Dünyada hızla yayılan koronavirüs salgını devam ederken, küresel ekonomi yavaşlıyor ve milyonlarca insan geçim derdiyle mücadele ediyor. Kâr amacı gütmeyen sürdürülebilirlik kurumu Ceres’in başkanı ve CEO’su Mindy Lubber’in mektubunu sizler için çevirdik.
Dünya hızla yayılan bir salgınla mücadele ederken, yüz binlerce insan hayatları için savaşıyor ve milyarlarca insanın geçim kaynağı, küresel ekonomi durma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu için tehlike altında.
Ceres’te, koronavirüs krizindeki en önemli önceliklerimiz, çalışanlarımızın ve ailelerinin sağlığı ile refahını sağlamak ve küresel topluluğumuzdaki en savunmasız kişilerle dayanışma içinde hareket etmek. Birçoğunuz gibi, biz de şu an evden çalışıyoruz ve bu krizin insan yaşamları üzerindeki günlük etkilerini azaltmak adına almamız gereken önlemlere katkıda bulunabilmek için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Bu felaket hepimizi etkiliyor ve bu felakete kamu yararı adına empati ve özenle karşılık veriyoruz.
İklim Haber'i Telegram'da Takip Edin!İklim Haber'i Linkedin'de Takip Edin!
Bu bağlamda çalışmalarımız devam ediyor. Daha sürdürülebilir, kapsayıcı bir ekonomi inşa etme gereksinimi hiç bu kadar açık ve acil olmamıştı. Bu salgın, birbirimize evrensel olarak bağlılığın, risklere karşı savunmasızlığımızın, mevcut sermaye piyasası sistemlerinin bizi maruz bıraktığı ani şokların ve ortak bir krizle başa çıkmak için kitlesel seferberliğe duyulan ihtiyacın acı verici bir hatırlatıcısı. Bazı çabalarımız yavaşlamak zorunda kalabilir ve bazı taktikler değişebilir. Adil ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için ekonomiyi dönüştürmeye her zamankinden daha fazla kararlıyız. Aslında, hiç bu kadar önemli olmamıştı. Önümüzdeki aylarda ve yıllarda kirlilik, yükselen sıcaklıklar, ormansızlaşma, güç adaletsizliği ve doğal kaynaklarımızın yok olması bizi gelecek krizlere karşı daha savunmasız bırakacağı için net sıfır emisyon ekonomisine geçişi hızlandırma ihtiyacı daha da kritik hale gelecek. Ekonomimizi yeniden inşa ederken, yeni gerçekliğimizde yer alan risk ve fırsatlardan faydalanmaya yardımcı olmak için yatırımcılar ve şirketlerle çalışmaya devam edeceğiz.
Siyasi çalışmalarımız da devam edecek. Politika yapıcılar, kısa ve uzun vadeli toparlanmada da kritik bir rol oynuyor. Kanun yapıcılar sadece milyonlarca insanın ihtiyaç duyduğu hayat kurtarıcı tıbbi ve ekonomik rahatlığı sağlamakla kalmayıp, gelecekteki krizlerin önlenmesi için sistemlerimizi ve politikalarımızı yeniden şekillendirmek istiyorlar. Ekonomik iyileşme paketleri sadece bir teşvik olmaktan öte, ekonomimizin sistemsel tehditlere karşı korunması için yeniden inşa edilmesi anlamına da gelmeli ve işçileri şu anda ve gelecekte koruyan politikalar içermeli.
Uzun dönemli hükümet harcamaları sürdürülebilirlik, iklim acil durumunu yavaşlatacak temiz enerji yatırımlarına odaklanmalı ve sıfır karbon ve düşük emisyonlu endüstrilerin büyümeye devam etmesini sağlarken karbon ücretlendirmesi gibi uzun vadeli geniş piyasa mekanizmaları kurmalı. Bu harcamalar ayrıca, adil çalışma ortamlarıyla sürdürülebilir işçi faaliyetlerini merceğine alarak işçilerin korunmalarını da hesaba katmalı.
Yarını planlamak adına vizyon ve bilgiye sahipken, bugünün acil ihtiyaçlarını karşılamak için kararlı olmalı ve zamanında hareket etmeliyiz.
Yatırımcılara, şirketlere ve bu çalışmadaki ortaklarımıza benzer bir mesajımız var: Bu acil krizle mücadele etmek için zaman ayırın, çalışanlarınız, aileniz ve paydaşlarınızla ilgilenin ve sonrasında küresel tehditler ile mücadele için uzun vadeli çabalarımızda bize katılın.
Tarihin bize gösterdiği bir şey varsa o da bir krizin gerçek bir değişim yaratabileceğidir. Kolektif eylemin gücü belirginleşecek, gerçek liderler ortaya çıkacaktır. İmkansız kaçınılmaz olacak. Yenilikçi fikirler ve politika çözümleri tutunacak, hayat kurtaracak ve sonunda ekonomiyi yeniden ayağa kaldıracaktır.
Önümüzdeki haftalarda ve aylarda öğrenebileceğimiz dersleri, yardım edebileceğimiz yolları ve her birimizin birbirimize bakma ve daha güçlü olma yollarını; daha dayanıklı ve daha adil bir ekonomi yaratma fırsatlarını gözden kaçırmayalım.
Yazının aslına buradan ulaşabilirsiniz.
