;
Bilim

Kuzey Akım Metan Sızıntıları İklim Değişikliği için Ne Anlama Geliyor?

metan

Araştırmacılar, Rusya’dan Avrupa’ya gaz taşıyan boru hattındaki sızıntının sebep olduğu seragazı emisyonunu hesaplamaya çalışıyorlar.

Kuzey Akım’ının Danimarka adası Bornholm’e yakın bir noktasında boru hattında sızıntılar meydana geldi. Rusya ve Batı arasında devam eden gergin enerji krizi de göz önünde bulundurulduğunda sorunun boyutu arttı. NATO da sızıntıları sabotaja bağlayanlar arasında.  Sismologlar sızıntıya sebep olan unsuru tam olarak belirlemeye çalışırken, başka araştırmacılar da ne kadar metan gazı ortaya çıkacağını anlamaya çalışıyorlar.

26 Eylül’de, Kuzey Akım operatörleri 105 bar’dan 7 bar’a çok ani bir basınç düşüşü kayıt ettiler. Kısa zaman sonra Baltık Denizi’nin 1 kilometrelik yüzeyi kaçan gazın baloncuklarıyla kaplandı.

Kuzey Akım 2 Rusya Ukrayna’yı işgal ettiğinden beri kapalı durumda olsa da içi gaz dolu, bu gazın da %90’ının metan olduğu tahmin ediliyor. Björn Lund, Uppsala Üniversitesi’nden bir sismolog, ani basınç düşüşünün sismologların verilerine daha yakından bakmalarına sebep olduğunu söyledi. Lund daha önce böyle bir durumla hiç karşılaşmadığını söyledi.

İklim Uyarısı

Bu olaylar iklim camiasını da ayağa kaldırdı. Çevresel Savunma Fonu’nda (EDF) enerji sorumlusu mühendis Andrew Baxter metan kaçağının nelere mâl olacağını hesaplamaya çalıştığını söyledi. “Oldukça belirsiz bir tahminde bulundum, çünkü olay yerinde epey çok bilinmeyen faktör var, dolayısıyla ne kadar metanın atmosfere ulaşmış olduğunu tahmin etmek zor” dedi.

Baxter, ilk basınç değişikliği sırasında 115 bin ton metanın atmosfere ulaştığı tahmininde bulundu. Bu tahmin de boru hattının ebatları ve su sıcaklığından yola çıkarak yapıldı. Birim kütle olarak bakıldığında metan karbondioksite göre çok daha güçlü bir seragazı, özellikle de kısa vadede. Baxter’a göre bu sızıntının emisyon bazındaki karşılığı iki milyon arabanın bir senelik emisyonuna denk.

Kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan Berkeley Earth’te çalışan iklim bilimci Zeke Hausfather, “Eğer bu sayılar doğrulanırsa bu olay tek bir lokasyondan tek bir seferde salınan en fazla gaz olarak tarihe geçecek” dedi. Bu sızıntının esasen küresel emisyonların büyüklüğünü değiştirmediğini de ekledi.

Mark Davis’e göre, “Bu olay çok büyük olsa da küresel olarak bakıldığında gaz ve petrol endüstrileri kaynaklı seragazı emisyonlarının sadece %0.14’üne tekabül ediyor. Davis, yanan gazların alevlerini takip eden Capterio adlı bir şirketin genel müdürü.

Uydu Ölçümleri

Ne kadar metanın yayılmış olduğunu anlamak zaman alacak. Şu zamana kadar sarf edilen eforlar coğrafyadaki zorluluklar nedeniyle gecikmiş durumda. Valencia Teknik Üniversitesi’nden Itziar Irakulis-Loitxate’ın söylediğine göre bilim insanlarının düzenli kullandıkları metanı ölçebilen uydular o sırada olayın yaşandığı alanı kapsamıyordu. Aynı zamanda da kuzey enlemlerdeki bulutlar her hangi bir verinin toplanmasını zorlaştırıyor. Su barındıran yüzeylerde metan sızıntılarını kaydetmek metanın özünden kaynaklanan bir sorundan dolayı çok zor, çünkü metan ortaya çıktığında su gün ışığının çoğunu absorbe ediyor ve bir metanın varlığını maskeliyor.

Gelecek günlerde ve haftalarda bilim insanları bu sızıntılar sonucunda ne kadar metanın salındığını anlamaya çalışacak. Sismologlar boru hatlarının nasıl yırtılmış/kopmuş olabileceğiyle ilgili fikir yürütebilirler. Kuzey Akım patlamalarından topladıkları sismik verileri daha önceki deniz harp patlamalarıyla kıyaslayan Lund ve ekibi şimdiden bir TNT patlamasından şüpheleniyor.

Lund ve iş arkadaşları kaç tane patlamanın olduğuna dair teorilerini geliştirmek için elindeki verileri kurcalıyor, fakat Danimarka ve İsveç arasında Dünya’nın kabuğunun kompleks jeolojisinin işlerini zorlaştırdığını ifade ettiler.