliyor. Hat boyunca yaşanan su kirliliğini, Pembelik Barajının suyunun tutulduğu Karakoçan’a bağlı Akkuş (Paş) köyünde kıyıya vuran köpüklerin kirliliğinden de görüyoruz. Bunlar, yaratılan ekolojik tahribatları gözler önüne seriyor.”
Açıklamanın sonunda mücadele çağrısında bulunan Karakoçan Dayanışma inisiyatifi, yaşam alanlarını koruyacaklarını belirtti.
Azerbaycan COP29 Başkanlığı, girişimin 2025 sonrası iklim finansmanı hedefiyle ilgili müzakerelerle iç içe geçme riski…
UNEP, küresel ısınmayı olumsuz yönde etkileyen metan emisyonlarını azaltmaya yönelik taahhütlerin arttığını, ancak bu yöndeki…
Çatışmalardan etkilenen bir grup ülke, halklarının karşı karşıya olduğu doğal afet ve güvenlik krizleriyle mücadele…
COP29'a ev sahipliği yapan Azerbaycan ve komşuları hâlâ büyük ölçüde fosil yakıtlara bağımlı ancak yenilenebilir…
COP29'a ev sahipliği yapan Azerbaycan, 2229 kişiyle zirvede en büyük delegasyona sahip ülke olarak kaydedildi.…
Fosil yakıt lobicileri COP29’da iklim açısından en hassas ülkelerin delegasyonlarını gölgede bıraktı; zirveye iklim açısından…