Politika

Ömer Madra: “Açık Radyo Kamusal Faydanın Sesidir”

RTÜK tarafından lisansı iptal edilen Açık Radyo’nun kurucusu Ömer Madra, radyonun bahçesinde programcılarla ve dinleyicilerle beraber yaptığı açıklamada, Açık Radyo’nun kamusal faydanın sesi olduğunu söylerken, “RTÜK kararıyla karasal yayın lisansının iptal edilmesi, hangi teknik ya da bürokratik gerekçeye dayandırılıyor olursa olsun, kesinlikle kamunun sesini kısma girişimidir” dedi.

Önümüzdeki Kasım ayında 30’uncu yaşını kutlayacak olan ve 95.0 frekansından yayın yapan Açık Radyo’nun lisansı, bir yayında “Ermeni soykırımı” ifadesinin kullanıldığı gerekçesiyle Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından iptal edildi. Radyonun karasal yayını ise dün saat 13.00 itibarıyla son buldu. Radyonun kurucusu Ömer Madra, veda konuşmasında radyonun sloganı olan “Açık Radyo, kainatın tüm seslerine, renklerine ve titreşimlerine açık kalacaktır” ifadelerini kullandı.

Ömer Madra, gönüllü programcılar, çalışanlar ve dinleyicilerle birlikte radyonun Tophane’de bulunan bahçesinde bir basın açıklaması yaptı. “Bu karanlık ortamda mutluluktan gözlerim doluyor” diyerek konuşmasına başlayan Madra, “En büyük sıkıntı şu. Şair Haydar Ergülen’in kedileri ne olacak diye düşünmeden edemiyorum çünkü birçok dinleyici, destekçi arkadaşımız bugün, bu sessizliğin kendi evinin içinde bıraktığı korkunç boşluk duygusunu yansıttılar. En çok Haydar’ı hatırladım ben de. Çok eski bir dinleyicimiz. Evden çıkarken daima radyoyu açık bırakıyordu kediler dinlemeye devam etsin diye. En sıkıntılı dönem o… Ona da bir günaydın diyelim buradan” dedi.

Radyonun kapatılması sürecini de anlatan Madra, sözlerini şöyle sürdürdü:

“30 yıl boyunca Türkiye’den ve dünyadan yaklaşık 26 bin düşünür, aktivist, yazar, güzide konuk ağırlandı. Açık Radyo’nun bir şekilde sık sık dile getirmeye çalıştığımız gibi kamusal parklar, ormanlar gibi bir müşterek olduğunu tekrarlıyoruz ama bunu bir kez daha burada söylemekten büyük bir mutluluk duyuyorum. Açık Radyo dendiğinde akla, başka bir mecrada hak ettiğini bulamamış bir hüzünlü şarkı, radyo tiyatrosundan aklınıza kazınan müthiş bir tirat, edebiyatın görünür kıldığı bir büyük hikâye, insanlığın renk ve titreşimlerini sesle çepeçevre kuşatan bir mecra gelir. Açık Radyo dendiğinde akla, milyonlarca insanın ta Londra’da başlatıp Ankara’ya kadar devam ettirdiği bir barış çığlığı gelir. Yırca’da, Cerattepe’de, Akbelen’de ağaçlarına var güçleriyle sarılarak sahip çıkan köylü kadınlar ya da lise önlerinden meydanlara taşarak fosil yakıt şirketlerinin boyunduruğunda canlılar alemini yok oluşa sürükleyen resmi iklim politikalarını protesto eden gençler gelir.

“Bu Karar Kamunun Sesini Kısma Girişimidir”

Açık Radyo dendiğinde akla, ekoloji mücadelesinin, sosyal dayanışmanın, hak mücadelesinin seslerine daima kürsü ve megafon olan sakin ama kararlı bir radyo istasyonu gelir. Açık Radyo, kamusal faydanın sesidir. Biz böyle görüyoruz. Kurulduğu günden bu yana herhangi bir kişi ya da grubun çıkarını gözetmeksizin kamu yararına yayın yapmıştır. Gücünü ve dirayetini buradan alır. Açık Radyo, Türkiye ve dünya kamuoyunda gerek siyasette gerek kültür, sanat ve edebiyat alanlarında ne tartışılıyorsa bunu itidal ve sağduyuyla fakat eksiksiz konuşmayı kendine görev bilir. RTÜK kararıyla Açık Radyo’nun karasal yayın lisansının iptal edilmesi, hangi teknik ya da bürokratik gerekçeye dayandırılıyor olursa olsun, kesinlikle kamunun sesini kısma girişimidir. Tarihe öyle geçecektir ve daima öyle hatırlanacaktır.”

İlerleyen süreçte ne yapacaklarına ilişkin de bilgi veren Madra, şunları söyledi:

“Karasal yayın lisansının iptali, radyonun kapanması anlamına gelmiyor. Radyonun yayıncı olarak başvurma hakkı olan farklı lisans biçimleri mevcut ve bunlardan biriyle yayınların sürdürülmesi planlanıyor. Ayrıca karara karşı yürütmenin durdurulması istemli davayı da açtık. Hukuki süreçler hâlen devam etmektedir. Açık Radyo için ses çıkar diyoruz. Toplumumuz, giderek sayıları artan şiddet sarmallarıyla dört bir yandan kuşatılmışken birbirimizi dinlemek, ortak bir gelecek hayal edip onu hep birlikte kurmaktan başka çaremiz yok. Dinleyicilerimizi, destekçilerimizi ve kamuoyunu Açık Radyo için, özgür yayıncılık ve özgür habercilik için bir kez daha ama bu sefer çok daha net ve gür bir biçimde ses çıkarmaya davet ediyoruz. Bulunduğunuz her yerde radyonuzun sesi olun ve her yerde yüksek sesle söyleyin lütfen: Açık Radyo, açık kalmalı.”

Önceki Haberler

COP29: Küresel İklim Finansmanı ve Eylemi için Alınan Kararlar

COP29, küresel iklim değişikliğiyle mücadelede belirli bir adım olmasına rağmen bazı kritik konularda ilerleme kaydedilemedi…

17 Ocak 2025

İklim Değişikliğinin Ekonomiye Etkisi Sarsıcı Olacak

Önemli risk uzmanlarının kalem aldığı yeni bir rapor, iklim krizine yönelik değerlendirmelerin ciddi etkileri göz…

17 Ocak 2025

Gediz Deltası için Doğa Zaferi: “ÇED Gerekli Değildir” Kararının Yürütmesi Durduruldu!

İzmir Gediz Deltası’nda yapılmak istenen Bölgesel Isıtma ve Termal Sağlık Amaçlı Jeotermal Kaynak Arama Projesi’ne…

17 Ocak 2025

Çevresel Riskler 10 Yıllık Risk Sıralamasını Domine Ediyor

2025 Küresel Riskler Raporu'na göre, devlet temelli silahlı çatışma, 2025 yılı için en önemli ve…

17 Ocak 2025

COP29’da Kilidi Açılan Karbon Piyasalarının Avantajları ve Türkiye

COP29 görüşmelerinde ilerleme özellikle karbon azaltım ve giderme projeleri ile kredilendirme ticaretini esas alan 6.4…

16 Ocak 2025

Şirketlerin İklim Planları Hazır Değil

İklim değişikliğiyle mücadelede yeşil ekonomiye doğru bir dönüşüm her geçen gün daha kaçınılmazken, küresel sanayinin…

16 Ocak 2025