Açıklanan yeni bir rapora göre, elektrik üretiminde rüzgar ve güneş enerjisinin toplam maliyeti teknolojik gelişmeler, ekonomi ve açık artırmalardaki rekabet nedeniyle düşmeye devam ediyor.
BM Çevre Programı (UNEP), Bloomberg New Energy Finance ve Frankfurt Okulu – UNEP İşbirliği Merkezi’nin Çarşamba günü açıkladığı yeni bir rapora göre, yeni temiz enerji kapasitesine yapılan küresel yatırım geçen yıl %1 artışla 282,2 milyar dolara yükseldi.
ABD’de geçtiğimiz yıla göre %28’lik bir artış ile 55.5 milyar dolarlık yatırım yapıldı. Avrupa Birliği ise 2018’e göre %7 oranında bir düşüş ile 54.6 milyar dolar finansman sağladı.
Çin’in yatırımları ise, güneş enerjisine olan desteği hükümetin kesmesiyle 2013’ten bu yana 83.4 milyar dolar ile en düşük seviyesine ulaştı. Rapora göre geçtiğimiz yıl yenilenebilirlere fosil yakıtlardan ve nükleer enerjiden daha fazla yatırım yapıldı.
Küresel ölçekte, yeni kömür enerjisi santralları geçtiğimiz yıl 37 milyar dolar yatırım alırken, yeni doğalgaz enerji santralları 47 milyar, yeni nükleer enerji santralları ise 15 milyar dolar yatırım aldı.
Yenilenebilir enerji kapasitesinde ise geçtiğimiz yıl 2018’e göre %12’lik bir artış ile 184 gigawatt artış oldu. Rapor, elektrik üretiminde rüzgar ve güneş enerjisinin toplam maliyetinin teknolojik gelişmeler, ekonomi ve açık artırmalardaki rekabet nedeniyle düşmeye devam ettiğini belirtiyor.
Rapor ayrıca “2019’un ikinci yarısında yeni güneş fotovoltaik tesislerinde elektrik üretimi maliyetleri 10 yıl öncesine göre % 83 daha düşüktü” diye ekliyor.
Dünya çapındaki hükümetler ve şirketler, 2030 itibarıyla hidroelektrik olmayan yenilenebilir güç kapasitesine 1 trilyon dolar değerinde 826 gigawatt ekleme taahhüdünde bulunuyor.
Ancak bu hedefler ısınmayı 2 derece ile sınırlandırmak için yeterli değil.
Koronavirüs krizi geçtiğimiz aylarda yenilenebilir enerjide anlaşmaları yavaşlattı ve bu durum 2020 yatırımlarını da etkileyecek.
Rapor, hükümetlerin ekonomik toparlanma programlarını fosil yakıtların aşamalı olarak kaldırılmasını hızlandıracak ve yenilenebilir enerjiye geçişi hızlandıracak şekilde uyarlamaları gerektiğini belirtiyor.