Düşük sıcaklıklar ve batıdan esen güçlü rüzgarlar sonucu Kuzey Kutbu’nda yüksek irtifa bulutlarının oluşması ozon tabakasında tahrip edici reaksiyonların başlamasına ve tabakada deliğin açılmasına neden oldu.
Nature’da geçtiğimiz Cuma günü yayımlanan bir makaleye göre ozon seviyelerinin düşmesiyle Kuzey Kutbu’nda şu ana kadar kaydedilen en büyük ozon deliği açıldı.
Rekor düzeyinde düşük ozon seviyeleri şu anda Kuzey Kutbu’nun merkezinin büyük bir bölümünde bulunuyor ve “Kuzey Kutbu açıklığı” olarak bilinen bölge Grönland’ın yaklaşık üç katı büyüklüğünde bir alanı kaplıyor. Delik insanların sağlığını tehdit etmiyor ve muhtemelen önümüzdeki haftalarda dağılacak. Ancak bu durum olağanüstü bir atmosferik fenomen olarak görülüyor.
Oberpfaffenhofen’da Alman Uzay Merkezi’nde (GAC) atmosferik bilim insanı olan Martin Dameris, “Benim bakış açıma göre Kuzey Kutup Bölgesi’nde ilk kez gerçek bir ozon deliğinden bahsedebiliriz” dedi.
Deliğin Oluşumu
Ozon normalde, yerkürenin 10 ila 50 kilometre yukarısında stratosferin üzerinde, ultraviyole ışınların gelmesini engelleyerek, koruyucu bir tabaka görevi görüyor. Ancak Antarktika’da her yıl kış aylarında, dondurucu sıcaklıklar yüksek rakımdaki bulutların Güney Kutbu’nda birleşmesine yol açıyor. Soğutma sistemleri gibi endüstriyel kaynaklardan salınan klor ve brom gibi kimyasallar, ozon tabakasını tüketen bulutların yüzeyinde reaksiyonlara neden oluyor.
Antarktika’da her yıl kış ayı sıcaklıklarının rutin olarak düşmesiyle yüksek irtifa bulutları oluşurken, bu da ozon deliğinin oluşmasına neden oluyor. Almanya’da Juelich Araştırma Merkezi’nde (JRC) bir atmosfer bilimcisi olan Jens-Uwe Grooß, daha değişken sıcaklıklara sahip olan Kuzey Kutbu’nda, ozonun tükenmesini mümkün kılan koşulların çok daha nadir olduğunu belirtiyor.
Ancak bu yıl, batıdan gelen güçlü rüzgarlar Kuzey Kutbu’nda dolaşarak soğuk havayı ‘kutup girdabına’ soktu. Almanya, Potsdam Alfred Wegener Enstitüsü’nde atmosferik bilim insanı Markus Rex, 1979’dan beri kaydedilen ölçümlere göre, geçtiğimiz kışın Kuzey Kutbu’ndaki en soğuk hava olduğunu söylüyor. Soğuk havalarda, yüksek irtifa bulutlarının oluşumu ozon tabakasını tahrip edici reaksiyonların başlamasına neden oldu.
Araştırmacılar, gözlem istasyonlarından hava balonları salarak Kuzey Kutbu’ndaki ozon seviyelerini ölçüyor. Mart ayının sonlarına doğru bu balonlar, ozon tabakasının tam merkezi olan 18 kilometre yükseklikte, ozon seviyelerinde %90 oranında bir azalma ölçtü. Rex, “Bu balonlar normalde yaklaşık olarak 3.5 ppm ozon ölçerken bu yıl 0.3 ppm ölçtü. Bu şu ana kadar gördüğümüz en fazla ozon kaybı” dedi.
Bu Durum Tehlikeli Mi?
NASA Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nde atmosferik bilim insanı Paul Newman, bu durumun, eğer hükümetlerin ozona zarar veren kimyasalların yasaklanmasını kapsayan Montreal Protokolü’nü 1987’de imzalamamış olsalar çok daha kötü olacağını söylüyor. Antarktika ozon deliği şu an iyileşme aşamasında. Geçtiğimiz seneki delik ise kaydedilenlerin en küçüğüydü. Ancak kimyasalların atmosferden tamamen yok olması on yılları bulacak.
Rex, Antarktika ozon deliğinin bir sağlık sorunu teşkil etmediğini çünkü güneşin, yüksek enlemlerde ufkun üzerinde yükselmeye yeni başladığını söylüyor. Önümüzdeki haftalarda deliğin daha düşük enlemlere ve insan nüfusu olarak daha kalabalık bölgelere doğru inebilme ihtimali bulunuyor. Rex, bu durumda insanların güneş kremi kullanması gerektiğini belirtiyor.
Küresel kömür talebinin bu yıl rekor seviyeye ulaşmasının ardından 2027'ye kadar yatay bir seyir izleyeceği…
Türkiye’de 10 kentte enerji şirketlerinin projeleri için acele kamulaştırma kararı verildi. Niğde, Ankara, İstanbul, Sakarya,…
Dünyanın ortalama sıcaklığının orta vadede 1,5 dereceden öte 2 dereceyi de geçebileceğini belirten Prof. Dr.…
Karbon emisyonları azaltımı hedeflerini açıklayan Kanada hükümeti, resmi danışma kurulunun tavsiye ettiği miktarın altında bir…
Türkiye’de son yıllarda birçok göl ve su kaynağında yaşanan kuraklık, Salda Gölü'nde de derinden hissediliyor.…
Karadeniz'de iki Rus petrol tankerinin ağır hasar almasıyla petrol sızıntısı yaşandığı açıklandı. Greenpeace ise iki…