Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un kendini “halkının başkanı” olarak görürken yakıta uyguladığı yüksek vergiler sonucunda “Sarı Yelekliler’ hareketi ile karşılaşması şaşırtıcı değil. Uyguladığı yüksek vergileri, İrlanda Başbakanı Leo Varadkar gibi yenilenebilir enerjiye geçiş için kullanması bekleniyor.
Haber: Gülce Demirer
İrlanda Başbakanı Leo Varadkar Haziran 2017’de göreve geldiğinde kendisini “İrlandalı Macron” gibi göstermişti. Varadkar’dan bir ay önce Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Elysee Sarayı’na adım atmıştı ve oldukça da popülerdi. Ancak başkanlığa seçildikten sonraki iki yılın ardından Macron, uyguladığı yüksek yakıt vergilerine karşı “Sarı Yelekliler” hareketi ile karşılaştı. Bu noktada Varadkar, Fransız mevkidaşı Macron’a iklim değişikliğini hedef alan piyasa temelli bir kaç çözüm önerisi konusunda yardımcı olabilir.
Varadkar’ın partisi Fine Gael, serbest ticaret ve rekabet üzerine kurulu. Bu nedenler İrlanda hükümetinin bu ayın sonunda kömür, petrol ve torf kömürü gibi fosil yakıtlarda vergileri artırabilecek yeni bir karbon vergisi üzerinde anlaşmaya varma peşinde olması şaşırtıcı değil. İrlanda halkı bir yılda, kişi başına 13,7 ton karbon üretiyor. Bu rakam Avrupa Birliği ülkelerinde ortalama 8,7 ton. Ancak Macron’un acemice gerçekleştirdiği karbon vergilendirmesinin aksine, Varadkar artan maliyetleri hafifletmek için gelir fazlasını halka geri döndürmek gibi akıllıca bir çözüm önerisi planlıyor. “Karbon vergilendirmesinin bir sebebi var. Bu, cebinizden paranızı almak için değil davranış değişikliği için tasarlanmış bir çevre vergisi” diyor Varadkar. Karbon vergilerinden elde edilen gelir ya vatandaşa doğrudan ödeme yaparak ya da vergi indirimi ve sosyal yardım sistemi ile geri ödenecek.
Varadkar’ın karbon uygulaması Macron’un acemi yaklaşımına kıyasla daha akıllıca bir politika. Macron’un hata yaptığı nokta, Fransa’nın kırsalında eski arabalar kullanıp evlerini ısıtmak için de hâlâ fosil yakıtlara ihtiyaç duyan gelir seviyesi düşük vatandaşlara karbon vergisi getirirken, ülkenin yüksek gelirli vatandaşları için vergi indirimi yapmasıydı. Halkını anladığını iddia eden biri, bu öfkenin geleceğini önceden görmeliydi. 2018 yılında karbon vergilendirmesinden elde edilen 10 milyar euronun sadece 2 milyarı düşük karbon emisyonuna geçiş için harcanmış. Üstelik bu bütçe, vergilendirmeden en çok etkilenenlere doğrudan destek vermek yerine elektrikli araç şarj noktaları gibi altyapı çalışmalarına harcandı.
Sarı Yelekliler Fransa’nın başkenti Paris’te ayaklandığı sırada, dünyanın dört bir yanından gelen bakanlar 2020’de yürürlüğe girecek olan Paris İklim Anlaşması’nın uygulanmasına yönelik kuralları tartışmak için Polonya’nın kömür madeni bölgesi olan Silezya’da bir araya geldi. Aralarında İngiltere Başbakanı Theresa May’in de olduğu 50 devlet başkanı, Fransa’daki protestolar tarafından gündeme getirilen bazı sorunların ele alınmasını amaçlayan “Dayanışma ve Adil Geçiş Silezya Bildirgesi”ni imzaladı. Bu geçişin yeni iş kolları açması ve iyi bir yaşam kalitesi sunması gerekiyor.
İngiltere’nin kendi piyasa mekanizması olan karbon taban fiyatı aslında İngiltere’yi, bu geçişin nasıl yapılabileceğine dair bir model olarak konumlandırıyor. 2018’de İngiltere elektrik talebinin üçte birini yenilenebilir enerji kaynaklarıyla karşılandı. Nükleer gibi diğer düşük karbon emisyonlu kaynaklar dahil edildiğinde bu rakam %53 oranına yükseliyor. Vazgeçilemez olarak görülen kömür şu an %5 gibi bir oranla düşüş rekoru kırdı ve 2025 yılına kadar tamamen devre dışı kalması hedefleniyor.
Amerika’daki Florence ve Michael kasırgaları ve Avrupa’daki sıcak hava dalgası dahil 2018’de 10 iklim değişikliği kaynaklı doğal afet gerçekleşti ve bunlar 85 milyar dolarlık hasara mal oldu. İklim değişikliği ile ilgili ciddi yaptırımlar devreye girmezse maliyetler artmaya devam edecek ve hükümetlerin daha temiz enerji kaynaklarına geçmesi için kamu ve özel finans sektörleri üzerinde daha fazla baskı olacaktır.
Macron’un kötü idaresine rağmen emisyonları ücretlendirmek Varadkar gibi liderlerin izlemesi gereken mantıklı bir yaklaşım. Sadece piyasanın düşük karbon devrimini hızlandırmasına yardımcı olmasını sağlamak için Macron’un siyasi hatalarından kaçınmaları gerekiyor.