Türkiye’de ilan edilen 46 adet mili parktan biri olan Munzur Vadisi Milli Parkı; peyzaj, florastik ve faunastik zenginlik bakımından ender doğal alanlardan biri. Ancak yıllardır Munzur Irmağı üzerinde birçok barajın inşası planlanıyor. Yürütülen hukuki mücadele sonunda tüm bu kararlar iptal edildi.
YAZI: Şenol BALİ
Dersim’deki Munzur Vadisi Milli Parkı üzerinde yapımı planlanan Kaletepe Hidroelektrik Santralı (HES) projesi 10 yıldır süren mücadele sonunda 2019 yılında iptal edildi. Ankara 3. İdare Mahkemesi Munzur Vadisi Milli Parkı’nda planlanan tüm baraj ve HES projeleri ile 2003 yılında işletmeye alınan Mercan HES projesini “üstün kamu yararı” gözetilerek iptal etti.
Avukat Barış Yıldırım, şirketlerin ve bakanlığın yıllardır dinmeyen bu ve benzeri isteklerine karşı hukuki mücadele veriyor. Yıldırım, Munzur Havzası’nın taşıdığı doğal, tarihi ve kültürel zenginliğine dikkat çekerken şöyle devam etti: “Munzur Havzası’nda 2 bine yakın flora türü saptanmış. Bu bitki türlerinin yaklaşık olarak beşte birinin endemik olduğuna dair veriler bulunuyor. Bölgede Çengel Boynuzlu Dağ Keçisi, Yaban Keçisi, Ur Keklik, Kaya Kartalı, Kurt, Boz Ayı, Kızıl Tilki, Yabani Tavşan, Kaya Yedi Uyuru, Vaşak, Sansar, Porsuk, Su Samuru gibi hayvanlar habitat bulmakta olup Anadolu Parsı’nın bölgede yaşadığına dair işaretler de var. Keza, dünyada sadece Munzur Vadisi Milli Parkı’nın temel kaynak değeri Munzur Irmağı’nda habitat bulan endemik bir Alabalık türü de mevcut. Yine alevilik inancı bakımından son derece büyük bir önem arz eden başta Munzur Irmağı olmak üzere Halvori Gözeleri, Anafatma gibi pek çok kültürel ve inançsal alanı da barındırıyor.”
1971 yılında Milli Park olarak ilan edilen Munzur Vadisi’nde yapımı kararlaştırılan toplam 4 Baraj ve 5 HES projesi bulunuyordu. Enerji Piyasası Denetleme Kurumu, 2010’da Konaktepe Elektrik Üretim A.Ş.’ye Konaktepe barajı ile Konaktepe HES I-Konaktepe HES II için 49 yıllığına enerji üretim lisansı vermişti. Yine bu baraj projelerinden en büyüğü Konaktepe Barajı ve Konaktepe HES I ile HES II Projesi’ne karşı Tunceli Barosu’nun açtığı davada Danıştay 13. Dairesi 2010 yılında yürütmeyi durdurma kararı verdi.
Danıştayın bu kararından sonra, hükümetin Munzur Vadisi Milli Parkı sınırları içerisinde yapımı planlanan ve tamamlanan baraj ve HES projelerine “Üstün kamu yararı” gerekçesiyle izin verildi. Bakanlığın bu kararına karşı 2011 yılında tekrar dava açıldı. Bu davada da Danıştay 10. Dairesi baraj ve HES izinlerini iptal etti. Bu karara karşın 2017 yılında Bakanlar Kurulu Kararı ile Konaktepe Barajı ve Konaktepe HES I – Konaktepe HES II Projesi için Acele Kamulaştırma Kararı alındı. Bu karara karşı da dava açıldı.
Uzun bir süredir hukuksal mücadele verdiklerini aktaran Yıldırım, vadide yapılmak istenen projelere dönük ÇED olumlu raporu hakkında ise şu aktarımı yaptı: “2011 yılında Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, elektrik üretim lisansının verilebilmesi için ÇED Raporunun da aranması gerektiği hususu belirtilmişti. Böylelikle Munzur Vadisi Millî Parkı’na yönelik Projelerin ÇED Muafiyeti ortadan kaldırılmıştı.
Yıldırım, Ankara 3. İdare Mahkemesi’nce yapılan yargılamada “Üstün Kamu Yararı” kararının iptal edildiğini söylüyor ve bu kararın Türkiye’de bir ilk olduğunu ifade ediyor. Karar gerekçesinde şu bilgilere yer veriliyor:
“Munzur Vadisi Milli Parkında yapımı öngörülen bütün baraj ve HES Projelerinin uygulanması halinde ortaya çıkacak tablonun kamu yararı ve zorunluluk koşulları açısından değerlendirilmesi amacıyla 5 ayrı bilimsel rapor hazırlatıldığı, davalı idarenin 7/2/2011 tarihli ve 9514 sayılı yazısı ile söz konusu 5 adet raporun değerlendirilerek görüş alınmak üzere İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörlüğüne gönderildiği, bahsi geçen 5 adet raporun öğretim üyeleri tarafından değerlendirilerek hazırlanan Munzur Vadisinde Planlanan Baraj ve HES Projeleri ile İlgili Daha Önceki Özel Raporlar Çerçevesinde Hazırlanan Bütünleşik Sentez Raporunun sonuç kısmında; ‘…Munzur Havzası’nda DSİ’ce yapımı planlanan Baraj ve HES projeleri ile ilgili çevresel riskleri azaltıcı öneri ve değerlendirmelerin sonucu olarak, enerji üretimi açısında vazgeçilmez olan kullanma dengesi ile sürdürülebilir yönetimi ilkesine göre, içinde bulundukları Milli Park sınırları dâhilinde yapılmalarında kesin zorunluluk bulunduğu kanaatine ulaşılmıştır.’ görüşlerine yer verildiği, böylece ‘Bütünleşik Sentez Raporu’ uyarınca Munzur Vadisi Milli Parkında yapımı öngörülen HES Projelerinin uygulanmasında ‘kesin zorunluluk’ ve ‘üstün kamu yararı’ şartlarının oluştuğu bilimsel olarak ortaya konması nedeniyle, Munzur Vadisi Milli Parkında Planlanan tüm Baraj ve HES Projelerinin yapılmasında üstün kamu yararının bulunduğu, enerji ihtiyacının yerli başka kaynaklardan karşılanmasının mümkün olamadığı açısından vazgeçilmezlik ve kesin zorunluluk şartlarının oluştuğu hususunda, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nce, Çevre ve Orman Bakanlığı Bakanlık Makamından 18/4/2011 tarihli ve B.18.0.DMP.0.02.05 sayılı Olur alınması üzerine, davacı tarafından anılan işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır…” denildi.
Buna devamla “…Bu durumda, Munzur Vadisi Milli Parkı’nın Mutlak Koruma Zonu’nda inşa edilmesi planlanan Baraj ve HES Projelerinin yapılması hususunda ‘kamu yararı açısından vazgeçilmez ve kesin bir zorunluluk’ bulunduğuna ilişkin dava konusu işlemde hukuki isabet görülmemiştir’ denilerek iptal kararı verilmiştir’’ ifadelerine yer verildi.
Uzun Devreli Gelişme Planını da Hükümsüz Kaldı
Munzur’daki HES projelerin iptal edilmesiyle vadi üzerinde bulunan Uzun Devreli Gelişme Planını da hükümsüz hale getirdiğini aktaran Yıldırım: “Karar ile birlikte Munzur Vadisi Milli Parkı Uzun Devreli Gelişme Planı da hükümsüz hale gelmiştir. Zira Munzur Vadisi Milli Parkı Uzun Devreli Gelişme Planı’nın Giriş Bölümü’nde planın Bakanlığın 18/04/2011 tarihli ‘Üstün Kamu Yararı’ kararı gereğince oluşturulduğu belirtilmektedir” ifadelerine yer verdi.
Yıldırım, uzun süren mücadelenin sonunda kazanılan hukuki zaferi böyle duyurdu:
Yıldırım, Dersim’de Hollanda’dan daha fazla İngiltere’ye eş değer sayıda bitki türünün olduğunu söylerken, “Munzur’da yürütülmek istenilen en büyük Baraj / Hes Projesi durumundaki Konaktepe Barajı HES I-HES II Projesi’ne dair Danıştay 13. Dairesi, Danıştay 6. Dairesi ve Ankara 3. İdare Mahkemesi’nce verilen iptal kararları Ovacık’ın büyük bölümünü Baraj altında bırakmaktan kurtardı” ifadelerine yer verdi.
Munzur Gözeleri Rekreasyon Projesi de İptal Edildi
Ovacık ilçesinde bulunan ve yöre halkı tarafından kutsal kabul edilen Munzur Gözeleri, tepkilere rağmen Munzur Gözeleri Rekreasyon Projesi, 2020 yılında başlatılmıştı. Bölgedeki “görüntü kirliliğini gidermek” gerekçesiyle Tunceli Valiliği koordinesinde Fırat Kalkınma Ajansı (FKA) tarafından hazırlanan proje, Erzurum Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nca Haziran 2019’da onaylanmıştı. Ağustos 2020’de Erzurum Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na projenin durdurulması için başvuru yapan Dersim’deki avukatlar, projenin iptali için de Danıştay 13’üncü Dairesi’nde dava açtı. Danıştay 13. Dairesi açtığımız davada Munzur Gözeleri Rekreasyon Projesi ihalesinin iptaline karar verdi.
Yeni ABD Başkanı Donald Trump'ın geçiş ekibi, elektrikli araçlara ve şarj istasyonlarına yönelik desteğin kesilmesini…
İklim değişikliği açısından dönüm noktası olarak nitelendirilen ve Uluslararası Adalet Divanı'ndan görülen davanın duruşmaları sona…
Enerji Yatırımcıları Derneği Başkanı Cem Özkök, GES ve RES projelerinin yapı denetim kapsamından çıkarılmasının, yatırımcıların…
Dünya Ekonomik Forumu’nun yeni bir çalışmasına göre, küresel seragazı emisyonlarının %40’ını oluşturan sekiz sektördeki emisyon…
Dünya, kuraklık ve arazi bozulumuna en çok maruz kalan ülkeleri desteklemek için yeni bir çerçeve…
İklim ve çevre alanında çalışan 8 sivil toplum kuruluşu, okul, hastane, belediye binası, kamu binası,…