Avrupa’da planlanan karbon yakalama ve depolama (CCS) uygulamalarının çoğu ticari bazda çalışmak için çok pahalı ve yaygınlaştırılmaya hazır değil. Enerji Ekonomisi ve Finansal Analiz Enstitüsü’nün (IEEFA) yeni araştırması, emisyonları azaltmak ve net sıfıra ulaşmak için CCS’ye güvenen Avrupa ülkelerinin karşılaştığı kapsamlı teknik, ticari ve yasal zorlukları ortaya koyuyor.
CCS’nin teknik açıdan henüz olgunlaşmamış olması ve operasyonel projelerde yaşanan sorunlar göz önüne alındığında rapor, teknolojinin halihazırda fahiş maliyetinin yakın vadede artmasa bile yüksek kalmaya devam edeceği uyarısında bulunuyor.
IEEFA, Avrupa’nın planlanan CCS projelerinin toplam maliyetinin 520 milyar euro olacağını tahmin ediyor. Emisyon ticaret sistemi kapsamında daha düşük ödemeler aracılığıyla verilen mali teşvikler, proje maliyetlerinin yaklaşık dörtte üçünü karşılayabilirken, geri kalanının hükümetler tarafından üstlenilmesi gerekecek. Bu da vergi mükelleflerinden 140 milyar euro kadar bir meblağın talep edilmesi anlamına gelebilir.
IEEFA enerji finansmanı analisti ve raporun yazarı Andrew Reid, “İklim çözümü olarak CCS’ye güvenmek, Avrupa hükümetlerini başarısızlık geçmişi olan bir teknolojiyi desteklemek için çok büyük sübvansiyonlar uygulamaya zorlayacaktır” derken şöyle devam etti: “Az sayıdaki operasyonel projenin de gösterdiği gibi, CCS’nin umulduğu gibi çalışması mümkün değil ve uygulanması beklenenden daha uzun sürecektir.”
Avrupa’da çok sayıda emisyon yoğun sektör için planlanan 200’e yakın CCS projesi bulunuyor. Bu tesislerden kaynaklanan emisyonların %90’ından fazlasının teknolojinin prototip veya demonstrasyon aşamasında olduğu sektörlerden kaynaklanması bekleniyor.
Buna rağmen, Avrupa CCS projeleri için önerilen zaman çizelgeleri aşırı iyimserdir. Avrupa Birliği ve Birleşik Krallık’ın karbon yakalama hedeflerine ulaşabilmesi için 2030 yılına kadar yaklaşık 90 projenin faaliyete geçmesi gerekecek. Şu anda Avrupa Birliği’nde üç CCS projesi var, Birleşik Krallık’ta ise hiç yok.
Reid, “Gerçekçi olmayan hedefleri ikiye katlamak, CCS’nin net sıfıra katkısının muhtemelen başarısız olacağı anlaşıldığında, alternatif önlemler yoluyla emisyonları azaltmak için çok geç kalma riski taşıyor. Politika yapıcılar daha pratik çözümleri uygulamaya koymak için acilen çalışmaya başlamalı” dedi.
Rapor ayrıca, çeşitli sanayi tesislerinden karbondioksiti yakalayan ve daha sonra enjekte edilmek ve yeraltında depolanmak üzere bir limana veya boru hattına taşıyan tam döngülü CCS projeleri için ticari modeller, standartlar ve mevzuat oluşturmanın zorluklarını vurguluyor.
Reid, “Karbon yakalama hacimlerinin, farklı güvenilirlik seviyelerine sahip çeşitli yakalama sahalarına dayanan kümeler için amaçlandığı gibi olmaması riski vardır. Daha düşük hacimler, taşıma ve depolama operatörlerinin ekonomisini ve ticari uygulanabilirliğini etkileyecektir” diyerek sözlerine noktaladı.
Yeni bir çalışmanın sonuçlarına göre, güneş enerjisi Türkiye’de en yüksek talebin olduğu dönemde talep artışının…
Doğa Derneği’nin STK’lar ve yurttaşlarla birlikte, Marmara Gölü’nü tarım alanına dönüştüren Manisa Valiliği, DSİ Genel…
Danıştay, Denizli’nin Avdan köyünde tarım alanlarını kömür madenciliğine açan Cumhurbaşkanlığı’nın “Acele Kamulaştırma Kararı”nı iptal etti.…
Dünya Bankası, Türkiye'nin elektrik iletim altyapısını güçlendirmek amacıyla önümüzdeki dönemde 1,5 milyar dolarlık yatırım yapacağını…
Brezilya hükümeti, Birleşmiş Milletler ve UNESCO iklim eylemini geciktiren ve raydan çıkaran dezenformasyon kampanyalarına yönelik…
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret eden Thunberg, eş başkan Bucak ile iklim değişikliği ve küresel ısınmanın…