“Kayıp ve Zarar Fonuna Hızlı Erişim Hayati Önem Taşıyor”

Maldivler’in Çevre Bakanı, ülkesinin iklim değişikliğini tersine çevirmesine yardımcı olmak için kayıp ve zarar fonuna çok daha hızlı erişimin hayati önem taşıdığını vurguladı.

Maldivler’in İklim Değişikliği, Çevre ve Enerji Bakanı Thoriq İbrahim, kayıp ve zarar fonunun, ülkesi için geçen yıl Birleşik Arap Emirlikleri’nde düzenlenen COP28’in en önemli sonucu olduğunu söyledi.

Pazartesi günü Abu Dabi’deki Küresel Sürdürülebilirlik Forumu’nun oturum aralarında konuşan İbrahim, “tarihi olarak en çok sorumluğa sahip ülkelerin” ve “gelişmiş ülkelerin” harekete geçerek gerekli fonları sağlanmasının ve yardıma ihtiyaç duyan ülkelerin bu fonlara hızlı bir şekilde erişilebilmesinin hayati önem taşıdığını söyledi.

Fonlara başvurmanın ve yıllarca beklemenin pek bir anlamı olmadığını belirten Bakan, beklerken “daha fazla zarar” oluştuğunu da söyledi.

Kayıp ve zarar fonu, en savunmasız ülkelerin iklim değişikliğinin en kötü etkileriyle başa çıkmalarına yardımcı olmayı amaçlıyor. COP28’in sonunda taahhütler 792 milyon dolara ulaşmıştı ancak uzmanlar genel olarak iklim değişikliğiyle mücadele için trilyonlarca dolara ihtiyaç duyulacağını ortaya koyuyor.

Maldivler gibi gelişmekte olan küçük ada devletleri, küresel seragazı emisyonlarının yaklaşık %1’inden sorumlu ancak çoğu zaman en ağır darbeyi alıyor ve bununla başa çıkma konusunda en az kapasiteye sahip.

İbrahim, “İklim değişikliğinin etkisini hızlandıracak hiçbir şey yapmadık çünkü neden olduğumuz emisyonların miktarı oldukça az. Fakat iklim değişikliğinin etkileriyle her gün karşılaşıyoruz” dedi.

Maldivler, Hint Okyanusu’nda çoğu ıssız olan yaklaşık 1.200 adadan oluşan bir takımada. Dünya Bankası’na göre, turizm ülke ekonomisinin yaklaşık üçte birini oluşturuyor. Ancak bilim insanları, iklim değişikliği kaynaklı yükselen sular nedeniyle ülkenin zorlu bir gelecekle karşı karşıya kalabileceği konusunda uyarıyor.

BM Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli, seragazı emisyonları azaltılsa bile küresel deniz seviyelerinin 2100 yılına kadar yaklaşık yarım metre artabileceği, emisyonlar keskin bir şekilde artmaya devam ederse bir metreye kadar yükselebileceği konusunda uyardı.

Kıyı erozyonu, sıcak hava dalgaları, hayati önem taşıyan tatlı su içme kaynaklarının tuzlu su ile kirlenmesi ve aşırı hava olayları da Maldivler’i tehlikeye atıyor ve yaklaşık 544 bin kişilik nüfusu savunmasız hale getiriyor. İbrahim, hava koşullarının değiştiğini, daha fazla kuraklık olduğunu ve yağmur yağdığında sel riskinin çok daha yoğun olduğunu söyledi.