Oxford Üniversitesi’nden ekonomistler koronavirüsle mücadelenin, önümüzdeki iklim mücadelesi için bir fırsat olarak değerlendirilebileceğini yoksa insanlığın fosil yakıtlara hapsedilebileceğini söylediler.
10 yıl önce dünya ekonomileri 2008’teki küresel ekonomik krizinden çıkarken, iklim uzmanları, ülkeleri yenilenebilir enerjiyi artıracak ve fosil yakıt kaynaklı emisyonlarını azaltacak yeşil harcama planlarını benimsemeye zorlamışlardı. Şimdiyse, finansal piyasalar çökerken ve işsizlik oranı artarken, önde gelen bir grup ekonomist koronavirüs pandemisinin felaket iklim değişikliğini önlemek için son şansımız olabileceği konusunda uyarıyor.
Nobel ödüllü ekonomist Joseph Stiglitz de dahil olmak üzere, birçok ekonomist pandemiyle mücadele paketlerinin, yasa koyucular doğru seçimleri yaptığı sürece iklim mücadelesine de yardım edeceğini söylüyor. Ekonomistler, Oxford Üniversitesi’nden yazdıkları geçen hafta yayımlanan bir çalışmada “İyileşme paketleri, net sıfır emisyonu hedefleyerek ya bu iki sorunu da çözer ya da bizi fosil yakıt sisteminin içine hapseder” dediler.
Yazarlar, dünyanın dört bir yanından 230’dan fazla önde gelen uzmandan, iklime nasıl yardımcı olabilecekleri (veya zarar verecekleri), ne kadar hızlı uygulanabilecekleri, ekonomiyi ne kadar hızlan toparlayabilecekleri gibi bir dizi faktöre göre potansiyel teşvik politikalarını sıralamasını istedi. Yeşil teşvik önlemleri ise ekonomilerin pandemiden kurtulmasına yardımcı olabilme konusunda birinci seçenekler arasındaydı.
Önde gelen iklim dostu politikalar arasında şunlar yer alıyordu: Uzmanlar düşük karbonlu ulaşımlara (tren, metro, elektrikli araç şarj istasyonları), temiz enerji araştırmalarına (bataryaların geliştirilmesi, karbonun yer altında depolanma metotlarının araştırılması) ve elektrik ağlarının karbonsuzlaştırılmasına yatırım yapılmasını önerdi. Bütün bu önlemler, karbon emisyonlarını azaltabileceği gibi ekonomik dönüşleri de uzun vadede etkili.
Ancak her iklim dostu politikanın yanı sıra atmosfere karbondioksit salımına devam edecek politikalar da mevcut. Trump hükümetinin yakın zamanda onayladığı 25 milyar dolarlık havayolu kurtarma paketi iklim için korkunç olacağı gibi düşüldüğü gibi büyük bir ekonomik bir kalkınma da yaratmayacak. Gelir vergisinin kesilmesi ve yeni havayolu ve kara yolu inşası gibi geleneksel ulaşım yatırımları da düşük seviyelerde sıralandı.
2008 krizi sonrasında Obama yönetiminin Amerikan İyileşme ve Yeniden Yatırım Yasası (ARRA) temiz enerji projelerine, vergi kredilerini genişletilmesine ve işçilerin yeşil enerji mesleklerinin eğitimine yönelik 90 milyar dolarlık fon sağlamıştı.
İklim dostu iyileşme, mevcut yönetim altında pek mümkün görünmüyor. ABD hükümeti Mart ayında onaylanan 2 trilyon dolarlık kalkınma paketine yeşil politikaların dahil edilip edilmemesini pek umursamadı bile. Güncel raporlara göre ise, kömür şirketleri, küçük şirketlere ayrılması planlanan 30 milyon dolardan fazlasını cebe indirdi.
Ancak Mart ayındaki iyileşme önergesi son olmayacak. Çevreciler ve milletvekilleri daha iklim dostu bir iyileşme planı için baskı yapıyor. Avrupa’da 17 ülkeden temsilcisiler, AB’ye Yeşil Düzen’i önceliklendirmeleri için çağrıda bulunuyor. BM Genel Sekreteri António Guterres’de ülkelere, iklim krizini göz önünde bulundurarak mevcut krizle mücadele etme çağrısında bulundu.
Emisyonlar geçici olarak, karantina sebebiyle düşmüş olsa da ekonomistler, ülkelerin normalleşmesiyle emisyonların tekrar artabileceğini söylerken “Doğru politikalar olmadan, koronavirüs krizinden kurtulup iklim krizine düşeceğiz” dediler.