Marshall Adaları Başkanı Hilda Heine, zengin ülkeleri kirliliğin azaltılmasını finanse etmek için yeterli miktarda parayı bir araya getirmediği konusunda uyarırken, yoksul ülkeleri yine de iddialı iklim eylem planları ortaya koymaya teşvik etti.
Heine, konuşmasını daha fazla kömür çıkarmayı ve daha fazla gaz pompalamayı planlayanlara seslenmek için kullandı ve kısa vadeli çıkarlarının dünyayı yok ettiğini vurguladı.
Pasifik Okyanusu’nda bulunan Marshall Adaları deniz seviyesi oldukça yakın ve deniz seviyesinin iklim değişikliği nedeniyle yükselmesi ülkeyi haritadan silebilir.
Zirvedeki yeşil aklamaları yakından takip edeceğini söyleyen Heine, “Güçsüz hedefler ve eylemlerin yansımaları zamanla daha da kötüleşecek” dedi.
Konuşmasını ülkesinin atasözüyle bitirdi: “Hepimiz aynı kanodayız ve eğer hedefimize ulaşmak istiyorsak hep birlikte çalışmalıyız.”
Seyşeller Başkan Yardımcısı Ahmed Abdullah Afif Didi, zengin ülkeleri vaatlerinin ötesine geçmeye ve önceki COP’larda söz verilen fonları serbest bırakacak mekanizmalar üzerinde karar vermeye çağırdı.
Kara alanı Almanya’nın Münih şehri kadar küçük, ancak Fransa ve Türkiye büyüklüğünde bir deniz alanına sahip bir ada ülkesi olan Seyşeller’in iklim krizinde yok denecek kadar az sorumluluğu olduğunu söylerken, buna rağmen yükselen deniz seviyelerinin maliyetini ödemek zorunda olduğunu söyledi: “Her şey tehdit altında. Evlerimizi yeniden konumlandırmalıyız.” Didi, bunu gerçekleştirmek için ciddi miktarda finansmana ihtiyaç duyacaklarını da belirtti.
Maldivler Başkanı Mohamed Muizzu da ülkelere cesur bir iklim finansmanı hedefi belirlemeleri ve emisyonları azaltmaları çağrısında bulundu: “Yeni iklim finansmanı hedefi, iklim krizinin gerçek boyutunu yansıtmalıdır. İhtiyaç milyarlarca değil, trilyonlarca dolar.”
Ayrıca iklim müzakerelerine katılanları iklim değişikliğinin sınırlandırılması konusunda sınırlı ilerleme sağladıkları için eleştirdi: “COP28’ten sonra emisyonlar hâlâ artıyor.”
İklim krizi, küresel seragazı emisyonlarının yalnızca %0,003’ünden sorumlu olan Maldivler için varoluşsal bir tehdit oluşturuyor. Çok sayıda araştırma, mevcut küresel ısınma hızıyla Maldivler’in %80’inin 2050 yılına kadar yaşanmaz hale gelebileceği sonucuna vardı.
Muizzu, “Bizim için çevre ve okyanus, kaynaklardan daha fazlası; bunlar bizim kültürel kimliğimizdir. Onların korunması bizim kutsal görevimiz olmaya devam ediyor” diye konuşurken şöyle devam etti: “Dünyanın dört bir yanında fonların savaşları sürdürmek için serbestçe aktığını görüyoruz. Ancak bu iklim finansmanı halen oldukça güçsüz.”
İklim STK’ları, Türkiye’nin COP29’da kömürden çıkış tarihi vermediği gibi nükleer enerji kapasitesini artırmayı hedefleyerek enerjide…
Suudi Arabistan ve diğer fosil yakıt üreticisi devletler, başta fosil yakıtlardan uzaklaşma kararı olmak üzere,…
Gelişmekte olan dünyanın düşük karbonlu ekonomiye geçişine yardımcı olacak anlaşmaya sert tepki veren iklim STK’ları,…
Ülkeler, COP29’da, küresel karbon piyasasına ilişkin kurallar konusunda bir anlaşmaya vardı. Taraflar, küresel ısınmayla mücadeleye…
Bakü'deki COP29 zirvesine katılan ülkeler, yoksul ulusların iklim değişikliğinin etkileriyle başa çıkmalarına yardımcı olmak için…
COP29’un şu an karşı karşıya olduğu en önemli unsurlardan biri yeterli çoğunluğu sağlayıp sağlayamayacağı. Carbon…