12. Petersberg İklim Diyaloğu, yoksul ülkeler için artan mali destek beklentilerini karşılayamadı.
İlk olarak Almanya Şansölyesi Angela Merkel tarafından kurulan ve her yıl gerçekleşen üst düzey siyasi diyalog, Merkel’in bu yılki son uluslararası iklim zirvesiydi.
6 Mayıs’ta gerçekleşen zirvede Merkel’in önünde konuşan İngiltere Başbakanı Boris Johnson, “Henüz ulaşılmamış olan 100 milyar dolarlık hedef gibi iklim finansmanı hedeflerimizi karşılamamız gerekiyor. Sanayileşmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelerle empati kurması gerekiyor” dedi.
2009’daki COP15 iklim zirvesinde, sanayileşmiş ülkeler, 2020 itibarıyla en yoksul ülkelere her yıl 100 milyar dolarlık yardım sağlama sözü vermişti. Zengin ülkeler, hedeflerini tam olarak yerine getirmeden bu sözlerini her yıl yeniliyorlar.
Zirvede, Almanya’nın daha yoksul ülkelerdeki azaltım ve uyum çalışmalarını desteklemek için mali taahhütlerini artırması bekleniyordu.
Merkel, Almanya’nın küresel iklim finansmanı açığını kapatmakta başarısız oldu ve çevre STK’larını şaşkınlığa uğrattı.
Oxfam Almanya’dan Jan Kowalzig, “Almanya Başbakanı Angela Merkel’in iklim finansmanını artırma taahhüdünde bulunmaması büyük bir hayal kırıklığı” dedi.
İklim düşünce kuruluşu E3G’den Jennifer Tollmann, “Şansölye Merkel ve G7’deki muadilleri savunmasız ve orta gelirli ülkeleri zor durumda bırakıyor” dedi ve Almanya’nın, G7 üyelerinin geri kalanını bu yıl Glasgow’da yapılacak COP26 iklim zirvesi öncesinde bir araya getirmek için İngiltere ile birlikte hareket etmesi gerektiğini söyledi.
Kowalzing ise, hem ABD hem de İngiltere’nin iklim finansmanını ikiye katlama taahhüdünde bulunduğuna dikkat çekti.
Fridays for Future Mexico’da gençlik iklimi kampanyası yürüten Maria Reyes, “Seçimlerden önce sadece olumlu iklim imajını önemsiyorlar, ancak topluluklarımız iklim krizinden en çok etkilenenler olmaya devam ediyorlar” dedi ve Almanya’yı Eylül ayında yapılacak genel seçimler öncesinde fırsatçı bir şekilde ülke içine odaklanmakla suçladı.
PowerShift Africa’dan Mohamed Adow, “AB’nin en büyük ekonomisi olarak dünyanın gözü, bir iklim lideri olma geçmişine sahip olan Almanya’da ancak bu fırsatı değerlendiremediler” dedi.
“Almanya, 2030 itibarıyla emisyonları 1990 seviyelerine göre %65 azaltmayı hedefleyecek,” diyen Merkel, ülkenin 2045 itibarıyla karbon nötrlüğünü elde edeceğini de sözlerine ekledi.
Sivri bir eleştiri de Almanya içinden geldi.
Özgür Demokrat Parti (FDP) adına Lukas Köhler, “Ulusal düzeyde tek başına bunu yapmak iklimin korunmasında hiçbir işe yaramaz” diyerek emisyonların Avrupa dışına kaydırılacağı konusunda uyarıda bulundu.
İklim değişikliği açısından dönüm noktası olarak nitelendirilen ve Uluslararası Adalet Divanı'ndan görülen davanın duruşmaları sona…
Enerji Yatırımcıları Derneği Başkanı Cem Özkök, GES ve RES projelerinin yapı denetim kapsamından çıkarılmasının, yatırımcıların…
Dünya Ekonomik Forumu’nun yeni bir çalışmasına göre, küresel seragazı emisyonlarının %40’ını oluşturan sekiz sektördeki emisyon…
Dünya, kuraklık ve arazi bozulumuna en çok maruz kalan ülkeleri desteklemek için yeni bir çerçeve…
İklim ve çevre alanında çalışan 8 sivil toplum kuruluşu, okul, hastane, belediye binası, kamu binası,…
Çin, kömür çıkarımı sırasında açığa çıkan metan emisyonlarını azaltma amacıyla daha sert kurallar getireceğini duyurdu. Metan,…