Pakistan’daki Sellerin Uzun Vadeli Yıkıcı Etkileri Ortaya Çıkıyor

Pakistan’ın sağlık sistemi ve ekonomisi seller nedeniyle mahvolurken, İslami hayır kurumu, zengin ülkelerin iklim krizinden en çok etkilenenlerin zararlarının karşılamasını talep etti.

Islamic Relief Worldwide, Pakistan’ın hafızalara kazınan en kötü selinden bir yıl sonra yayımladığı yeni bir raporda, selin özellikle çocuklar üzerindeki uzun vadeli yıkıcı etkisini ortaya çıkardı ve zengin ülkelerin iklim acil durumundan en çok etkilenen ülkelere tazminat ödemesi gerektiğini savundu.

Selden etkilenen bölgelerdeki insanlarla görüşen Islamic Relief araştırmacıları, aileler gıda ve sağlık hizmetlerine erişim mücadelesi verirken, anket yaptıkları çocukların %40’ında büyüme geriliği ve %25’inin zayıf kilolu olduğunu tespit etti. Annelerin yaklaşık %80’i, çocuklar arasında ishal, sıtma ve dang humması salgınlarının arttığını bildirdi.

Kadınlar ve kız çocuklarının özellikle etkilendiği bildirilirken, hamile kadınların hâlâ sağlık hizmetlerine erişimde zorluk çektiği aktarıldı. Sel nedeniyle yerinden edilen kadınların birçoğunun emzirmek için mahremiyeti bulunmuyor. Bu da bebeklerin sağlının daha da kötüye gitmesi anlamına geliyor.

Pakistan’da Ağustos ve Eylül 2022’de yaşanan ve BM Genel Sekreteri António Guterres tarafından “steroidli muson” olarak tanımlanan sellerde 1.700’den fazla insan yaşamını yitirirken, 33 milyon kişi evini, toprağını veya işini kaybetti. Yaklaşık 800 bin büyükbaş hayvan telef oldu ve 28 bin okul ve sağlık ocağı hasar gördü.

Raporun İslamabad’daki lansmanında konuşan Islamic Relief Worldwide CEO’su Waseem Ahmad şunları söyledi: “Sevdiklerini kaybeden ve evlerinin ve sahip oldukları her şeyin yok edildiğini görenleri hiçbir mali yardım telafi edemez. Ancak iklim değişikliğinin yol açtığı zarar ve yıkımın bedelini en büyük kirleticilerin ödediği iklim adaletini sağlamamız gerekiyor. İklimle ilgili felaketler arttıkça, acının yükünü en yoksul ve en savunmasız insanlar sırtlanıyor.”

Pakistan, özellikle aşırı hava olaylarına maruz kalan tarım sektörü ile iklim değişikliğine karşı en savunmasız ülkelerden biri. Dünyanın en kalabalık altıncı ülkesi, 2020’de küresel emisyonların yalnızca %0,88’inden sorumluydu. Rapor, Pakistan’ın artan iklim finansmanı için bir öncelik olması çağrısında bulundu.

Geçen yılki selleri inceleyen 20 kurumdan ve 26 araştırmacıdan oluşan bir ekip, bölgedeki 60 günlük yağışın, değişmeyen iklim koşullarındaki senaryodan yaklaşık %50 daha yoğun olduğu sonucuna vardı.

Rapor; pamuk, hurma, şeker kamışı ve pirinç mahsullerinin kaybı nedeniyle tarımsal üretimin bu yıl önemli ölçüde düştüğünü ortaya koydu. Selin etkili olduğu kırsal bölgelerde yaşayan birçok insan, iş aramak için kasaba ve şehirlere göç etmek zorunda kalıyor. Dış borcun 125 milyar dolara (98 milyar sterlin) yükselmesi, enflasyonun %38’e ulaşması ve 6 milyon insanın daha yoksulluğa itilmesiyle ülke ekonomisi paramparça oldu.