The Climate Group adlı kuruluşun küresel işletme uzmanlarıyla yürüttüğü anket çalışmasına göre, katılımcıların %47’si, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşabilmeleri için daha destekleyici hükümet politikalarına ihtiyaç duyduklarını belirtti.
COVID-19 küresel salgınının yarattığı belirsizlikler ve sorunlara rağmen, işletme uzmanlarının %97’sine göre uzun dönemli sürdürülebilirlik stratejileri değişmedi ve uzmanlardan %80’i şirketlerinin kriz esnasında mevcut iklim eylemlerini yerine getirebildiğini belirtti.
Ancak uzmanlardan %47’si, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşabilmeleri için daha destekleyici hükümet politikalarına ihtiyaç duyduklarını ekledi.
Bu verilere, The Climate Group adlı uluslararası kâr gütmeyen kuruluşun 17 Haziran’da yayımladığı ve özel sektörde dünyanın ileri gelen sürdürülebilirlik uzmanlarının COVID-19 etkilerini değerlendirdiği anket sonucu ulaşıldı.
Uzmanlar; enerji ve ulaşım emisyonları konularında kararlı adımlar atan ve aralarında büyük ölçekli finansal kuruluşlar, perakende grupları ve teknoloji devlerinin bulunduğu küresel şirketlerde görev alıyorlar.
Hükümetlerin küresel salgın sonrası yeniden inşa sürecinde nasıl bir rol oynadığı sorulduğunda, yeşil önlemler için bazı taleplerin olduğu sonucuna ulaşıldı. İşte anket sonuçlarından bazıları:
- Katılımcılardan %63’ü, hükümetlerin hazırladığı ekonomik teşvik paketlerinin ekonominin karbonsuzlaştırılmasına yönelik yatırımlara öncelik vermesi gerektiğini düşünüyor.
- Şaşırtıcı bir şekilde, %59’luk yakın bir oranla, finansal desteğin yeşil şartlar koşularak sağlanması ve seragazı emisyonlarının azaltılması ve yeşil iş olanakları sağlanması öncelikleri getirilmesi gerektiği belirtildi.
- Katılımcıların yarısı, vergilerin fosil yakıt şirketlerini kurtarmak için kullanılmaması gerektiğini düşünüyor.
- %12’lik kesim hükümetten yeni adımlar beklemiyorken, katılımcıların yalnızca %3’ü ekonomik teşvik paketlerine iklim önceliği verilmemesi gerektiğini söyledi.
The Climate Group CEO’su Helen Clarkson, “İşletmelerin iklim değişikliği mücadelesine olan bağlılığı giderek güçleniyor. Şirketler bu taahhüdün daha yeşil ve adil bir gelecek oluşturmak için paylarına düşen bir sorumluluk olduğunu düşünüyor.
Hükümetler güçlü iklim politikaları ve yeşil iyileşme önlemleri getirirken özel sektörün üstlerine düşeni yapmaya hazır olduğuna emin olabilir. İşletmeler ve politika yapıcılar birlikte çalışarak hem ekonomilerin COVID-19 krizinden sağ çıkmasını hem de emisyonların 2030 yılına kadar azaltılmasını sağlayabilir” şeklinde konuştu.
Signify şirketinin Küresel Kamu & Hükümet İlişkileri Başkanı Harry Verhaar ise, “İklim değişikliği ile mücadele etmek için gerekli teknoloji bulunuyor ve bu çevremize, dünya genelindeki ekonomi ve vatandaşlara yararlar sağlıyor.
Hükümetler karbon nötr bir hedef belirlediğinde ve performans bazlı üretim ve taksonomi uygulamaları getirdiğinde bu teknolojilerin uygulanması giderek artırılabilir. Günümüzde kararlı adımlar atın ki, geleceğin gidişatını değiştirebilelim” dedi.
Anket katılımcıları, The Climate Group’un yenilenebilir elektrik, enerji üretimi ve elektrikli taşıtlar konulu kurumsal girişimlerine bağlı şirket uzmanlarından oluşuyor. Bu girişimler aracılığıyla, 350’den fazla çok uluslu şirket iklim eylemine olan bağlılığını ortaya koyuyor.
Gelirlerinin birleşimi 5.5 trilyon dolar eden bu şirketler, 140 piyasada operasyon yürütüyor ve dünya genelinde 16 milyon kişilik istihdam sağlıyor.
Haberin aslına buradan ulaşabilirsiniz.
