Paris Anlaşması’nın önümüzdeki ay onaylanacağının açıklanmasının önemli bir adım olduğunu belirten uzmanlar, şimdi güçlü bir seragazı emisyon azaltım hedefi belirleyerek sorumluluk alınması gerektiğini ifade ettiler.
Türkiye, New York’ta başlayan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun ilk gününde Paris İklim Anlaşması’nı TBMM’de onaya sunacağını açıklamasıyla, küresel iklim krizi mücadelesi için önemli bir adım attı.
Türkiye, Paris Anlaşması’nı 2016 yılında imzalamış ancak onaylamamıştı. Ekim ayında meclisin açılmasıyla gündeme alınacak olan anlaşmanın milletvekillerine sunulup kabul edilmesiyle, karar UNFCCC (BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi) Sekretaryası’na iletilecek ve böylece Türkiye resmen anlaşmaya taraf olacak.
Paris Anlaşması’nın hedefi, 2050’ye kadar seragazı emisyonlarının sıfırlanması doğrultusunda ülkelerin ortak çalışmasını sağlamak ve iklimi değiştirmeyen bir dünya inşa etmek. Türkiye, anlaşmayı meclis gündemine alma kararıyla, yeni dünya düzeninin inşası için küresel işbirliğine katılma şansını yakalıyor. İklim kriziyle mücadele daha adil, daha temiz, daha refah içinde bir toplum ve sağlıklı bir gezegen için ülkelerin önünde bir fırsat olarak duruyor.
Ekosfer Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Gürbüz çok geç de olsa önemli bir adım atıldığını ifade etti. Gürbüz, “Umarız denildiği gibi meclise getirilir ve onaylanır. İmza kampanyamıza destek veren 23 bini aşkın insan da bunu talep ediyordu. Elbette anlaşmanın onaylanmasıyla her şey bitmiyor. Anlaşmanın hedeflerine uygun bir şekilde seragazı emisyonlarının sınırlandırılması, bir noktada Türkiye’nin de karbon nötr olması gerekecek. Bu da enerji başta birçok sektörde yapısal değişiklikler gerektiriyor. Kısacası, daha yapılacak çok işimiz var” dedi.
İklim Çabaları 2 Katına Çıkmalı
Türkiye ne zaman ve ne kadar seragazı azaltım taahhüdünde bulunacağına Ulusal Katkı Beyanı çerçevesinde karar verebilir. Paris Anlaşması’nın bir yaptırım uygulama ya da belli bir emisyon azaltım seviyesini zorunlu tutma gibi bir mekanizması yok. Ancak 1,5 derece hedefini tutturmak için emisyonların azaltılması gerekiyor. Geçtiğimiz hafta yayımlanan Birleşmiş Milletler Sentez raporuna göre, Paris Anlaşması’nın 1,5 derece hedefine ulaşmak için ülkelerin iklim çabalarını acilen iki katına çıkarması gerekiyor.
Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe) Türkiye İklim ve Enerji Politikaları Koordinatörü Özlem Katısöz ise Türkiye’nin, Paris Anlaşması’nı onaylamayan tek OECD üyesi ve G20 ülkesi olduğunu hatırlatarak, “Ayrıca en fazla seragazı emisyonuna neden olan ülkeler arasında 16. sırada; küresel seragazı emisyonlarının %1’inden sorumlu olmakla beraber kişi başı emisyon açısından gittikçe artan bir rotada. Dolayısıyla Paris Anlaşması’nı onaylayarak gerçekçi bir hedefle sorumluluk alması, iklim değişikliğini durdurma çabalarına önemli bir katkıda bulunacak. Diğer yandan dünyada iklim krizini tek başına durdurabilecek bir ülke yok, bu yüzden de herkesin sorumluluğu oranında çözüme katkıda bulunması gerekiyor” diye konuştu.
“Türkiye’de Kömürün Geleceği Kalmadı”
Türkiye, OECD ülkeleri içinde inşaat öncesi planlama aşamasında olan kömürlü santral projelerinin %73’üne (12,14 GW) ev sahipliği yapıyor. Her ne kadar Türkiye, dünyada yeni kömürlü termik santral planlayan 5. ülke olsa da 2015’ten bu yana planlanan projelerin 69 GW kapasitelik kısmı, 8GW’ı 2021’in ilk yarısında olmak üzere iptal edildi. Çin de Türkiye’nin Paris Anlaşması kararını açıkladığı gün, yurtdışında yeni kömür projeleri finanse etmeyeceğini açıkladı.
Kömürün Ötesinde Avrupa (Europe Beyond Coal) Kampanyacısı Duygu Kutluay, Çin’in bu kararına atıfta bulunarak, “Türkiye’de şu anda inşaatı süren tek proje Çin tarafından gerçekleştirilen Hunutlu kömürlü termik santralı. Tüm dünyada finansman kömürden çekilirken Türkiye de geniş kömür planları için Afşin C başta olmak üzere Çin’e güveniyordu. Ancak Çin’in bu kararı Türkiye’nin yeni kömür hayallerini ortadan kaldıracak. Bu karar, güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji teknolojilerinin düşen maliyetleri ve artan finansman olanaklarına rağmen kömür sektöründe direten Türkiye’ye artık elektrik üretiminde kömürün bittiğine dair net bir mesaj veriyor. Türkiye dünyada kömürün bitişini ve iklim krizinin önemini artık yadsıyamıyor. Erdoğan’ın Paris Anlaşması’nın onaylanacağına dair açıklaması da bunu gösteriyor. Yenilenebilir enerji zenginliğine sahip Türkiye’nin bir an önce dünyanın hızla terk ettiği kömürde ısrarını bırakması ve kimseyi mağdur etmeden daha temiz ve adil bir gelecek yaratmak için kömürden çıkış planını hazırlaması gerekiyor” dedi.
BM iklim şefi Stiell, gelecek hafta toplanacak G20 liderlerine iklim finansmanı çabalarına destek verme çağrısında…
İlham Aliyev’in geçtiğimiz 1 senede yaptığı konuşmaları analiz eden bir çalışmaya göre, COP29’un ev sahibinin…
G7, son 20 yılda iklim finansmanı borçlarını ödememesi nedeniyle COP29’da “Günün Fosili” ödülünü aldı. BM…
Bu yılki BM iklim zirvesine ev sahipliği yapan Azerbaycan, fosil yakıt patronlarına ve lobicilere başkanlığın…
Azerbaycan COP29 Başkanlığı, girişimin 2025 sonrası iklim finansmanı hedefiyle ilgili müzakerelerle iç içe geçme riski…
UNEP, küresel ısınmayı olumsuz yönde etkileyen metan emisyonlarını azaltmaya yönelik taahhütlerin arttığını, ancak bu yöndeki…