2009’da gelişmiş ülkeler, 2020’den itibaren iklim değişikliğinden kaynaklanan felaketlere maruz kalan daha yoksul ülkelere yılda 100 milyar dolar aktaracaklarına dair bir söz vermişlerdi ancak sonrasında bu hedefin 2023’e kadar karşılanmayacağını belirtmişlerdi.
Politik olarak simgesel bir öneme sahip bu hedefe ulaşılamaması geçmişteki iklim görüşmelerinde güvensizliği artırmış, diğer iklim değişikliği anlaşmalarını engellemişti. Daha yoksul ülkeler ise, dünya ekonomisinin güçlü aktörlerinin kendilerini yarı yolda bıraktığını savunarak bu durumu ağır biçimde eleştirmişti.
Yeni veriler ise, 30 Kasım’da Dubai’de başlayacak olan Birleşmiş Milletler COP28 iklim zirvesinden iki hafta önce geldi.
Finansman, BM iklim müzakerelerinde hassas bir nokta olarak karşımıza çıkıyor. Gelişmekte olan ekonomiler, tarihsel olarak fosil yakıt kullanımından kaynaklanan iklim değişikliğine daha çok yol açan zengin ülkelerden destek bekliyor. Gelişmekte olan ülkeler daha fazla destek olmadan aşırı hava olaylarına uyum sağlayamayacaklarını veya temiz enerjiye yatırım yapamayacaklarını belirtiyor.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) Genel Sekreteri Mathias Cormann, “Ön bilgilere ve henüz doğrulanmamış verilere dayanarak, hedefe 2022 itibarıyla ulaşılmış gibi görünüyor” dedi.
OECD, 100 milyar doların yoksul ülkelerin gerçek iklim yatırımı ihtiyaçlarının çok altında olduğunu ve bu rakamın 2025 yılına kadar yılda 1 trilyon dolara ulaşabileceğini belirtti.
Yükselen deniz seviyelerine karşı savunmasız bir ülke olan Marshall Adaları’nın iklim elçisi Tina Stege, 100 milyar doların teslim edilmesinin hayati önem taşıdığını belirtti ve ekledi: “İklim değişikliğine uyum sağlamak için deniz duvarları inşa etmek, yenilenebilir enerji tesisleri kurmak, yerinden edilen insanların hayatlarını ve geçim kaynaklarını yeniden inşa etmelerine yardımcı olmak ciddi miktarda finansman gerektiriyor.”
OECD, hedefin 2021’de karşılanmadığını doğruladı. 2021’de zengin ülkeler 2020’ye göre %8 artışla 89,6 milyar dolarlık yardımda bulundu. 2021 bütçesinin büyük kısmı (73 milyar dolar) kamu finansmanıydı ve bunun üçte ikisinden fazlası kredilerdi.
OECD, çok taraflı kalkınma bankaları ve ulusal yardım kuruluşları gibi kaynaklardan gelen bu finansmanın, iklim yatırımı açığını kapatmak için gerekli olan önemli miktarda özel sermayeyi harekete geçirme konusunda şimdiye kadar başarısız olduğu konusunda da uyarıda bulundu.
Hava kirliliği ile fiziksel rahatsızlıklar arasındaki bağ üzerine daha önce birçok araştırma yapılmıştı. Ancak yeni…
Küresel kömür talebinin bu yıl rekor seviyeye ulaşmasının ardından 2027'ye kadar yatay bir seyir izleyeceği…
Türkiye’de 10 kentte enerji şirketlerinin projeleri için acele kamulaştırma kararı verildi. Niğde, Ankara, İstanbul, Sakarya,…
Dünyanın ortalama sıcaklığının orta vadede 1,5 dereceden öte 2 dereceyi de geçebileceğini belirten Prof. Dr.…
Karbon emisyonları azaltımı hedeflerini açıklayan Kanada hükümeti, resmi danışma kurulunun tavsiye ettiği miktarın altında bir…
Türkiye’de son yıllarda birçok göl ve su kaynağında yaşanan kuraklık, Salda Gölü'nde de derinden hissediliyor.…