Sırbistan’da büyük bölümü ağaçlarla kaplı Jadar vadisinde açılması planlanan maden sahası, 2022’de huzursuzluğa neden olmuş, ülkede geniş katılımlı gösteriler düzenlenmiş ve proje gündemden çekilmişti. O yıl göstericiler Sırbistan’ın önemli köprülerini, yollarını, ulaşım ağlarını trafiğe kapatmıştı.
Öte yandan geçtiğimiz Temmuz ayında Vucic hükümeti lityum projesini tekrar canlandırmış, bunu Avrupa Birliği (AB) ile imzalanan bir anlaşmayla desteklemişti. Sırbistan’ın batısındaki Lozniçe (Loznica) kentindeki lityum rezervlerinin İngiltere-Avustralya merkezli uluslararası madencilik devi Rio Tinto tarafından çıkarılmasına ilişkin proje, ülkede yeniden protestolara yol açtı.
Çevreyi koruma derneklerinin Sırbistan hükümetine lityum ve bor madenlerinin aranması ile çıkarılmasına yönelik bir yasak kararı alması için tanıdığı 40 günlük sürenin sona ermesiyle birlikte başkent Belgrad’da dev bir gösteri düzenlendi. Sırbistan’ın farklı yerlerinden göstericilerin destek verdiği protestoda katılımcılar, “Kazmayacaksınız” yazılı tişörtler giydi. Protestolar sırasında, “Maden olmayacak, Sırp köylü isyanı, Yeterince yalan dinledik, Artık hapse atılma zamanınız geldi” pankartlarını taşındı. Göstericiler ayrıca “Madenciliğe geçit yok” ve “İhanet” sloganları da attı.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic ise yaptığı açıklamada, Moskova’dan Sırbistan hükümeti aleyhinde bir darbe girişimine ilişkin istihbarat aldıklarını ve darbe girişiminin lityum madeni aleyhindeki protesto gösterileriyle bağlantılı olduğunu söyledi. Vucic, Rus kaynaklardan aldıkları istihbarata göre hükümeti devirmeye yönelik şiddetli kitlesel ayaklanma hazırlığı yapıldığını açıkladı.
Vucic, Haziran ayında yaptığı açıklamada Rio Tinto şirketi ve Avrupa Birliği’nin (AB) projenin çevresel standartlara bağlı kalacağı konusunda yeni garantiler sağladığını açıklamıştı. Vucic, tüm gerekli adımların atılması halinde madenin 2028’de çalışmaya başlayabileceğini ve bunun Sırbistan’ın yanı sıra tüm bölgenin dönüşümüne katkı sağlayacağını dile getirmişti. Sırbistan hükümeti, 19 Temmuz’da AB ile bu ülkedeki madenlerden çıkarılan sürdürülebilir ham maddelerin kullanımına ilişkin bir stratejik ortaklık anlaşması imzalamıştı.
Vucic hükümeti kurulacak maden sahasının ekonomik kalkınma için bir fırsat olduğunu söylese de projenin Jadar’da onarılamaz bir kirliliğe ve hasara yol açacağını savunanlar da bulunuyor. Özellikle Jadar’da yaşayan yerli halk, İngiltere-Avustralya merkezli çok uluslu Rio Tinto şirketinin işleteceği maden projesine şiddetle karşı çıkıyor. Hükümet ve şirket yetkilileri, süreç içerisinde en yüksek çevre standartlarını koruyacaklarını taahhüt etseler de muhalifler ikna olmuş değil. Vadide yaşayan insanlar, madeni kabul etme noktasında önlerine getirilen tüm önerilerin “yetersiz” kalacağını savunuyor.
COP29, küresel iklim değişikliğiyle mücadelede belirli bir adım olmasına rağmen bazı kritik konularda ilerleme kaydedilemedi…
Önemli risk uzmanlarının kalem aldığı yeni bir rapor, iklim krizine yönelik değerlendirmelerin ciddi etkileri göz…
İzmir Gediz Deltası’nda yapılmak istenen Bölgesel Isıtma ve Termal Sağlık Amaçlı Jeotermal Kaynak Arama Projesi’ne…
2025 Küresel Riskler Raporu'na göre, devlet temelli silahlı çatışma, 2025 yılı için en önemli ve…
COP29 görüşmelerinde ilerleme özellikle karbon azaltım ve giderme projeleri ile kredilendirme ticaretini esas alan 6.4…
İklim değişikliğiyle mücadelede yeşil ekonomiye doğru bir dönüşüm her geçen gün daha kaçınılmazken, küresel sanayinin…