Bilim

Marmara’nın Karbon Tutma Kapasitesi İlk Kez Ölçüldü

Marmara ve Karadeniz’in asitlenme seviyeleri ve karbon tutma kapasiteleri ilk kez ölçüldü. Bulgulara göre Karadeniz’in karbon tutma kapasitesinin, Marmara’ya göre daha iyi olduğu belirlendi.

ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsünün Türkiye’de ilk defa deniz ile atmosfer arasındaki karbondioksit gazı alışverişini araştırmak üzere 2022’de başlattığı çalışmanın ilk sonuçları ortaya çıktı. Enstitü bünyesindeki Deniz Ekosistem ve İklim Araştırmaları Merkezi’nde (DEKOSİM) geliştirilen sistemlerin de yardımıyla Marmara Denizi ile Karadeniz’in karbon tutma kapasiteleri ve asitlenme seviyeleri ölçüldü.

Öğretim Üyesi Doç. Dr. Koray Özhan’ın analiz ettiği ilk sonuçlara göre, Marmara Denizi’nde yüzey pH değerleri 8,1’in üzerine çıkmazken Karadeniz’de 8,25’e kadar yükseldiği tespit edildi. İki denizden de alınan örnekler DEKOSİM laboratuvarlarında detaylı analiz edildikten sonra denizlerin karbon yutma kapasitesi ve asitlenme değerleri net biçimde ortaya konacak.

“ODTÜ Bilim-2” gemisi ile yapılan son ölçümler ve bugüne kadar elde edilen verilerle ilgili Yücel, çok yoğun pH ölçümleri ile Marmara Denizi ve Karadeniz’in asitlenme seviyesini ölçtüklerini belirtti.

Yücel, denizlerin asitlenme seviyelerini araştırırken, başka bir projede birlikte çalıştıkları Fransız ortaklarınca geliştirilen çok hassas 2 adet asidite sensörü kullandıklarını, kendilerinin de DEKOSİM bünyesinde yerli ve milli imkanlarla pH ölçüm sistemleri geliştirdiklerini bildirdi.

Denizlerin atmosferdeki karbondioksidin bir kısmını emerek iklim değişikliğini yavaşlattığını aktaran Yücel, bunun denize bedelinin asitlenme olduğunu ve yeni bir konu olan asitlenme değerlerini geçmişle kıyaslamak için ellerinde veri bulunmadığını kaydetti.

Genellikle pH değerlerinin, rakam ve virgülden sonra gelen ilk basamakla anıldığını ancak okyanus asitlenmesini ölçebilmek için virgülden sonraki üçüncü hatta dördüncü basamakların dahi doğru biçimde ölçülmesi gerektiğini vurgulayan Yücel, “Bunu Türkiye’de ilk defa biz başlattık. Karadeniz’in 30 mil açığından, Marmara Denizi’ne kadar yüzey sularını virgülden sonraki dördüncü basamağa kadar hassasiyetle ölçtük. Detaylı laboratuvar analizleri sonucunda bu basamaklar belli olacak.” bilgisini verdi.

“Marmara daha asidik, Karadeniz daha alkalin”

Yücel, bu ölçümler sonrasında elde ettikleri ilk bulguları hakkında şu bilgileri paylaştı:

“Karbon tutuma kapasitesi çok kompleks bir konu, pH ne kadar yüksekse karbondioksidi yakalama, tutma kapasitesi de o kadar var demek. Gördüğümüz kadarıyla Marmara Denizi, Karadeniz’den 0,1 kadar daha asidik durumda. İlk bulgularımıza göre Karadeniz’in karbon tutma kapasitesi Marmara’ya göre bir nebze daha iyi. Marmara’nın çoktan asitlenmiş olduğunu ve karbon tutma kapasitesini kaybetmeye daha hızlı gittiğini söyleyebiliriz.”

Ölçümleri belirli periyotlarla tekrarladıklarında Marmara ve Karadeniz arasındaki farkın ne kadar kalıcı olduğunun görüleceğini ifade eden Yücel, “Normal deniz sistemleriyle kıyaslandığında Marmara Denizi daha asidik, Karadeniz ise bir nebze daha alkalin. Karbon tutma mekanizmaları Karadeniz’de hala daha üretken, çalışır ve sağlıklı olarak nitelendirilebilir. Zaten jeolojik zamanlardan bu yana Karadeniz net olarak daha fazla karbon tutan bir sistem” sözlerini sarf etti.

Deniz canlıları denildiğinde herkesin aklına balıklar ve deniz memelilerinin geldiğini ancak mikroskobik düzeyde fotosentez yapan ve karbon bileşiklerinden kabuklarını inşa eden canlıların da önemli olduğunu dile getiren Yücel, bu canlıların asitlenmeye daha az dayanıklı oldukları, ısınma ve kirliliğin üstüne bir de asitlenme baskısının bu türlerin karşılaştığı baskılara ekleneceği uyarısında bulundu.

Yücel, sözlerini, “Marmara’da çoktan bir pH farkının var olduğu görünüyor. Bunun mikroskobik seviyedeki türlere nasıl etki ettiği konusunun henüz başındayız. Karaya döndükten sonra, plankton uzmanı hocalarımız analiz edecek ve bunu yıllarca tekrarlamamız gerekiyor. Bu konuda bir ulusal oşinografik program oluşturup düzenli hale getirmemiz lazım” diyerek tamamladı.

Paylaş

Önceki Haberler

Fosil Yakıt Endüstrisinin Desteğiyle Oluşturulacak Fon “Şimdilik” İptal

Azerbaycan COP29 Başkanlığı, girişimin 2025 sonrası iklim finansmanı hedefiyle ilgili müzakerelerle iç içe geçme riski…

15 Kasım 2024

Metan Emisyonlarını Azaltmak için Taahhüt Var, Eylem Yok

UNEP, küresel ısınmayı olumsuz yönde etkileyen metan emisyonlarını azaltmaya yönelik taahhütlerin arttığını, ancak bu yöndeki…

15 Kasım 2024

Çatışmalardan Mustarip Ülkeler Ekstra Bir Finansman Talep Ediyor

Çatışmalardan etkilenen bir grup ülke, halklarının karşı karşıya olduğu doğal afet ve güvenlik krizleriyle mücadele…

15 Kasım 2024

Yeşil Enerji Koridorları Orta Asya ve Kafkasya’ya “Güç Verebilir”

COP29'a ev sahipliği yapan Azerbaycan ve komşuları hâlâ büyük ölçüde fosil yakıtlara bağımlı ancak yenilenebilir…

15 Kasım 2024

COP29 Delege Sayısında Türkiye 3. Sırada

COP29'a ev sahipliği yapan Azerbaycan, 2229 kişiyle zirvede en büyük delegasyona sahip ülke olarak kaydedildi.…

15 Kasım 2024

Fosil Yakıt Endüstrisi COP29’a Akın Etti!

Fosil yakıt lobicileri COP29’da iklim açısından en hassas ülkelerin delegasyonlarını gölgede bıraktı; zirveye iklim açısından…

15 Kasım 2024