Mısır İnsan Haklarını Görmezden Gelmeye Devam Ediyor

Hindistanlı Ajit Rajagopal’ın iklim krizi hakkında farkındalık yaratmak için yürüdüğü sırada tutuklanması, Mısır’ın insan hakları siciline ilişkin endişeleri yeniden gündeme taşıdı.

Hindistanlı bir iklim aktivistinin Mısır güvenlik güçleri tarafından tutuklanması, rejimin COP27 BM iklim zirvesine ev sahipliği yapmaya hazırlanırken korkunç insan hakları sicili karnesini hatırlattı.

Güney Hindistan’daki Kerala’dan bir mimar ve aktivist olan Ajit Rajagopal, iklim krizi hakkında farkındalığı artırmak için küresel bir kampanyanın parçası olarak Kahire’den Şarm El-Şeyh’e sekiz günlük bir yürüyüşe çıktıktan kısa bir süre sonra Pazar günü tutuklandı.

Yetkililer, planlanan protestoları bastırmaya çalışırken son günlerde Kahire ve diğer şehirlerde en az 67 kişinin tutuklandığını bildiren yerel bir insan hakları grubu, bu tutuklamayı “yasadışı” olarak nitelendirdi.

COP27‘de iklim adaleti çağrısında bulunan bir levha tutarak tek başına yürüyen Rajagopal’ın, protesto için önceden izin almadığı ve bu nedenle bir güvenlik kontrol noktasında gözaltına alındığı ifade ediliyor.

Ülkede halen faaliyet gösteren birkaç bağımsız insan hakları grubundan biri olan Mısır Haklar ve Özgürlükler Komisyonu (ECRF), tutuklamaları kınadı ve rejimin en temel protesto biçimine bile tahammül etmek istemediğinin açık bir işareti olduğunu söyledi.

ECRF yaptığı açıklamada, “Güvenlik kısıtlamaları yüzünden çevre krizine karşı en basit protesto hareketleri ve tezahürleri engellenebilecekken, Mısır hükümeti neden iklim zirvesine ev sahipliği yapmayı talep etti” dedi.

Aktivist Pazartesi öğleden sonra serbest bırakıldı, ancak tutuklanması, küresel toplumun bu hafta sonu Şarm El-Şeyh’e gelmeye hazırlandığı sırada Mısırlıların karşılaştığı günlük baskı ve gözetimi tekrardan hatırlattı.

Alaa Abd El Fateh gibi insan hakları ve çevre aktivistleri de dahil olmak üzere yaklaşık 60 bin siyasi mahkum, son 10 yılda düzmece suçlamalarla hapsedildi ve işkence gördü.

Yedi aydır açlık grevinde olan El Fateh, haksızlığı vurgulamak için müzakerelerin başlayacağı Pazar günü su orucuna girecek.

Bağımsız medya, insan hakları savunucuları, siyasi aktivistler veya çevre aktivistlerinin faaliyet göstermesi için neredeyse hiçbir güvenli alan bulunmuyor. Protesto ve özgür konuşma hakkı Arap baharından bu yana ciddi bir şekilde aşındı.

COP27 öncesinde Mısırlı yetkililer, protestolara yalnızca dünya liderlerinin iklim eylemi konusunda ölüm kalım kararları verecekleri konferans merkezinden uzakta, amaca yönelik olarak inşa edilmiş bir alanda izin verileceğini duyurdu.