Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Levent Kurnaz, karbondioksit kotalarının üretim üzerine değil de tüketim üzerine koyulursa dünyada iklim adaletini sağlamak yolunda ciddi bir adım atabileceğini söyledi.
Ardahan Belediyesi ve Ardahan Üniversitesi’nin katkılarıyla düzenlenen “Açık Ders” etkinliklerinin ilki, istatiksel fizik ve iklim değişikliği konularında araştırmalarını sürdüren Prof. Dr. Levent Kurnaz tarafından 6 Mart Cuma günü verildi. “İklim Değişikliğinin Dünyaya ve Türkiye’ye Etkileri” başlıklı derste Kurnaz, iklim değişikliği konusunda her geçen gün kötüye giden bir tablo olmasına rağmen çözüm için geç kalınmadığını vurguladı.
İklim bilimi konusunda Türkiye’nin önde gelen uzmanları arasında yer alan Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Levent Kurnaz, Ardahan’da verdiği “Açık Ders”te iklim krizinin inkâr edilemez bir gerçek olduğunun altını çizdi: “İklim krizi daha fazla kuraklık, daha fazla su sıkıntısı, daha fazla sıcak hava dalgası ve özellikle de tarımsal üretimde daha çok azalma demek. Bu sorunla mücadele etmek için adaptasyon ve azaltım politikalarını harekete geçirmek gerekiyor. İklim değişikliği küresel bir problem ve bu problemle mücadele etmek için her ülkenin adımlar atması gerekiyor.”
“Sürdürülebilir Bir Geleceği İnşa Etmek İçin Hâlâ Vakit Var”
Basit önlemler alarak iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltmanın mümkün olduğunu paylaşan Prof. Dr. Kurnaz, binaları beyaza boyamanın ve çatılara kırmızı yerine beyaz tuğla koymanın bile binaların sıcaklığını düşüreceğini belirtti: “İklim değişikliği için alınacak önlemlerden biri de uzun mesafeli seyahatlere çıkmamak, tatil planlarımızı araba, otobüs ya da trenle ulaşabileceğimiz yerlere göre yapabiliriz. Gelişmişlik otoyol ve uçak olarak algılanıyor ancak karbon salımlarını azaltmak için tren hatlarını da geliştirmek gerekli.”
Basit önlemler almanın yanında günlük yaşantımızı da iklim değişikliğinin bilincinde olarak sürdürmemiz gerektiğini belirten Levent Kurnaz, iklim krizinin gelecekte Türkiye’yi nasıl etkileyeceğine dair öngörülerini de paylaştı: “Türkiye’de altyapı konusunda yapılması gereken çok şey var. İstanbul’da suyun %20-30 arasını kaçaktan dolayı kaybediyoruz, bunları düzeltmek bizim elimizde. 35-40 yıl sonra iklim krizinin etkileri o kadar çok artacak ve kötüleşmeye başlayacak ki günlük hayatımızda bu etkileri önemli bir faktör olarak hesaplamak zorunda kalacağız.”
Kurnaz, gelişmiş ve gelişmekte olan ya da az gelişmiş ülkeler arasındaki iklim adaletsizliğine de dikkat çekerek “Bir yanda kendisini temiz gösterme uğruna endüstrilerini dışarıya taşıyan gelişmiş ülkeler, diğer yanda ise temiz olmamayı da göze alarak milli gelirlerini artırmak isteyen ülkelerin olduğu bir dünyada iklim adaleti nasıl sağlanabilir? Ancak karbondioksit kotalarını üretim üzerine değil de tüketim üzerine koyacak olursak dünyada iklim adaletini sağlamak yolunda ciddi bir adım atabiliriz” ifadelerini ekledi.
“Açık Ders” etkinliklerinin Ardahan programı 30 Mart Pazartesi günü Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Neş’e Bilgin’in “Şu Mikrobun Ettikleri” başlıklı dersiyle ve 13 Nisan Pazartesi günü Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Feyza Çorapçı’nın “Çocuk ve Hikayeler: Birlikte Okumanın Gücü,” başlıklı dersiyle devam edecek. Toplam üç seminerden oluşan program halka açık ve ücretsiz olarak düzenleniyor.
Türkiye’de son yıllarda birçok göl ve su kaynağında yaşanan kuraklık, Salda Gölü'nde de derinden hissediliyor.…
Karadeniz'de iki Rus petrol tankerinin ağır hasar almasıyla petrol sızıntısı yaşandığı açıklandı. Greenpeace ise iki…
Yeni ABD Başkanı Donald Trump'ın geçiş ekibi, elektrikli araçlara ve şarj istasyonlarına yönelik desteğin kesilmesini…
İklim değişikliği açısından dönüm noktası olarak nitelendirilen ve Uluslararası Adalet Divanı'ndan görülen davanın duruşmaları sona…
Enerji Yatırımcıları Derneği Başkanı Cem Özkök, GES ve RES projelerinin yapı denetim kapsamından çıkarılmasının, yatırımcıların…
Dünya Ekonomik Forumu’nun yeni bir çalışmasına göre, küresel seragazı emisyonlarının %40’ını oluşturan sekiz sektördeki emisyon…