Ekonomi

Küresel Riskler Raporu: İklim Krizi Hem Kısa Hem de Uzun Vadede Riskler Arasında

Küresel Riskler Raporu 2020’ye göre iklim krizi hem kısa vadeli hem de uzun vadeli riskler arasında bulunuyor.

Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) kısa ve uzun vadeli riskleri tespit etmek üzere Marsh&McLennan ve Zürih Sigorta Grubu’nun katkısıyla hazırladığı Küresel Riskler Raporu 2020’de, 750’den fazla küresel uzman ve karar alıcıdan, 2020’ye ilişkin endişelerini olasılık ve etki açısından sıralandırmaları istendi.

Katılımcılar, kısa vadeli en büyük riskler olarak, sırasıyla, “ekonomik çatışma”, “ülke içi siyasi kutuplaşma”, “aşırı sıcaklık dalgaları”, “doğal kaynakların ve ekosistemlerinin tahribatı” ve “altyapı ve siber saldırıları” gösterdi.

Öte yandan, raporun 10 yıllık geçmişinde ilk kez en önemli 5 uzun vadeli küresel risk “çevre” başlığına odaklandı.

Buna göre, “aşırı hava olayları”, “iklim değişikliğiyle mücadele ve uyumdaki başarısızlık”, “doğal afetler”, “biyolojik çeşitlilik kaybı ve ekosistem tahribatı” ve “insan kaynaklı çevresel zarar ve afetler” gelecek 10 yılda gerçekleşme olasılığı en yüksek 5 risk olarak öne çıktı.

Gelecek 10 yılda etkisi en yüksek olacağı düşünülen temel riskleri ise “iklim değişikliğiyle mücadele ve uyumdaki başarısızlık”, “kitle imha silahları”, “biyolojik çeşitlilik kaybı ve ekosistem tahribatı”, “aşırı hava olayları” ve “su krizi” oluşturdu.

Biyolojik Çeşitlilik Yıllık “33 trilyon dolar” Fayda Sağlıyor

WEF Yönetim Kurulu Başkanı Borge Brende, rapora ilişkin yaptığı değerlendirmede, siyasi kutuplaşma, deniz seviyesinin yükselmesi ve iklim değişikliği kaynaklı yangınlara dikkati çekerek, “Bu yıl, dünya liderlerinin yalnızca kısa vadeli kazanımlar için değil, risklerle mücadele edebilmek adına işbirliklerini onarması, yeniden canlandırmayı öncelemesi ve toplumun tüm kesimleriyle birlikte çalışması gereken bir yıl.” ifadelerini kullandı.

Zürih Sigorta Grubu Risk Sorumlusu Peter Giger de iklim değişikliğinin geri dönüşü olmayan etkilerine uyum sağlamak ve gezegenin biyolojik çeşitliliğini korumak için daha fazla önlem alınması gerektiğini belirtti.

Biyolojik çeşitlilik gösteren ekosistemlerin, önemli miktarda karbon depoladığını ve yıllık 33 trilyon dolar değerinde ekonomik fayda sağladığını vurgulayan Giger, şunları kaydetti: “Bu miktar, ABD ve Çin’in gayri safi yurt içi hasılasının toplamına denk geliyor. Şirketlerin ve karar vericilerin düşük karbonlu bir ekonomi ve sürdürülebilir iş modelleri içeren dönüşümü yaratmak için daha hızlı hareket etmeleri gerekiyor. Stratejilerini politikalardaki ve müşteri tercihlerindeki değişimlerle uyumlu hale getiremeyen şirketlerin yok olduğunu görüyoruz. Dönüşüm riskleri gerçek. Herkes bu riskleri azaltmak için üzerine düşeni yapmalıdır. Bu ekonomik bir zorunluluk olmanın yanı sıra etik bir sorumluluktur.”

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Önceki Haberler

BM İklim Şefi Finans Müzakereleri Yavaş İlerlerken G20 Liderlerinden Destek İstedi

BM iklim şefi Stiell, gelecek hafta toplanacak G20 liderlerine iklim finansmanı çabalarına destek verme çağrısında…

16 Kasım 2024

Aliyev Bir Senedir Paris Anlaşması’nı Bir Kez Olsun Anmamış!

İlham Aliyev’in geçtiğimiz 1 senede yaptığı konuşmaları analiz eden bir çalışmaya göre, COP29’un ev sahibinin…

16 Kasım 2024

COP29’daki İlk Günün Fosili Ödülü G7’ye Gitti!

G7, son 20 yılda iklim finansmanı borçlarını ödememesi nedeniyle COP29’da “Günün Fosili” ödülünü aldı. BM…

16 Kasım 2024

Fosil Yakıt Liderleri COP29’da “Kırmızı Halıyla” Karşılandı

Bu yılki BM iklim zirvesine ev sahipliği yapan Azerbaycan, fosil yakıt patronlarına ve lobicilere başkanlığın…

16 Kasım 2024

Fosil Yakıt Endüstrisinin Desteğiyle Oluşturulacak Fon “Şimdilik” İptal

Azerbaycan COP29 Başkanlığı, girişimin 2025 sonrası iklim finansmanı hedefiyle ilgili müzakerelerle iç içe geçme riski…

15 Kasım 2024

Metan Emisyonlarını Azaltmak için Taahhüt Var, Eylem Yok

UNEP, küresel ısınmayı olumsuz yönde etkileyen metan emisyonlarını azaltmaya yönelik taahhütlerin arttığını, ancak bu yöndeki…

15 Kasım 2024