İklim Şurası’nda kömürden çıkışa dair karar alınmazken, doğalgaz ve nükleer enerjiden elektrik üretiminin ise artırılması talep ediliyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yapılan duyuruya göre, 21-25 Şubat tarihlerinde Türkiye’nin ilk İklim Şurası, Konya’da düzenlendi. Şura’da üç ay süren çalışmalar sonucu, iklim değişikliğiyle mücadelede 2053 net sıfır emisyon ve yeşil kalkınma hedefleri doğrultusunda, “İklim Uyumlu Şehirler”, “İklim Dostu Tarım”, “Kuraklık Eylem Planı”, “Çevreci ve Temiz Ulaşım Ağı”, “Yeşil Enerji”, “Yeşil Ekonomi” ve “İklim Eğitimi” başlıklarında 217 karar alındı.
Kararların 76’sını ulaştırma, sanayi, tarım, yutak alanlar, atıkların azaltılması, 34’ünü bilim ve teknoloji, 21’ini yeşil finansman ve karbon fiyatlama, 20’sini iklim değişikliğine uyum, 24’ünü yerel yönetimler, 42’sini de sağlık, eğitim, adil geçiş, iklim adaleti ve iklim göçü başlıkları oluşturdu.
Alınan kararlar, Türkiye’nin iklim değişikliği konusundaki taahhütlerini hukuki zeminde güçlendirecek İklim Kanunu’nun hazırlanmasında referans kaynağı olma özelliği taşıyor.
İklim Şurası’ndan en büyük beklentilerden biri kömürden çıkış için yol haritasının çizilmesiydi ancak kömürden çıkışa dair herhangi bir ifade yer almazken doğalgaz ve nükleer gibi kaynaklardan elektrik üretiminin artırılması desteklendi.
Hedefler arasında bu karar şu şekilde ifade ediliyor: “2053 Net Sıfır Emisyon Hedefleri doğrultusunda kaynak çeşitliliği ve enerji arz güvenliği perspektifinden emisyon azaltıcı alternatif yakıtlardan (doğalgaz, nükleer vb.) elektrik üretiminin artırılması değerlendirilmelidir.”
Belgede kömür dair iki karar yer alıyor. İlki, geleceği hakkında şüphe duyulan karbon yakalama teknolojisine dair: “2053 Net Sıfır Emisyon Hedeflerine yönelik Türkiye’nin iktisadi ve sosyal kalkınma hakkına engel olmadan kömürden elektrik üretiminde karbon yakalama, kullanım ve depolama teknolojilerinin de değerlendirileceği şekilde elektrik üretimi kaynaklı emisyonun düşürülmesi doğrultusunda arz güvenliği, makro-ekonomik ve sosyal etkileri içeren çalışmalar yapılmalı ve bir yol haritası belirlenmelidir.”
İkinci karar ise adil geçiş ile ilgili. Enerji dönüşümünde kömür madenciliği ve kömürden elektrik üretimi sektöründe çalışanların geride bırakılmaması için çalışmalar yapılması öneriliyor: “Türkiye’nin 2053 net sıfır hedefi, ülkenin tabi olacağı uluslararası düzenlemeler bağlamında geçişe konu olacak sektörler tedarik zincirleri de gözetilerek belirlenmeli; kömür madenciliği ve kömüre bağlı elektrik üretim sektörü, tarım ve sınırda karbon düzenlemesi açısından önceliklendirilmiş 5 sektör olan çimento, elektrik, gübre, demirçelik ve alüminyum gibi sektörler başta olmak üzere sürdürülebilir, adil ve eşitlikçi bir geçiş için etki değerlendirmesi çalışmaları yapılmalı, destek mekanizmaları bu kapsamda yapılandırılarak geliştirilmelidir.”
Sivil toplum kuruluşları, Türkiye’nin hem iklim kriziyle mücadele etmesi hem de jeopolitik krizlere karşı enerji bağımsızlığına sahip olması için bir an önce yenilenebilir enerji potansiyelini kullanması gerektiğine dikkat çekiyor ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığını İklim Şura kararlarını gözden geçirmeye çağırıyor.