Ormanlar, iklim değişikliğini kontrol altında tutmanın başlıca unsurlarından birini oluşturuyor. Son yapılan analizler ise ormanların fena halde azımsandığını gösteriyor.
Her ne kadar atmosferden büyük miktarda karbon emseler de ormanlar iklim değişikliğine karşı mücadelede hak ettiği değeri almıyor. Onlar bilim insanların andıkları adıyla “karbon deposu”. Ancak insanlar hayvanlarını otlatmak veya tarım için ormanları yaktıklarında bu ağaçlar, büyük bir karbon deposunu atmosfere bulaştıran bir sorumluluk haline geliyor.
Tam da bu sıralar, ülkeler ormanları korumaya yapabilecekleri harcamaları tarımı genişletmek adına yapıyorlar. Hükümetlerin görevini hatırlatmakta fayda olabilir: Mevcut ormanları korumak ve yenilerini büyütmek için politikalar yaratmak. Çünkü bunu yapmak, yeni yayımlanan bir dizi rapora göre iklim değişikliğine büyük bir darbe indirebilir.
Woods Hole Research Center‘ın müdürü Philip B. Duffy’e göre ise iklim değişikliğini başarılı bir şekilde kontrol etmek için ülkelerin en az 100 milyar ton karbonu ve hatta belki de bu rakamın birkaç katını atmosferden çıkarması gerekiyor.
Ormanların Potansiyelini Kullanmak Zorundayız
Bu ölçekte herhangi bir şeyle çalışan ve şu anda mevcut olan tek CO2 teknolojisinin arazi restorasyonu olduğunu ifade eden Duffy, Paris Anlaşmasının 1.5 derece hedefine dair dair ise şunları söylüyor: “Bu doğal depolara tutacakları kadar karbon doldurmalıyız. Ormanların potansiyelinden yararlanmadan Paris Anlaşması’nın ısınmayı 1.5 dereceye sınırlama hedefine ulaşamıyoruz”.
Woods Hole Research Center tarafından hazırlanan yeni bir rapora göre, ormanlar 2100 yılına kadar fosil yakıtların yakılmasından kaynaklanan on yıllık karbon kirliliğine eşdeğer olarak 100 milyar metrik ton karbonu emebilir. Şu anda, dünyanın gözden kaçırdığı ormansızlaşma, var olan ormanların emdiği karbondioksitten daha fazlasının atmosfere verilmesine neden oluyor.
Güney Kore, Çin ve Hindistan’daki başarılı tekrar ağaçlandırma çalışmalarını anlatan yeni raporun yayıncısı Orman İklim Analizi’nin müdürü Michael Wolosin ise şöyle bir örnek sunuyor: “ Bu, toprak karbon kredi kartımızla ayda 200 dolarlık harcama yapıp, sadece 100 dolar geri ödemeye benziyor”.
Ormanların Kaybı Kimi Tehdit Ediyor?
Virginia Üniversitesi’nden Çevre Bilimleri Profesörü Deborah Lawrence ormansızlaştırmanın iklime yakın dönemde de zararları olacağına dikkat çekiyor. Lawrence, “Ormanlar içme suyunun korunması, yeryüzünün soğutulması ve yağış modellerinin düzenlenmesi de dahil olmak üzere çok önemli ekolojik roller oynuyor” diyor ve ekliyor “Ormanların kaybı, açlığı ve beslenme yetersizliğini en az göze alabilecek olanları tehdit ediyor”.
Yapılan yeni bir araştırma ise yazının başındaki görüşü haklı çıkarıyor: Yeniden ormanlaştırmaya yeterince kaynak ayrılmıyor. Ormanların korunmasıyla ilgili yayımlanan bu rapor, hükümetlerin, işletmelerin ve bağışçıların tarım ve arazi geliştirme çalışmalarına, 2010′ dan bu yana en az 777 milyar dolarlık yatırım yaptığını, aynı dönemde yeniden ağaçlandırma çalışmalarına ise 20 milyar dolarlık bir yatırım yaptıklarını ortaya koyuyor.
Belki de sorun buradan başlıyor: Yatırımın nereye yapılacağı. Eğer yatırımı doğru yöne yönlendirirsek iklim değişikliği mücadelesinde şansımızı artırabiliriz.