;
Politika

“Kunming Deklarasyonu” ile Biyoçeşitlilik Konusunda Acil Eylem Çağrısında Bulunuldu

100’den fazla ülke, habitatların korunmasını hükümet karar alma süreçlerinin merkezine koyma sözü verdi.

Kunming Deklarasyonu, küresel ekonominin tüm sektörlerinde biyolojik çeşitlilik konularını yansıtmak için “acil ve entegre eylem” çağrısında bulunuyor, ancak gelişmekte olan ülkelerde korumanın finanse edilmesi ve biyolojik çeşitlilik dostu tedarik zincirlerine bağlılık gibi önemli konular daha sonra tartışılacak. Deklarasyon ile ülkeler 2030 yılına kadar kara ve deniz alanlarının %30’unun koruma altına alınmasını da talep ediyor.

Çin Çevre Bakanı Huang Runqiu da, Kunming şehrinde düzenlenen BM Biyoçeşitlilik Zirvesi’nde delegelere, kabul ettikleri bildirgenin bir siyasi irade belgesi olduğunu, bağlayıcı bir uluslararası anlaşma olmadığını söyledi.

Bitki ve hayvan türlerinde 10 milyon yılda en hızlı yaşanan kayıpla birlikte, politikacılar, bilim insanları ve uzmanlar biyoçeşitliliği korumaya yönelik yeni bir anlaşmanın zeminini hazırlamaya çalışıyorlar.

2010 yılında Japonya’nın Aichi kentinde imzalanan bir anlaşmada, hükümetler 2020 itibarıyla biyolojik çeşitlilik kaybını yavaşlatmak ve habitatları korumak için 20 hedef üzerinde anlaşmıştı, ancak bu hedeflerin hiçbiri karşılanamadı.

Doğayı koruma çabalarının merkezinde, “30’da 30” olarak da bilinen, Birleşmiş Milletler’in ülkelere 2030 itibarıyla topraklarının %30’unu koruma ve muhafaza etme çağrısı yer alıyor. Ancak zirvenin ev sahibi Çin’in bu hedefi ne kadar destekleyip desteklemediği net değil.

Çevre grubu Greenpeace’te kıdemli iklim danışmanı Li Shuo, “Bildiri, ’30’da 30′ hedefine atıfta bulundu, ancak Pekin’in buna katılıp katılmadığını belirtilmedi” dedi.

Li, “Küresel biyoçeşitlilik krizi acil bir durum, ancak şu ana kadar Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nin ilerlemesi çok yavaş oldu” dedi.