Nijerya, emisyonları net sıfıra indirme yolunun planını çıkarmak için yıllık karbon bütçesi belirlemeyi taahhüt eden ilk büyük gelişmekte olan ülke oldu.
Nijerya Başkanı Muhammadu Buhari, Glasgow’daki COP26 iklim müzakerelerinde net-sıfır hedefini ilan ettikten sonra, hükümetin, emisyonları azaltmak, iklim değişikliğine uyum sağlamak ve hem yıllık hem de 5 yıllık olmak üzere karbon bütçeleri hazırlamak gibi geniş kapsamlı bir plan ortaya koyulmasını vaat eden bir iklim tasarısını yasalaştırdı.
İklim tasarı yasasını gözden geçirilmesine yardımcı olan Reading Üniversitesi çevre ve kalkınma profesörü Chukwumerije Okereke, Climate “Bu, bugüne kadar iklim yönetimiyle ilgili Nijerya’da gerçekleşen en önemli şey” dedi.
Tasarıya destek veren Sam Onuigbo ise 10 yıldan fazladır bir iklim tasarısını yasa olarak geçirmeye çalıştığını söyledi. Profesör Okereke, çevre bakanı Sharon Ikeazor’un desteği ve COP26 konferansının kazandırdığı ivme ile tasarının bu eşiği aşmasına yardımcı olduğunu söyledi.
Nijerya, Afrika’nın en kalabalık ülkesi ve kıtanın en büyük petrol üreticisi.
Vatandaşların neredeyse yarısının elektrikten yoksun biçimde yaşayan Nijerya’da, uzmanların görüşleri, atıl duran kömür rezervlerinin elektrik üretimi için kullanılması yönünde çağrıda bulunanlar ile yenilenebilir enerji kaynaklarının ivedilikle yayılmasını savunanlar arasında ikiye bölünmüş durumda.
Abuja’daki İngiliz büyükelçiliğinin desteğiyle, bu tasarı, düzenli karbon bütçeleri oluşturan, hükümetlere hangi emisyon hedeflerinin belirleneceği ve bu hedefleri nasıl karşılayabilir noktasında tavsiyelerde bulunan aynı zamanda da dünyanın ilk iklim değişikliği komitelerinden birini kuran İngiltere’nin 2008 yılı İklim Değişikliği Yasası’na dayanıyor.
Eylül ayındaki bir Zoom seminerinde, İngiliz parlamento üyeleri ve ekonomistler, İngiltere’nin Nijeryalı milletvekilleriyle ortak aksiyonları ile ilgili deneyimlerini tartıştı. Çevrimiçi oturumun moderatörlüğünü yapan Okereke, organizasyonun “korkularını yatıştırdığını” söyledi.
İngiltere’nin karbon bütçeleri bağımsız İklim Değişikliği Komitesi tarafından belirlenirken, Nijerya’nın karbon bütçeleri çevre bakanlığı tarafından belirlenip kabinenin onayına tabii olacak. Bu bütçelerden ilki Kasım 2022’ye kadar açıklanacak ve hem bir yıllık hem de beş yıllık emisyon azaltım hedeflerini belirleyecek.
Fransa, İsveç ve İrlanda gibi sadece bir avuç gelişmiş ülke, emisyon kısıtlamaları için kısa vadeli hedefler belirledi. Bu tür kısa vadeli bütçeleri bulunmayan diğer büyük emisyon salımı yapan ülkeler arasında ABD, Japonya ve Almanya bulunuyor.
Tasarının gözden geçirilmesine yardımcı olan sürdürülebilirlik danışmanı Eugene Itua, “Nijerya’nın bunun için övülmesi gerekli. Diğer ülkeleri de davayı takip etmeye teşvik ediyoruz.”
Tasarı, Nijerya’nın iklim planlarını gözetip denetleyecek bir Ulusal İklim Değişikliği Konseyi kuruyor.
Konseye başkan Buhari liderlik edecek ve Ulusal Güvenlik Danışmanı ve merkez bankası başkanı da ilgili bakanlıkları temsilen yer alacak. Sivil toplumun da dahil edilmesiyle kadınlara, gençlere, engellilere yer verilip özel sektöre de alan tanınacak.
Yakın zamanda hükümete 2030 emisyon azaltma hedeflerini üçte bir oranında arttırması yönünde baskı yapan Güney Afrika Cumhurbaşkanlığı İklim Değişikliği Komisyonu ile kurulacak Ulusal İklim Değişikliği Konseyi benzerlik gösterecek.
Nijerya’nın Temmuz ayında belirlenen mevcut iklim hedefi, emisyonları 2030 yılına kadar olağan gidişata göre hesaplanan öngörünün %20 altına düşürmek. Uluslararası finansmanla bu azaltım hedefi %47’ye yükseliyor.
Petrol, Nijerya’nın ihracat gelirlerinin büyük çoğunluğunu sağlarken, sektör aynı zamanda ülkenin emisyonlarının çoğundan da sorumlu.
Okereke, tasarının ilerlemesinin sivil topluma ait taban baskısından ziyade “perde arkasındaki çok sıkı bir ekip çalışması”na borçlu olduğunu söyledi ve ekledi: “Ülkede iklim eylemi için bastıran yeterli sivil toplum gücüne sahip değiliz. Kapasite oldukça düşük, bu yüzden kaynakları toparlayarak zaman ve baskıyı artıracak şekilde ağırlık koyamıyorlar” dedi.
Nijeryalı çevre aktivisti Olumide Idowu, yeni yasanın “iyi bir başlangıç” olduğunu söyledi, ancak bunu uygulamak için bir planın uygulamaya konulup konulmadığını sorguladı.