2007 yılında yayımlanan dördüncü IPCC raporunun “Gıda, Lif ve Orman Ürünleri” bölümünün baş yazarlarından ve Danimarka Teknik Üniversitesi Su Kaynakları Ulusal Enstitüsü’nden Emeritus Profesör Keith Brander küresel iklim grevinden umutlu olduğunu ve fosil yakıt sektörüne olan desteklerin acilen kesilmesi gerektiğini söylüyor.
Haber: Gülce DEMİRER
İklim aktivistliği son bir yılda küresel çapta çok büyük bir mobilizasyon haline geldi. Geçtiğimiz Cuma günü de (20 Eylül) küresel bir iklim grevi gerçekleşti. Sizce bu gibi büyük kitlesel eylemler hükümetlerin talep edilen adımları atmasında etkili olacak mı?
Olacağına inanıyorum. İklim grevleri hükümetler üzerinde bir baskı oluşturuyor ancak herkesin bu konuda baskı yapması gerekiyor. İnsanların durumun aciliyetini görebilmeleri gerekiyor ve hükümetlerden ve şirketlerden, bu yönde harekete geçmeleri için yeterli baskıyı oluşturmaları gerekiyor. Küresel ısınmaya karşı insanları harekete geçirmek gerekiyor. Her zaman şüpheci yaklaşmak gerekiyor çünkü olayların ne kadar hızlı değişebildiğine bizzat tanık oluyoruz…
Ana yazarlarından biri olduğunuz dördüncü IPCC raporu hakkında neler düşünüyorsunuz?
Bilim insanları olarak dördüncü IPCC raporunda iklim değişikliğine dair senaryoyu yeteri kadar yansıtamadığımızı fark ettik. Başka bir deyişle, en kötü iklim senaryolarını olduğu gibi yansıtamadığımızı düşünüyorum ve diğer bilim insanları da bunu fark etti. Şu an günümüzde de küresel ısınmaya bağlı olağanüstü doğa olayları yaşıyoruz ve bunları görmek artık daha kolay ancak bir de işin fark edilmeyen kısmı var. Küresel ısınma o an tanık olduğumuz iklim olaylarının yanı sıra daha uzun süreli süreçleri de etkiliyor ve bunları hemen şu an göremeyebiliyoruz. Yani 10, 20 yıl sonra yaşanabilecek olaylar da var. IPCC raporunda yapılan tahminler doğru ama en kötü iklim senaryosunu hafife aldığımızı düşünüyorum. Deniz seviyesini ele alalım mesela. İklim değişikliği ile ilgili çalışan çoğu kişi, bilim insanları da, buz tabakasının dinamikleri hakkında pek bir bilgiye sahip değil ve bu noktada öngörülemeyen çok olay var. Buz örtüsü ve permafrost (altındaki donmuş toprak parçaları) o kadar hızlı eriyor ki, bunun sonucunda gerçekleşecek olaylar krizin büyüklüğünü ne kadar hafife aldığımızı gösteriyor. Danimarka Teknik Üniversitesi’nde ben de dahil olmak üzere birçok bilim insanı buz örtüsü ve altında kalan toprak parçalarını ve arasındaki bağlantıyı araştırıyor. Bu araştırmaların sonucunda yaşanan erimenin hızı sorunu ne kadar hafife aldığımızı gösteriyor. İnsanların “Düşündüğümüz kadar kötü değil” dediği bir bilimsel sonucu hayal edemiyorum… Aslında hep düşündüğümüzden daha kötü olduğunu görüyoruz. Bu çok endişe verici.
23 Eylül’de New York’da İklim Eylemi Zirvesi gerçekleşti. Aralık ayında da Şili’de COP25 gerçekleşecek. Paris Anlaşması kapsamındaki yaptırımların uygulanmasında bu zirvelerin etkili olacağını düşünüyor musunuz?
Evet, düşünüyorum. Ve şu an gerçekleşmekte olan değişimler de söz konusu ancak yeteri kadar hızlı olup olmadığı tartışılır. Değişmesi gereken çok fazla konu var.
Asıl değişmesi gereken ancak oldukça zor olan ise fosil yakıtlara ve enerji sektörüne sağlanan finansmanlar. Hâlâ fosil yakıt şirketlerine hükümetler tarafından çok büyük miktarlarda destek sağlanıyor. Şöyle ki, henüz toprağın altında bulunan kaynaklar var, bilim insanları özellikle Kuzey Kutup bölgesinde yerin altında birçok fosil yakıt rezervi olduğunu ancak yerin altında kalması gerektiğini söylüyor. Ancak tabii ki büyük bir petrol şirketiniz varsa bu kaynakları çıkarıp kâr etmeyi amaçlıyorsunuz. Ama biri gelip evet bunları kullanabilirsiniz dediğinde çok daha farklı oluyor.
Bu noktada insanları değişime nasıl ikna edebilirsiniz?
Ben paramın çoğunu emeklilik fonunda saklıyorum, bu fon hesabında paramın nerelere yatırım yaptığını görebiliyorum. Emeklilik fonumun olduğu banka oldukça küçük bir Danimarka bankası. Bir önceki bankamın fosil yakıt sektöründe oldukça fazla hissesi olduğunu öğrendim ve iki hafta önce fosil yakıt endüstrisine herhangi bir desteği olmayan ve sözleşmede de bunu özellikle belirten bu küçük Danimarka bankasına geçtim. Fosil yakıt şirketlerine bile farkında olmadan destek olabiliyoruz. Bunun gibi değişimlerle başlayabiliriz ancak yine de gitmemiz gereken çok uzun bir yol var…
COP29 başmüzakerecisi Yalchin Rafiyev’in "üç yıllık teknik süreçte ilk kez tartışma için uygulanabilir bir temel"…
BM iklim müzakerelerine ilk defa heyet gönderen Taliban, Afganistan’ın iklim finansmanından yararlanmasını talep ediyor. Geçimi…
Climate Action Tracker tarafından yapılan analiz, mevcut politikaların devam etmesi durumunda ortalama sıcaklık artışının 2100…
Önde gelen bağımsız ekonomistlerden oluşan bir grubun yaptığı yeni bir çalışma, yoksul ülkelerin, 2030 yılına…
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, Türkiye’nin ilk olarak COP28'te duyurulan nükleer enerji kapasitesini 2050'ye…
COP29 zirvesinde iklim finansmanı müzakereleri hız kazanırken, yeni bir çalışma, IMF’nin iklimle ilgili felaketlerden zarar…