Bilim

Orman Yangınları ve Halk Sağlığı

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Sebahat Genç orman yangınları esnasında ve sonrasında dumanın sağlık etkilerini İklim Haber için kaleme aldı.

YAZI: Sebahat GENÇ

Orman yangını dumanına karşı herkes aynı duyarlılığa sahip olmasa da, dumanı solumaktan kaçınmak gerekir. Eğer bir orman yangınının yakınında bulunuyorsanız duman yoğun olduğundan bu herkes için kötüdür.

Duman, ahşap ve diğer organik maddeler yandığında oluşan gazların ve ince parçacıkların karmaşık bir karışımından oluşur. Dumandan kaynaklanan en büyük sağlık tehdidi ince parçacıklardır (Partikül Madde 2.5). Bu mikroskobik parçacıklar ciğerlerimize derinlemesine nüfuz edebilir. Gözlerde yanmadan ve burun akıntısından ağır kronik kalp ve akciğer hastalıklarına kadar bir dizi sağlık sorununa neden olabilir. Parçacık kirliliğine maruz kalma, erken ölümle de bağlantılı bulunmuştur.

Yüksek konsantrasyonlarda duman bir dizi şikayeti tetikleyebilir. Herkes gözlerde yanma, burun akıntısı, öksürük, balgam, hırıltı ve nefes almada zorluk yaşayabilir. Kalp veya akciğer hastalığı olanlarda duman şikayetleri daha da kötüleştirebilir. Kalp hastalığı olan kişiler göğüs ağrısı, çarpıntı, nefes darlığı veya yorgunluk yaşayabilirler. Akciğer hastalığı olan kişiler her zamanki kadar derin veya kuvvetli nefes alamayabilirler ve öksürük, balgam, göğüste rahatsızlık, hırıltı ve nefes darlığı gibi şikayetler oluşabilir veya artabilir.

Partikül madde (PM2.5), orman yangını dumanına kısa ve uzun süreli maruziyetten kaynaklanan başlıca halk sağlığı tehdididir. Orman yangınlarından yayılan toplam parçacık kütlesinin yaklaşık %90’ı bunlardan oluşur. Partikül madde maruziyetinin etkileri, göz ve solunum yolu tahrişinden akciğer fonksiyonlarında azalma, bronşit, astımın alevlenmesi, kalp yetmezliği ve erken ölüm gibi daha ciddi rahatsızlıklara kadar değişir. Ek olarak, ince partiküller solunum yollarını tahriş eder ve yüksek konsantrasyonlara maruz kalmak kalıcı öksürük, balgam, hırıltılı solunum ve nefes almada zorluğa neden olabilir. İnce partiküllere maruz kalmak sağlıklı insanları da etkileyerek solunum yakınmalarına, akciğer fonksiyonlarında geçici azalmalara ve akciğer iltihabına neden olabilir. Çalışmalar, ince partikül maddeyi artan kalp krizi riskleri ve kardiyak aritmi, kalp yetmezliği veya felçten kaynaklanan ani ölümle ilişkilendirmiştir.

Partikül madde ayrıca vücudun polen ve bakteri gibi solunan yabancı maddeleri akciğerlerden uzaklaştırma yeteneğini de etkileyebilir.

Yer seviyesindeki Ozon, orman yangınlarında partikül maddeden daha az önemli olsa da, sağlıklı insanlarda bile akciğer fonksiyonlarında azalma, solunum yollarında iltihaplanma, göğüs ağrısı, öksürük, hırıltılı solunum ve nefes darlığı gibi etkilere neden olabilir. Bu etkiler astım ve diğer akciğer hastalıkları olan kişilerde daha ciddi olabilir. Son yapılan çalışmalar kısa süreli Ozon maruziyetleri ile solunum ve kardiyovasküler nedenlerden ölümler arasındaki pozitif ilişkileri gösterdiği gibi, kısa süreli Ozon maruziyetlerinin erken ölümlere yol açabileceğini de göstermektedir.

Orman yangını dumanında karbon monoksit (CO) de bulunur. Tipik olarak, orman yangını dumanından kaynaklanan karbon monoksite maruz kalma, bazı risk altındaki topluluklar ve yangın hattına çok yakın itfaiyeciler dışında, halk için önemli bir tehlike oluşturmaz. Bunun nedeni ise karbon monoksitin yanma noktasından uzağa gitmemesidir. Karbon monoksit kan dolaşımına akciğerler yoluyla girer ve vücudun organlarına ve dokularına oksijen iletimini azaltır. Kardiyovasküler hastalığı olan kişiler, sağlıklı insanlara göre daha düşük karbon monoksit seviyeleri ile göğüs ağrısı veya ritm bozuklukları gibi sağlık etkileri yaşayabilirler. Daha yüksek seviyelerde (büyük yapısal yangınlarda meydana gelenler gibi), karbon monoksit maruziyeti, sağlıklı kişilerde bile baş ağrısına, halsizliğe, baş dönmesine, kafa karışıklığına, mide bulantısına, oryantasyon bozukluğuna, görme bozukluğuna, komaya ve ölüme neden olabilir.

Orman yangını dumanının sağlık üzerindeki etkilerinin çoğu, kısa süreli maruziyetlere atfedilse de, tekrarlanan, çok günlü maruziyetler veya birden fazla ardışık yangın mevsimi nedeniyle insanların kümülatif maruziyetlerden yaşayabileceği sağlık etkilerini göz önünde bulundurmak da önemlidir.

Bir orman yangını olayı sırasında büyük bir nüfus dumana maruz kalabilse de, çoğu sağlıklı yetişkin ve çocuk orman yangını dumanına maruz kaldıktan sonra hızla iyileşecektir. Bununla birlikte; bazı grupların sağlık etkilerine maruz kalma riski daha yüksek olabilir.

Hassas Gruplar

Solunum veya kardiyovasküler hastalıkları olan kişiler: İnce partiküllere maruz kalmaya odaklanan epidemiyolojik çalışmalardan elde edilen kapsamlı kanıtlar, astım ve KOAH için acil servis ziyaretleri ve hastaneye yatış riskinin arttığını göstermektedir.

Partikül maddeye maruz kalmanın ardından, kronik kalp hastalığı olan kişiler aşağıdaki semptomlardan bir veya daha fazlasını yaşayabilir: çarpıntı, olağandışı yorgunluk veya baş dönmesi; nefes darlığı, göğüste sıkışma, göğüste, boyunda veya omuzda ağrı.

Çocuklar: Çocukların hava yolları yetişkinlerinkinden daha dar olduğu için, orman yangını dumanı gibi bir yetişkin için küçük problemler yaratabilecek tahriş, küçük bir çocuğun hava yollarında önemli tıkanıklıklara neden olabilir.

Yaşlı yetişkinler: Kronik hastalıklar bu yaşlarda sık görüldüğü için tehlikelidir.

Diyabetli bireyler: Kalp-damar hastalıklarını arttırdığı için tehlikelidir.

Hamile kadınlar: Kan dolaşımı ve solunum sayısı artar. Erken doğum, düşük doğum ağırlığı gibi sorunlar yaşanabilir.

Düşük sosyoekonomik statüye sahip kişiler: Sağlık hizmetine ulaşmaları daha zor, klimaya ulaşımı daha zor olduğu için tehlikelidir.

Açık havada çalışanlar: Kirli havaya daha uzun süre maruz kalacakları için tehlikelidir.

Korunmak için neler yapabiliriz;

  • Yangın sırasında dışarı çıkması gerekenler ince taneciklerden korunmak için N-95 tipi maskeler kullanılmalıdır. Cerrahi maskeler, ıslatılmış kumaş yeterli değildir. Maskelerin yüze iyi oturmaları ve doğru kullanılmaları gerekmektedir. Bu maskeler ortamda CO gibi gazlardan kişiyi korumamaktadır.
  • Altta yatan kronik solunum ve kalp hastalığı olan kişilerin düzenli ilaçlarını alması ve gerekirse hekimleriyle görüşerek yeni tedavi plan oluşturmaları gereklidir.
  • Yangın bölgesinde KOAH, astım ve kronik kalp rahatsızlığı bulunan hastaların, çocukların, gebelerin öncelikle tahliye edilmesi, sürekli oksijen kullanması gereken hastaların olası elektrik kesintilerinden etkilenmemeleri için tahliyesinin öncelikli yapılması, cihazların kullanımının sürdürülebilmesi için uygun koşulların oluşturulması gereklidir.
  • Evde kalındığında pencereleri kapalı tutmak dış ortam havasının içeriye girmemesini sağlamak önemlidir. Klimanız varsa çalıştırın. Hava temizleyiciniz varsa çalıştırın, ancak bunların Ozon üretmeyenlerini kullanmanız önemli. Eğer bunlar yoksa ve hava çok sıcaksa temiz havalı, daha serin bir yer bulmanız gerekir.
  • Pişirme gerektirmeyen, bozulmayan yiyeceklerden sağlanması ve iç ortam hava kirliliğine yol açacak faaliyetlerden kaçınılması gerekmektedir. Bu dönemde elektrik süpürgelerinin çalıştırılması da önerilmez.
  • Ev içinde mum ve ateş yakılmamalı, sigara içilmemelidir.
  • Sıvı alımı ihmal edilmemelidir.
  • Dış ortam hava kirliliğinde hem kendinizin hem de çocuklarınızın dışarda aktif olmamaları sağlığınız için daha doğru bir seçenektir.
  • Açık havada aktif olmak gerekliyse şikayetinizin oluşup oluşmadığına dikkat etmeli, belirtilerin artması maruziyeti azaltmanın gerekliliğinin bir göstergesidir.
  • Düzenli kullanılan ilaçların devamı ve ilaçların daha önce önerilen şekilde kullanılması sağlanmalıdır.
  • Astımınız veya başka bir akciğer hastalığınız varsa, ilaçlarınızı alma ve astım eylem planınızı izleme konusunda doktorunuzun talimatlarına uyduğunuzdan emin olun. Düzenli ilaç kullanması gereken bireylerin ellerinde en az beş günlük ilaç bulundurması önemlidir. Belirtilerin artması, durumun kötüleşmesi durumunda sağlık kurumunu başvurulmalı ya da 112 aranmalıdır.

Yangın Söndürüldükten Sonra Ne Yapılmalı?

Hava kirliliği hava koşullarına bağlı olarak bir süre daha devam edebilir. Bu nedenle dikkatli olunmalıdır. Özellikle riskli gruplar dışarı çıkmadan önce hava kirliliğinin durumunu kontrol etmelidirler. Bunun için en iyi yol Çevre ve Şehircilik Bakanlığının havaizleme.gov sitesinden bulunduğunuz bölgenin o anlık hava kalitesini öğrenmektir.

havaizleme.gov adresinde hava kirleticilerin saatlik ölçümleri ve risk düzeyi verilmektedir. Risk düzeyleri aşağıdaki şekilde belirtilmektedir:

Yeşil: Hava kalitesi iyi. Düşük risk-risk yok.

Sarı: Kabul edilebilir düzeyde. Hassas gruplar için riskli olabilir.

Turuncu: Hassas gruplar sağlık sorunları yaşayabilir. Normal grupların etkilenme riski düşük.

Kırmızı: Sağlıksız. Normal gruplardan bazıları sağlık sorunları yaşayabilir. Hassas gruplar ciddi sağlık sorunları yaşayabilir.

Mor: Çok sağlıksız. Sağlık alarmı. Herkes için yüksek risk.

Bordo: Tehlikeli. Acil durumlar için sağlık uyarısı. Herkesin etkilenme olasılığı yüksek.

Buradan da anlaşılacağı gibi, hassas grupların turuncu, kırmızı, mor ve bordo renkli uyarılarda dışarı çıkması sakıncalıdır.

Eğer bulunduğunuz bölgeye ait veri yoksa, dışarıdaki duman, koku durumuna göre değerlendirme yapılması, etkilenme olduğu düşünüldüğünde temiz havalı bir ortama geçilmesi, ya da N95 tarzı maske kullanılması uygun olacaktır.

Muğla iline ait son bir haftalık hava kalitesi verileri ise aşağıdaki gibi:

Muğla Merkez:

Milas:

Bodrum:

Kaynaklar:

1. Wildfire smoke. A Guide for Public Health Officials Revised 2019

2. Toraks.org.tr.

3. Havaizleme.gov

Paylaş

Önceki Haberler

İklim Finansmanı Hedefi Konusunda Endişe ve Bölünme Derinleşiyor

COP29 başmüzakerecisi Yalchin Rafiyev’in "üç yıllık teknik süreçte ilk kez tartışma için uygulanabilir bir temel"…

14 Kasım 2024

COP29’a Katılan Taliban İklim Finansmanından Yararlanmak İstiyor

BM iklim müzakerelerine ilk defa heyet gönderen Taliban, Afganistan’ın iklim finansmanından yararlanmasını talep ediyor. Geçimi…

14 Kasım 2024

Dünya 2,7 Derecelik Sıcaklık Artışı Yolunda!

Climate Action Tracker tarafından yapılan analiz, mevcut politikaların devam etmesi durumunda ortalama sıcaklık artışının 2100…

14 Kasım 2024

İklim Finansmanı İçin Yoksul Ülkelere 2030’a Kadar Yılda 1 Trilyon Dolar Gerekiyor

Önde gelen bağımsız ekonomistlerden oluşan bir grubun yaptığı yeni bir çalışma, yoksul ülkelerin, 2030 yılına…

14 Kasım 2024

Türkiye COP28’deki “Felaket Çağrısına” COP29’da Katıldı: Amaç Nükleer Kapasitesini 3 Kat Artırmak

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, Türkiye’nin ilk olarak COP28'te duyurulan nükleer enerji kapasitesini 2050'ye…

14 Kasım 2024

IMF Altın Satarak İklim Krizi Finansmanını Güçlendirebilir

COP29 zirvesinde iklim finansmanı müzakereleri hız kazanırken, yeni bir çalışma, IMF’nin iklimle ilgili felaketlerden zarar…

14 Kasım 2024