Küresel yatırımcılar, ekonomik toparlanma paketlerinin “yeşil” olmasında G20 ülkelerinin büyük bir sorumluluğu olduğunu açıkladılar.
Trilyon dolarlık varlıkları yöneten küresel yatırımcı gruplarının yaptığı açıklamaya göre, dünyanın en zengin ülkeleri COVID-19 toparlanma planlarının sürdürülebilir olmasını sağlamalı, aynı zamanda planların Paris Anlaşması’nın hedeflerini karşılamasına yardımcı olmalı.
İngiltere, Fransa ve Almanya gibi dünyanın en büyük 20 ekonomisinin bazı üyeleri bu konu hakkında açıklamalarda bulunurken, Çin ve ABD gibi en büyük kirleticilerin bazıları henüz benzer açıklamalarda bulunmadı. G20, küresel emisyonların % 80’inden fazlasından sorumluyken, küresel ekonominin ise % 85’inden fazlasını oluşturuyor.
Müdahale planları, havayollarından perakendecilere şirketlerin gelirlerini azaltan ve enerji sektörünün ekonomisini kökten değiştiren karantina kısıtlamalarının kaldırılmasının gündeme gelmesiyle daha çok tartışılmaya başlandı.
Yatırımcı Gündemi (Investor Agenda) olarak bilinen kolektif grup tarafından yapılan açıklamanın imzacıları arasında Birleşmiş Milletler Sorumlu Yatırım İlkeleri, Ceres, CDP, İklim Değişikliği Yatırımcı Grubu, İklim Değişikliği Asya Yatırımcı Grubu ve UNEP Finans Girişimi de yer aldı.
Gruplar, özel sermayenin toparlanmada kilit bir rol oynayacağını, ancak yatırımcıların düşük karbon ekonomisine dair uzun vadeli politikaların uygulanmasına ihtiyaç duyduğunu söyledi.
Yapılan açıklamada, “İklim değişikliğini şiddetlendiren planlar, yatırımcıları ve ulusal ekonomileri önümüzdeki yıllarda daha da artacak mali, sağlık ve sosyal risklere maruz bırakacak. Hükümetler riskli, kısa vadeli emisyon yoğun projelerin önceliklendirilmesinden kaçınmalı” uyarısında bulunuldu.
Toparlanma finansmanının enerji, sanayi ve ulaşım gibi sektörlerde net sıfır karbon emisyonu hedefine ulaşılmasına yardımcı olacak istihdam ve sürdürülebilir altyapı için kullanılması gerektiği de belirtildi.
Açıklama, Uluslararası Para Fonu (IMF) Genel Müdürü Kristalina Georgieva ve Almanya Başbakanı Angela Merkel’in yeşil toparlanma çağrısının ardından yapıldı.