Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, Erzincan İliç’teki maden faciasına ilişkin bir basın açıklaması yaptı.
Açıklamada bölgedeki tek sorunun yalnızca siyanür olmadığı ifade edilerek, sodyum siyanür ile yıkama sırasında altın ile birlikte çözünmüş ağır metallerden kaynaklanan daha büyük bir risk olduğuna dikkat çekildi.
Maden faciasının halk sağlığı ve kimyasal kirliliği açısından risklerine işaret edilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Siyanür bileşikleriyle yıkanmış cevher atığında, kamuoyuna yansıtıldığı gibi sadece siyanürden kaynaklanan bir risk söz konusu değildir. Sodyum siyanür ile yıkama sırasında altın ile birlikte çözünmüş ağır metallerden kaynaklanan daha büyük bir risk mevcuttur. Bu kirleticilerin toprağa, suya ve havaya karışması sonucu; soluma ve cilt maruziyeti yüksek dozdaysa teorik olarak olumsuz etkilenme potansiyeli vardır. Bu kirleticilerin derelere, nehirlere ve yer altı su kaynaklarına karıştığı miktar ve süreye bağlı olarak tüm eko sisteminin ciddi tahribatına yol açacak bir risk söz konusudur. Bütün bu riskler, toprak ve su numunelerinin sağlıklı ve şeffaf bir şekilde analizi ile belirlenebilir. Kimya Mühendisleri Odası olarak bu analizlerin gerçekleştirilmesine talip olduğumuzu ilgili kurumlara ve halkımıza bildiririz.”
Açıklamada ayrıca bölge için kısa, orta ve uzun vadeli öneri ve yorumlar da belirtildi.
– Aynı madende 21 Haziran 2022’de yaşanan kaza sonrası heyetlerimizin bölgede yaptığı inceleme ve analizlere dayanarak; İliç ilçesinin içme suyunda, su kaynağının coğrafi konumu nedeniyle, bu kazadan dolayı bir kirlenmenin olmayacağını düşünüyoruz. Buna mukabil Bağıştaş mevkiindeki su kaynağından beslenen Bahçecik mezrasının içme sularının derhal ve sürekli olarak analiz edilmesinin gerekli olduğunun altını ısrarla çiziyoruz. Bu yapılana dek mezranın içme suyunu başka bir kaynaktan karşılanmasını öneriyoruz.
– Yağmur yağdıkça dere yatağındaki liçten akan sızıntıların Karasu’ya karışma potansiyeli vardır. Kapatıldığı söylenen bariyerlerde birikecek sızıntının sürekli izlenmesi, uygun araçlarla çekilmesi ve tesisin atık havuzlarına basılması gerektiğini yetkililere duyuruyoruz.
– Sızıntının yer altı sularına karışma olasılığı olup olmadığının kamuoyuyla, net bilgiye dayanarak paylaşılmasını ve TMMOB’ye bağlı ilgili diğer odaların görüşlerine başvurulmasını talep ediyoruz.
– Sızıntı ve liç kaldırma çalışmalarında bulunacakların tam korumalı yüz ve soluk maskesi, kimyasala dayanıklı eldiven, tabanı kaymaz, kimyasala dirençli emniyet ayakkabısı ve kimyasala dayanıklı tüm vücut korumalı iş tulumu ile çalışmalarının zorunlu olduğunu hatırlatıyoruz.
– Bölgede bulunan ve yönlendirebileceğimiz uzman ekiplerimize numune alma konusunda güçlük çıkarılmaması gerektiğinin altını çiziyoruz.
– Vakit geçirilmeden liç kaldırma çalışmaları başlatılmalıdır.
– İlk analiz sonuçlarına göre hazırlanacak eylem planı kamuoyuyla paylaşılmalıdır.
– Hava, su, toprak analizleri kısa periyodlarda tekrarlanmalı ve sonuçlar izlenmelidir.
– TMMOB, TBB, TTB gibi ilgili meslek örgütleri ile çevre ve yaşam hakkı savunucusu yapılanmalar sürecin dışında tutulmamalıdır.
– Büyük endüstriyel kaza risklerinin azaltılması için TMMOB ve ilgili meslek örgütlerinin teknik ve politika belirleyici önerilerinin hayata geçirileceği bir mekanizma oluşturulmalıdır.
COP29, küresel iklim değişikliğiyle mücadelede belirli bir adım olmasına rağmen bazı kritik konularda ilerleme kaydedilemedi…
Önemli risk uzmanlarının kalem aldığı yeni bir rapor, iklim krizine yönelik değerlendirmelerin ciddi etkileri göz…
İzmir Gediz Deltası’nda yapılmak istenen Bölgesel Isıtma ve Termal Sağlık Amaçlı Jeotermal Kaynak Arama Projesi’ne…
2025 Küresel Riskler Raporu'na göre, devlet temelli silahlı çatışma, 2025 yılı için en önemli ve…
COP29 görüşmelerinde ilerleme özellikle karbon azaltım ve giderme projeleri ile kredilendirme ticaretini esas alan 6.4…
İklim değişikliğiyle mücadelede yeşil ekonomiye doğru bir dönüşüm her geçen gün daha kaçınılmazken, küresel sanayinin…