İklim değişikliği ile küresel mücadelede büyük önem taşıyan gelişmekte olan ülkelerde seragazı emisyonlarının azaltımı çabalarına katkı sağlamak ve piyasa temelli emisyon azaltım mekanizmalarının etkin olarak kullanılması amaçlayan “Karbon Piyasalarına Hazırlık Ortaklığı Projesi – PMR (Partnership of Market Readiness)” ikinci fazı 27 Ocak 2021 tarihinde gerçekleştirilen dijital konferans ile tamamlandı. İki fazdan oluşan projenin ilk Fazı Aralık 2018’de tamamlanmıştı.
Karbon Piyasalarına Hazırlık Ortaklığı Projesi, 2014 yılından bu yana Dünya Bankası tarafından sağlanan hibe desteği ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülüyor. Proje kapsamında gerçekleştirilen faaliyetlerle Türkiye için en uygun karbon fiyatlandırma mekanizması olarak belirlenen emisyon ticaret sistemi (ETS) hakkında kamu ile özel sektör nezdinde kapasite gelişimi sağlandı.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, projenin 2. Fazında pilot ETS uygulanmasına yönelik yasal ve teknik alt yapının oluşturulması için kapsamlı çalışmalar gerçekleştirildiği belirtildi. Bu çalışmalarla Türkiye’de ETS’nin uygulanması için yasal ve kurumsal altyapı oluşturuluyor. Aynı zamanda ETS için emisyon üst sınırı ve tahsisat planları oluşturuldu, ETS simülasyonu uygulaması geliştirildi, ETS için bir kayıt sistemi yazılımı altyapısı geliştirildi, Paris Anlaşması Madde 6’nın Türkiye açısından değerlendirilmesi yapıldı. Proje kapsamında iletişim stratejisi hazırlanırken, ETS ve İklim Kanunu ile ilgili olarak özel sektör, sivil toplum örgütleri ve akademideki paydaşlar ile sürekli istişareler yürütüldü.
Karbon Piyasalarına Hazırlık Ortaklığı Projesi’nin 2. Faz’ının tamamlanması vesilesi ile Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar yaptığı açıklamada “İklim değişikliğinin çevresel etkilerinin yanı sıra toplumsal ve ekonomik etkileri çok derin. İklim değişikliği ile mücadele için hepimiz üzerimize düşen sorumluluğu almalıyız. Şunu unutmamalıyız ki iklim değişikliği risklerine yanıt olarak geliştirilen çözümler fırsatları da içeriyor. Küresel finansman kaynakları artık, çevre ve iklim-dostu teknolojilere öncelik veriyor. Küresel olarak rekabetçiliğimizi korumak, artırmak ve yeni finansman kaynaklarından faydalanmak istiyorsak, bu trendi yakalamak için azami gayreti göstermeliyiz. ‘Yeşil Ekonomi’ ya da ‘düşük karbonlu büyüme’ olarak adlandırdığımız modern ekonomik büyüme modeline hızla adapte olabilmek için düşük karbonlu üretim modellerine yönelmeliyiz. Avrupa Birliği tarafından yayımlanan yeşil mutabakat ile ihracatının neredeyse yarısını Avrupa Birliği’ne yapan sanayimizi ciddi şekilde etkileyeceğini, özellikle enerji yoğun sektörlere büyük maliyetler getirebilir, buradan hareketle Sayın Bakanımız Murat Kurum’un koordinasyonunda bütüncül ve katılımcı bir yaklaşım ile tüm sektörleri kucaklayan taslak mevzuat hazırlama çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bunun yanı sıra seragazı azaltımında en maliyet etkin yöntem olan emisyon ticaret sistemine yönelik teknik ve kurumsal altyapı çalışmalarını yaptık.ETS, enerji dönüşümünü, teknolojik dönüşümü, AR-GE ve inovasyonu tetikleyecek, bu da yeni iş fırsatları sağlayacak. Ancak her şeyden önemlisi sürdürülebilir bir doğa ve daha temiz bir hava ile toplum sağlığına katkı sağlayacak. Hızla değişen dünyada değişmemenin maliyeti çok daha büyük. Gelecek nesiller için iklim değişikliği ile mücadele çalışmalarına devam edeceğiz” dedi.
Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Auguste Kouame, Karbon Piyasalarına Hazırlık Ortaklığı Projesi 2. Faz Kapanış Toplantısı kapsamında yaptığı açıklamada “Dünya Bankası olarak gelişmiş, gelişmekte olan ve geçiş dönemindeki ülkelerde karbon piyasalarının desteklenmesine yardımcı olmak üzere hayata geçirilmiş olan Karbon Piyasalarına Hazırlık Ortaklığı (PMR) Projesi’nin uygulanmasında Türkiye Hükümetine destek vermekten çok mutluyuz. 2011’den bu yana PMR kapsamında, gelişmiş, yükselen ve geçiş dönemindeki ekonomilere sahip ülkelerde seragazı emisyonlarının azaltımını kolaylaştırmak için karbon fiyatlandırması ve ilgili piyasa araçlarının tasarlanıp kullanılması desteklendi. Ayrıca, küresel seragazı emisyonlarının % 46’sını oluşturan 23 ülkeye finansman ve teknik yardım sağlandı ki bunların tümü artık bir karbon fiyatlandırma mekanizmasını rahatlıkla uygulayabilecek yeterlilikte. Türkiye’nin de bu ülkelere katılması bizi mutlu ediyor. Türkiye’yi geniş paydaş istişarelerine dayalı olarak geliştirmiş olduğu ETS’nin yasal, teknik ve kurumsal altyapısından dolayı Türkiye’yi tebrik ediyoruz” diye konuştu.
COP29 başmüzakerecisi Yalchin Rafiyev’in "üç yıllık teknik süreçte ilk kez tartışma için uygulanabilir bir temel"…
BM iklim müzakerelerine ilk defa heyet gönderen Taliban, Afganistan’ın iklim finansmanından yararlanmasını talep ediyor. Geçimi…
Climate Action Tracker tarafından yapılan analiz, mevcut politikaların devam etmesi durumunda ortalama sıcaklık artışının 2100…
Önde gelen bağımsız ekonomistlerden oluşan bir grubun yaptığı yeni bir çalışma, yoksul ülkelerin, 2030 yılına…
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, Türkiye’nin ilk olarak COP28'te duyurulan nükleer enerji kapasitesini 2050'ye…
COP29 zirvesinde iklim finansmanı müzakereleri hız kazanırken, yeni bir çalışma, IMF’nin iklimle ilgili felaketlerden zarar…