Brezilya’nın gelecek dönemki başkanı Lula, COP27’deki konuşmasında Amazon Yağmur Ormanları’nı ve önemli ekosistemleri kurtarmak için çalışacağını söyledi.
Brezilya’nın yeni Devlet Başkanı seçilen Luiz Inácio Lula da Silva, dünyaya COP27’de “Brezilya’nın geri döndüğünü” söyledi ve aşırı sağcı selefi Jair Bolsonaro döneminde görülen çevresel yıkımı geri alma ve Amazon Yağmur Ormanları’nda sıfır ormansızlaşma politikası sözü verdi.
Lula iklim zirvesinde, yönetiminin çevre konusunda her zamankinden daha ileriye gideceğini, yasadışı altın madenciliği, ağaç kesimi ve tarımsal genişlemeyi önleyeceğini ve en önemlisi iklim açısından kritik ekosistemleri eski haline getireceğini söyledi.
Yeni seçilen Lula, seçimleri kazanmasından bu yana yaptığı ilk büyük denizaşırı konuşmasında, Brezilya’nın büyük bir tarım üreticisi olmak için bir hektar daha yağmur ormanını temizlemesine gerek olmadığını ve başkanlığı sırasında, zengin ülkelerin kayıp ve zarar için bir fon oluşturması ve 100 milyar dolarlık iklim finansmanı vaatlerini yerine getirmelerini talep edeceğini söyledi.
“olé, olé, olé, ola, Lula, Lula” sloganlarıyla noktalanan, gelecek dönem başkanının konuşması, COP27’ye çok ihtiyaç duyduğu bir umut duygusu getirdi.
Amazon’un geri dönüşü olmayan bir devrilme noktasını geçmek üzere olduğu konusunda uyarıda bulunan iklim bilimcisi Carlos Nobre ve Lula’nın ilk başkanlık yaptığı sıralarda ormansızlaşmada muazzam bir düşüşe şahitlik eden eski çevre bakanı Marina Silva’nın da dahil olduğu Brezilya’nın önde gelen çevre figürleri her zaman yakınlardaydı.
Lula, “Brezilya’nın daha sağlıklı bir gezegen inşa etme çabalarına bir kez daha katılmaya hazır olduğunu söylemek için buradayım. Brezilya, tarihinin en belirleyici seçimlerinden birini yeni bitirdi. Bu gündem, diğer ülkeler tarafından benzeri görülmemiş bir şekilde takip edildi” dedi.
İklim krizinin etkisi hakkında, küresel ısınmanın sonuçlarını detaylandırarak kimsenin güvende olmadığını hatırlatan Lula, “ABD’de tropik fırtınalar ve gittikçe şiddetlenen kasırgalarla yaşıyorlar… Orman ve hidrolojik bir güç olan Brezilya’da kuraklık ile yıkıcı selleri yaşadık. Avrupa, yangınlar ve benzeri görülmemiş ölümlere neden olan aşırı sıcaklarla karşı karşıya. Ve Afrika’da, iklim krizindeki tarihsel sorumlulukları son derece sınırlı olsa da, Çad, Kenya ve Somali’de kuraklık yaşanıyor. Tekrar ediyorum: Kimse güvende değil” diye konuştu.
Eşitsizlikten BM güvenlik konseyinde reform yapılmasına kadar uzanan bir yelpazede yaptığı konuşmada Lula, ortaklıklar kurmaya büyük önem verdi.
Koltuğa oturur oturmaz sürdürülebilir kalkınma üzerine eğileceğini açıklarken, ekosistemleri korumak için Peru, Kolombiya, Guyana ve Venezuela da dahil olmak üzere diğer Amazon ülkeleriyle birlikte çalışacağına söz verdi:
“Koruma altında olmayan bir Amazon’un bulunduğu gezegenin güvenliği yoktur. Sıfır ormansızlaşma için ne gerekiyorsa yapacağız. Bu nedenle iklim değişikliği ile mücadele çabalarının en yüksek önceliğe sahip konu olacağını duyurmak isterim” dedi.
Konuşmasına, “Gezegen, hayatta kalmak için birbirimize ihtiyacımız olduğu konusunda bizi her an uyarıyor. Tek başımıza iklim trajedisine karşı savunmasızız. Yine de bu uyarıları dikkate almadık… Sadece yıkıma ve ölüme neden olan eylemler için trilyonlarca dolar harcadık. Birden çok sorunun olduğu bir dönemde yaşıyoruz: Nükleer savaş, gıda arzı krizi, enerji, biyolojik çeşitliliğin erozyonu, eşitsizlik … Bunlar zor zamanlar. Ancak insanlık zorlukların üstesinden gelebilmiştir. Daha fazla güvene ihtiyacımız var” diyerek devam etti. .
Lula yerine getirilmeyen 100 milyar dolarlık iklim finansmanı konusuna da dikkat çekerken, “Zengin ülkeler tarafından yaratılan ancak orantısız bir şekilde en savunmasız olanlar tarafından en çok hissedilen bir sorun için daha fazla kaynağa ihtiyacımız var… Zengin ülkelerin, daha az gelişmiş ülkelerin bu sorunla yüzleşmesine yardımcı olmak için Kopenhag’daki COP15’te verdikleri yılda 100 milyar dolar taahhüdünü hatırlatmak isterim” ifadelerini kullandı.
