Papa Francesco, son yıllarda sıklıkla yaşanan anormal sıcaklıklar, kuraklıklar gibi aşırı hava olaylarını, “yeryüzünün ağıtları” diye tanımlayan Papa, “Bizi ağırlayan dünya çökmekte ve belki de bir kırılma noktasına yaklaşıyor” dedi.
Katolik Kilisesi lideri, “tüm iyi niyetli insanlara” hitaben yayımladığı papalık mektubunda, “Ne kadar inkar etmeye, saklamaya, gizlemeye veya görecelileştirmeye çalışılsa da iklim değişikliğinin işaretleri giderek daha belirgin halde ortada” diye yazdı.
BBC Türkçe’de yer alan habere göre, son yıllarda sıklıkla yaşanan anormal sıcaklıklar, kuraklıklar gibi aşırı hava olaylarını, “yeryüzünün ağıtları” diye tanımlayan Papa, “Bizi ağırlayan dünya çökmekte ve belki de bir kırılma noktasına yaklaşıyor” dedi.
“İklim değişikliğinin insani (antropik) kökeninden artık şüphe edilemez” diyen Papa, ancak Katolik Kilisesi içinde de bu konuda “küçümseyici ve mantıksız görüşlerle” karşılaştığını vurguladı.
Papa Francesco, inkarcılara karşı argüman olarak, küresel ısınmanın olağanüstü hızlanması nedeniyle iklim krizinin etkilerinin yüzyıllar ya da bin yıllar değil yalnızca bir nesil içinde görülebildiğinin altını çizdi.
Gelecek ay Dubai’de başlayacak olan 28. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP28) öncesi yayımlanan belgede Papa, COP28’in temiz, yenilenebilir enerjiye geçişte hızlanma sağlamasını umduğunu söyledi.
“Dünya nüfusunun küçük, en zenginlerden oluşan yüzdesi, en yoksul %50’den daha fazla çevreyi kirletiyor ve en zengin ülkelerin kişi başına düşen emisyonları, en yoksul ülkelerinkinden çok daha yüksek” diyen Papa, “Dünyadaki en yoksul insanların yarısından fazlasına ev sahipliği yapan Afrika’nın tarihsel emisyonların yalnızca küçük bir kısmından sorumlu olduğunu nasıl unutabiliriz?” ifadelerini kullandı.
Papa ayrıca, “ABD’de kişi başına emisyonların Çin’de yaşayanlarınkinin yaklaşık iki katı ve en fakir ülkelerin ortalamasından yaklaşık yedi kat daha fazla olduğunu” belirtti ve “Batı modeliyle ilişkili sorumsuz yaşam tarzında yaygın bir değişimin uzun vadede önemli bir etkisi olabileceğini” savundu. Bunun için siyasi kararların gerekliliğine vurgu yaptı.
Papa, “Ne yazık ki iklim krizi, en düşük maliyetle ve en kısa sürede maksimum kârı elde etme derdinde olan büyük ekonomik güçlerin pek ilgisini çeken bir konu değil” eleştirisinde bulundu.
İklim eylemcilerinin “radikal” gruplar olarak tanımlanmasına da karşı çıkan Papa Francesco, “Esasında onlar toplumdaki bir boşluğu dolduruyorlar” dedi.
Arjantinli Papa Francesco, bu göreve gelmesinden bu yana iklim krizini başlıca temalarından biri olarak benimsedi. Papa 2015’te de çevre ve iklim sorunlarını “ortak evimizin bakımı” konulu bir genelgeyle ele almış ve “iklim sistemindeki rahatsız edici ısınmaya” karşı yaşam tarzı, üretim ve tüketim biçimlerinde değişikliğe gidilmesi çağrısı yapmıştı.
